Blog
Pers Ýmparatorluðu’nun Yeniden Doðuþu: Sasaniler
| Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri | Yorum: 0 yorumPers Ýmparatorluðu’nun Yeniden Doðuþu: Sasaniler
Sasani hanedanlýðý, güçlü atalarýndan aldýklarý ilhamla Türkiye’den Pakistan’a uzanan topraklarý egemenlikleri altýna almýþ ve Ýran’ý eski parlak günlerine kavuþturmuþtu.
MÖ 331’de Büyük Ýskender Ýran’ý istila etti ve Büyük Kyros’un kurduðu Akhaemenid Ýmparatorluðu’na son verdi. Yeni bir Pers hanedanlýðý yönetimi ele geçirinceye kadar Ýran topraklarý beþ yüz yýl boyunca baþka imparatorluklarýn yönetiminde kaldý. Köklerinden gurur duyan bu yeni krallar – Sasaniler – geçmiþlerinden aldýklarý güçle korku saçan fetihçiler, büyük inþaatçýlar ve sanatýn koruyucularý olarak atalarýnýn görkemini canlandýrdýlar.
Sasaniler dört yüzyýldan uzun bir süre Asya’nýn batýsýný ellerinde tuttular. Batýda Roma ve Bizans imparatorluklarýnýn, doðuda Kuþan imparatorluðunun topraklarýný ele geçirerek sýnýrlarýný geniþlettiler. Geçmiþle baðlarýný güçlendirmek için Akhaemenid krallarýnýn geleneksel mezarlýðý Nakþ’i Rüstem’de yöneticilerinin baþarýlarýný kabartmalarla ölümsüzleþtirerek onlarý onurlandýrdýlar. Zerdüþtlük devlet dini haline geldi ve yönetim merkezileþtirildi.
(Pers imparatoru Büyük Kiros Kimdi?)
Sasaniler, topraklarýndan geçen ticaret yollarýnýn (Ýpek Yolu da dahil) getirdiði güçle gittikçe zenginleþtiler. Bugünkü Ýran’ýn merkezini oluþturduðu Sasani Ýmparatorluðu farklý etnik köken ve kültürlere ev sahipliði yapýyordu. Kütüphaneleri, önemli eðitim merkezleri ve anýtsal sanat ve mimaride ulaþtýklarý baþarýlarla tanýnýyordu. Sasaniler geçmiþe bakarak kültürlerini ileri taþýmýþlardý.
Perslerin Dönüþü
MÖ 3. yüzyýlda Büyük Ýskender’in varisleri yenilmiþ ve Part Ýmparatorluðu kurulmuþtu. Günümüz Ýran’ýnýn Horasan bölgesinin kuzeydoðusunda yaklaþýk 400 yýl boyunca hüküm sürdüler. Part kültürü çoklu bir yapýya sahipti ve Ýskender’in Hellenistik mirasýndan etkilenmiþti. Partlar güçlendikçe Roma’nýn egemenliðine rakip olmaya baþladýlar.
(Dünyanýn Çoðunu Fetheden Büyük Ýskender Kimdi?)
Her ne kadar Partlar ve Roma arasýnda birçok çekiþme olduysa da Partlar’ýn gücünü yok eden MS 224’teki iç isyandý. Bugün güneybatý Ýran’da yer alan bir bölge olan Persis’ten gelen birlikler Partlara karþý savaþtýlar. Papak isimli bir Pers prensi olan liderleri asil bir aileden geliyordu ve Zerdüþt rahibi Sasan’ýn soyundandý. Papak oðlu Ardaþir’e askeri bir birliðin yönetimini vermiþti. Ardaþir baþarýlý bir komutan olduðunu kanýtladý ve erken 200lerde bazý yerel kentlerin yönetimini ele geçirdi.
Ardaþir’in birlikleri, sonunda Part krallarýnýn sonuncusunu yeninceye ve Ktesiphon’daki (modern Irak’ta Baðdat) kraliyet merkezlerini iþgal edinceye kadar daha fazla toprak ele geçirmeye devam ettiler. Ardaþir artýk büyükbabasý Sasan’ýn ismiyle yeni Pers hanedanlýðýnýn ilk kralý olabilirdi. Ardaþir, kendisinden önceki büyük yöneticiler gibi Pers imparatorluðunun geçmiþiyle baðlarýný güçlendirmek için geleneksel Shahanshah ünvanýný aldý (“krallarýn kralý”).
Ardaþir yaklaþýk yirmi yýl tahtta kaldý ve imparatorluða yeni bir vizyon kazandýrdý. Yönetimi saðlamlaþtýrmak adýna gücü merkezileþtirmeye baþladý. Ailenin tahttaki hakkýný saðlama almak için Pers atalarýnýn geleneksel inancý olan Zerdüþtlük resmi devlet dini ilan edildi. Ardaþir ayrýca imparatorluk sýnýrlarýný geniþletmeyi hedefledi. Bu amaçla Partlarýn eski düþmaný Romalýlara karþý birliklerini tam güçle kullanmaya devam etti. Ardaþir, oðlu ve halefi, gelecekteki kral I. Þapur’u yönetime ortak etmiþti.
Geniþleyen Ýmparatorluk
MS 241’de tahta çýkan I. Þapur babasýnýn vizyonunu devam ettirdi. Yayýlmacý tutkusu aldýðý unvanda da görülmektedir: “Ýran’ýn ve Ýran dýþýnýn kralý.” Roma Ýmparatorluðu’nun doðu sýnýrlarýna askeri seferler düzenlemeye devam etti ve Roma’da siyasi ve ekonomik dengesizlik yaþanan dönemde baþarý elde etti.
Þapur’un birlikleri 244’te Roma imparatoru Gordianus’u Ktesiphon yakýnlarýnda öldürdü. Roma’nýn bir sonraki imparatoru, Arabistanlý Philip, barýþ istemek zorunda kaldý. Bu Sasani kayýtlarýnda gururla not edilmiþtir: “Bize 500.000 dinar verdi ve baðýmlý hale geldi. Bu nedenle [Þapur’u] ‘Muzaffer Þapur’ olarak yeniden isimlendirdik.”
(Atina’nýn Dillere Destan Zaferi: Maraton Muharebesi)
Yirmi yýl boyunca Þapur Roma Suriye’si ve Türkiye’yi yakýp yýkmaya devam etti. Romalýlarýn aþaðýlanmasý 260’ta Edessa Savaþý’nda Sasani birliklerinin Ýmparator Valerianus’u esir almasýyla zirveye çýkmýþtý. Bazý Pers kaynaklarý imparatorun yaþadýðý aþaðýlamalarý dramatik bir þekilde tanýmlarlar: Þapur atýna binmek istediðinde Valerianus’un sürüklenerek kral için basamak olarak kullanýlmaya zorlandýðý anlatýlýr. Valerianus’un ölümünün gerçek koþullarý tarihçiler tarafýndan netleþtirilmemiþtir. Bazýlarý iþkence görerek öldüðünü söylerler. Kesin olan 260’ta tutsak olarak öldüðüdür. Ancak Suriye’nin Romalý yöneticisi büyük miktarda topraðý geri almýþtý. 262 civarýndaki yenilgiden sonra Þapur Roma topraklarýna bir daha akýn düzenlemedi.
Þapur ayrýca doðuda da toprak kazandý. Sasani kaynaklarýna göre orta Asya’da Baktria, Sogdiana ve Khandar dahil olmak üzere Kuþan imparatorluðuna ait merkezleri ele geçirmiþti. Þapur, büyüyen imparatorluðu kontrol altýnda tutabilmek için yönetim sistemini ileri düzeyde merkezileþtirmiþti. Kraldan baþlayan gücün hiyerarþik olarak daðýldýðý bir sistem yaratmýþtý. Kralýn altýnda baþvekil ve onlarýn altýnda da dört sýnýf bulunuyordu: Zerdüþt rahipleri (asronan); askerler (arteshtaran); halk (wastary-oshan); ve esnaflar (hutukhshan). I. Þapur’un yönetiminin baþlarýnda edindiði kazançlar 4. yüzyýlda yavaþladý. 5. yüzyýl baþlarýnda Roma Ýmparatorluðu cephesi büyük ölçüde durulmuþtu. Sasani güçleri imparatorluðun doðu sýnýrlarýný Çin’e kadar geniþletmiþlerdi. Ancak baþka cephelerde kayýplar ve gerilemeler yaþýyorlardý. Beyaz Hunlar olarak bilinen doðu Ýran halký 5. yüzyýlda Pers topraklarýnýn doðusunda yaðmalar gerçekleþtirmiþlerdi.
Çok Kültürlü Bir Ýmparatorluk
Sasani krallarý birçok kültür ve etnik kökenden halký yönettiler. Ýpek Yolu doðrudan topraklarýndan geçiyor, sadece zenginlik deðil, Orta Asya, Hindistan, Arabistan Yarýmadasý, Mýsýr, doðu Akdeniz, Kafkasya, Yunanistan ve Roma’dan çok sayýda tüccarý da getiriyordu. Bu insanlarýn etkisi Sasanilerin kültürel ve finansal olarak geliþmesine katkýda bulunduysa da yönetmeyi zorlaþtýrýyordu.
6. yüzyýlda I. Hüsrev döneminde Sasani askeri ve kültürel gücü zirveye ulaþtý. I. Hüsrev 531’de tahta çýkmýþtý. Hüsrev herhangi bir dýþ saldýrý ya da iç isyana hýzla karþýlýk verebilmeyi garantilemek adýna yeni yönetimsel reformlar uygulamaya koydu. Ülke dört bölgeye bölündü ve her birine kendi askeri yöneticisi atandý.
Her ne kadar Zerdüþtlük devlet dini olmaya devam ettiyse de Sasani topraklarý üzerinde aralarýnda Yahudilik ve Budizm’in de yer aldýðý birçok farklý inanç varlýðýný sürdürüyordu. Rabbani Yahudiliðin en önemli metinlerinden olan Babil Talmudu Sasani egemenliðinde kaleme alýnmýþtý.
Baþlangýçta dini çeþitliliðe izin veriliyordu, ancak devlet baskýsý da mevcuttu. Hem Hristiyan hem de Zerdüþt etkilerini içeren Maniheizm (Maniþeizm) inancýnýn kurucusu 3. yüzyýl dini lideri Mani’ye tolerans gösteriliyordu. Ancak 274 civarýnda Zerdüþt rahipleri Mani’nin idamý için propagandalarýnda baþarýlý olmuþlardý.
380’de Hristiyanlýðýn Roma Ýmparatorluðu’nun resmi inancý olmasýndan sonra Sasani liderleri bu dini düþmanlarýyla iliþkilendirdiler. Hristiyanlara iþkenceler yaygýn hale geldi. Yine de Hristiyanlýðýn bazý formlarýný hoþ görmek uygun görülüyordu: Örneðin 5. yüzyýlda kilise ile baðlarýný koparan Nesturi Hristiyanlarý Sasani topraklarýna sýðýnmýþlardý.
Son Geliþme
Sasanilerin þaþýrtýcý metal eserleri ve Nakþ’i Rüstem ile Tak-ý Bostan’daki taþ hanedanlýk kabartmalarý son Pers krallarýnýn baþarýlarýný kanýtlamaktadýrlar.
Ayrýca geç Sasani döneminde bilim de ilerlemiþtir: 6. yüzyýlda I. Hüsrev Cündiþâpûr’da bir yüksek okul kurmuþtu. Cündiþâpûr, ayný zamanda Nesturi Hristyanlarý’nýn sýðýnmalarýna izin verilen kentti. Bu sýðýnmacýlar kente deðerli Yunan ve Suriyeli týp ve filozofi eserleri de getirmiþler ve kral bunlarýn Sasani diline çevrilmesini emretmiþti.
7. yüzyýlýn baþýnda II. Hüsrev Bizans’a karþý savaþmaya devam ediyordu. Pers birlikleri Kudüs, Rodos ve Ýskenderiye’yi iþgal etmiþ, hatta Ýstanbul kapýlarýna yaklaþmýþlardý. Ancak bu baþarýlar krala yüksek bir bedele mal olmuþtu. Uzun savaþ yýllarý finansal erimeye neden olmuþ ve II. Hüsrev’in yönetimini zayýflatmýþtý.
Bizans’ýn askeri olarak güçlenmesi ve 628’de II. Hüsrev’in öldürülmesi gerileme döneminin baþlangýcý olmuþtu. Güneyde Arap gücü büyüyor ve liderleri Sasanilerin ne kadar zayýf bir konuma düþtüklerini görüyorlardý. Ýlk olarak 633’te Pers kentlerine saldýrdýlar ve üç yýl sonra Ktesiphon’u ele geçirdiler. Arap güçleri son Sasani kralý III. Yezdigirt’i 651’de öldürdüler. Ýslam baskýn din haline geldi. Ancak kurtulan Pers sýðýnmacýlarý Zerdüþtlük inancýný doðuya, Hindistan’a taþýdýlar.
Sasani Ýmparatorluðunu yýkanlar varisleri haline geldiler. Yeni gelen Araplar Cündiþâpûr ve diðer merkezlerdeki büyük ilim kaynaklarýný heyecanla korudular ve yayýlmasýný saðladýlar. Sasani krallarýnýn yaktýðý bilim ateþi daha sonra Avrupa’ya ulaþacak ve toplumlarýn deðiþmesine sebep olacaktý.
National Geographic. 20 Þubat 2020.
Kaynak:ARkeofili.com
Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >