Blog

Nis16

Reçine İçinde Karıncaları Taklit Eden Örümcek Fosili Bulundu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  KarıncaKolombiyaKopalÖrümcekTaklit



Reçine İçinde Karıncaları Taklit Eden Örümcek Fosili Bulundu

"Karıncalar kendilerini savunurken saldırgandırlar; güçlü bir ısırıkları ve aynı zamanda acı veren bir zehirleri vardır ve düzinelerce yuva arkadaşını müttefik olarak çağırabilirler".

 

Buket Çağlayan - www.arkeofili.com

 

Kolombiya’da bulunan fosilleşmiş bir reçine içinde, karıncaları taklit eden bir örümceğin bilinen ilk kanıtı var.

 

 

Myrmarachne colombiana. C: George Poinar Jr.

Araknofobiden muzdarip insanlar, karadul veya kahverengi inziva örümceği gördüklerinde kaçabilir, ancak örümceklerin hayvan avcıları böyle bir korku bilmez.

Paleobiyolog George Poinar Jr., bu nedenle bazı örümcek türlerinin aldatma savunması geliştirdiklerini söylüyor. Örümcekler çok daha az arzu edilen bir av, yani karıncalar gibi davranıyorlar ve Poinar’ın son makalesi, fosilleşmiş reçine içindeki karıncaları taklit eden bir örümceğin ilk kayıtlarını sunuyor.

Poinar, “Karıncalar, örümceklerin taklit etmesi için özellikle iyi yaratıklar. Birçok hayvan, karıncaları yemeyi nahoş veya tehlikeli bulur.” diyor.

“Karıncalar kendilerini savunurken saldırgandırlar; güçlü bir ısırıkları ve aynı zamanda acı veren bir zehirleri vardır ve düzinelerce yuva arkadaşını müttefik olarak çağırabilirler. Fakat örümceklerin hiçbir kimyasal savunması yok ve yalnız yaşıyorlar, bu da onları daha büyük örümcekler, eşekarısı ve karıncalardan kaçınmayı tercih eden yırtıcı kuşlar tarafından avlanmaya karşı savunmasız hale getiriyor. Yani eğer bir örümcek karınca gibi olabiliyorsa, rahatsız edilmemesi daha olası.”

Kendilerini karınca kılığına sokan örümcekler dünyanın birçok yerinde yaşıyor ancak şimdiye kadar bunların çoğu, yırtıcı hayvanların yanı sıra fosil araştırmacılarının gözünden de kaçmayı başardı. Poinar’ın tarif ettiği ve Myrmarachne colombiana adını verdiği örnek, kopal olarak bilinen bir tür fosilleşmiş reçinenin içine gömülmüştü.

Kopal, rutin olarak 25 milyon veya daha fazla yaşında olduğu tahmin edilen, kehribardan daha az olgunlaşmış fosilleşmiş bir reçine şekli. Yine de kopalın yaşı 3 milyona kadar yakın olabiliyor.

Uzak geçmişin biyolojisi ve ekolojisi hakkında bilgi edinmek için kehribar içinde korunan bitki ve hayvan yaşam formlarını kullanma konusunda uluslararası bir uzman olan Poinar, bu reçinenin yaşının belirlenemediğini söylüyor.

Poinar’ın üzerinde çalıştığı ve Kolombiya’nın Medellin kentinden gelen reçine bloğu, içerideki örümceğe zarar verme riski olmaksızın yaş testi için çok küçüktü. Poinar, şu anda yaşayan, karıncaları taklit eden herhangi bir örümceğin Kolombiya’da yaşadığına dair bir kayıt bulunmadığını belirtiyor.

Poinar, “Örümceklerin karıncalara bu sihirli dönüşümü başarması zorlu bir iş. Karıncaların altı bacağı ve iki uzun anteni varken, örümceklerin sekiz bacağı var ve antenleri yok.” diyor. Poinar, bu anatomik farklılıkların üstesinden gelmek için örümceklerin genellikle iki ön ayağını anten görünümüne yakın bir şekilde konumlandırdığını söylüyor. Ancak karıncanın görünüşünü örümceğinkinden ayıran tek özellik bacak sayısı veya anten yokluğu/varlığı değil.

“Örümceklerin karın ve sefalotoraksları birbirine sıkı sıkıya bağlıdır, karıncalarda ise bu vücut parçalarının eşdeğeri yaprak sapı adı verilen dar bir bölümle ayrılmıştır. Örümceklerin karıncalara çok benzemeleri için değiştirilmesi gereken daha birçok küçük yapı da var. Peki bu nasıl başarılır? Çoğu bilim insanı bunun örümceğin mutasyonu, adaptasyonu ve ardından doğal seleksiyonla başladığını söylüyor.”

“Bununla birlikte, örümceklerin vücut değişikliklerini genellikle aynı ortamdaki belirli karıncalara göre modellediği için, bazı örümcek mantığı ve zekasının da işin içinde olduğunu düşünüyorum. İlk zamanlarda böceklerin tüm alışkanlıklarının içgüdülerin sonucu olduğu söylenirdi ama artık durum böyle değil.”

Çeşitli örümcek grupları, çeşitli karınca türleri gibi görünme ve davranma yeteneğini geliştirdiler. Sinekler, böcekler ve eşekarısı gibi diğer böceklerin arasına karışmaya çalışan örümcekler de var.

Taklitçi örümceklerin çoğu, Salticidae veya sıçrayan örümcekler de dahil olmak üzere birkaç avcı örümcek ailesine aittir. Kolombiya kopalindeki örnek, sıçrayan bir örümceğe benziyor. Taklitçilik yapan örümcekler ayrıca Corinnidae (güneş örümceği), Thomisidae (çiçek örümceği) ve Zodariidae (benekli veya karınca örümceği) ailelerinden geliyor.


Oregon State University. 22 Mart 2024.

Makale: Poinar, G. (2024).

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için