Blog
Saçlar, Ölümün Mevsimselliði Hakkýnda Önemli Bilgiler Veriyor
Saçlar, Ölümün Mevsimselliði Hakkýnda Önemli Bilgiler Veriyor
Yeni bir çalýþma, bir tutam saç kullanarak ölen bir kiþinin ölümünün zamanlamasýný deþifre etmenin yöntemini gösteriyor.
Edith Howard Cook’un kýzýlýmsý saçýnýn her bir dalgasý bize bir hikaye anlatýyor. Bir tutamý, fevkalade nemli San Francisco yazýnýn kaydýný tutuyor; bir diðeri ise kurak aralýk ayýný anýmsatýyor olabilir. Ancak tamamýna bakacak olursak saç telleri, 2 yaþýndaki Edith’in hayatýný kaybettiði 1876 sezonunu gösteriyor.
Arkeolog Jelmer Eerkens, 2016’da inþaat çalýþanlarý tarafýndan bir bahçede kalýntýlarý bulunan Edith’in teþhis edilmesini saðladý. UC Davis’te arkeolog olan Eerkens “Benim de çocuklarým var bu yüzden bazen 1800’lerde, yani çocuk ölümünün oldukça sýradan olduðu zamanlardaki yaþamý düþünürüm.” diyor.
1900’lere kadar 5 yaþýn altýndaki çocuklar, ABD’de ölümlerin yüzde 30’unu oluþturuyordu- ölümler sýklýkla sezondan sezona dalgalanan tüberküloz ve grip sebebiyle gerçekleþiyordu. “Çocuklarýnýz hasta oluyor: Ölecekler mi? Kurtulacaklar mý? Çok zor bir durum olmalý.” diyor Eerkens.
Eerkens ve iþ arkadaþlarý American Journal of Physical Anthropology’de yayýnlanan yeni bir çalýþmada saçlarýný kullanarak, bireyin ölüm zamanýný ortaya çýkaran bir yöntem tanýttýlar. Bu kavram kanýtlama giriþimi, saçýndaki özgün bir kimyasal imzanýn -hidrojen izotopu- izini sürerek Edith’in öldüðü zamaný doðru tahmin etti. Bu çalýþma, mevsimsel deðiþikliklerin toplumlardaki ölüm oranýna etkisinin açýklýða kavuþmasýna katký saðlayabilir.
Kayýtlar gösteriyor ki, ölümler mevsimsel þartlarla orantýlý þekilde dalgalanýyor. Herhangi bir yaþtan, coðrafyadan ya da çaðdan insan için bu mevsimselliði açýða kavuþturmak daha net bir antropolojik tarih belgelenmesine katký saðlayabilir. Bazý kümeler, antik salgýn hastalýklarý ya da mevsimsel zararýn unutulmuþ tarihini dahi gün yüzüne çýkarabilir.
Eerkens’in notlarýna göre ölümle birlikte insanlarýn ölümün üstesinden gelmesine olanak saðlayan ritüeller de doðmuþtu. Yýlýn belli bir zamanýnda yoðunlaþmýþ olan birçok ölüm travmasý, kültürel ve arkeolojik mirasa dair bir bulanýklýðý giderebilir. Eerkens’in metodu, yýllýk ölüm dalgalanmalarýný anlamlandýrmanýn yeni bir yolu olacak.
Ýzotoplar, kimyasal elementlerin belirgin bir biçimde daha aðýr ya da daha hafif formlarýdýr. Bilim insanlarý saç ya da kemik örneðindeki izotoplarý belirlemek ve ölçmek için kütle spektrometresi gibi aletler kullanabiliyor. Arkeologlar, insan kalýntýlarýndaki izotoplarý birey ile yaþadýðý çevre arasýndaki baðlantýnýn saklý olduðu önbellekler olarak görüyorlar.
Saç, arkeolojide iþe yarar bir izotop kaynaðý olabilir. Kemikler ve diþlerde de izotoplar vardýr ancak bireyin 20’li yaþlarý itibariyle geliþmeyi durdururlar. Saç için ise durum öyle deðil. Saç kökleri her milimetresinde çevresel karbon, nitrojen ve hidrojen ile birlikte keratin proteinleri toplar. “Saç, muazzam bir kayýt aracýdýr, çünkü çok hýzlý uzar. Bu kadar muntazam bir kayýt sayesinde bir insanýn yaþamýný öðrenebiliriz.” diye ekliyor Eerkens.
Ýþin sorunlu kýsmý þu ki, birçok defin iþleminde saç, kemik kadar dayanýklý kalamýyor. Yeni Zelanda Otago Üniversitesi’nde biyoarkeolog ve bebek ile çocuk kalýntýlarý konusunda uzman Siân Halcrow “Bu saçý bulmuþ olmamýz oldukça ama oldukça nadir bir durum.” diyor.
Edith’in hava geçirmez metal kutusu, onun derisini mumyalamýþtý ve saçýný yeraltýnda 140 yýldan fazla süre boyunca çürümekten korudu. Tecrübeli izotop analisti Eerkens, 2016’da Edith’in iki buklesini koparmak için izin aldý.
O ve takýmý ilk olarak saçtaki karbon ve nitrojen izotoplarýný analiz etti. Böylelikle 2017 yýlýnda bu gizemli çocuðun onu açlýktan ölüme sürükleyen bir hastalýða karþý savaþ verirken öldüðünü ortaya çýkardýlar. Kanýtlar Edith’in kimliðinin saptanmasýna yardýmcý oldu ancak Eerkens’in elinde kýzýn saçýndaki hidrojen izotoplarýný incelemesine yetecek kadar saç teli kaldý. Kýzýn 13 Ekim 1876’da San Francisco’da öldüðünü biliyordu. Ancak Eerkens’in içinden bir ses, gömülü hidrojen partiküllerinin Edith’in saçýnýn da bu bilgiye sahip olduðunu kanýtlayabileceðini söylüyordu.
Eerkens’in takýmý, bilinen yýlda San Francisco sularýndaki hidrojen izotopu dalgalanmalarý üzerine veri toplayarak iþe baþladýlar. Ýklim ve rakým, hidrojen ile onun daha nadir görülen “aðýr” izotopu hidrojen-2’yi farklý þekilde daðýtýr. Dolayýsýyla saçtaki oranlarý belirli coðrafyalarý ve yýllýk grafikleri ortaya çýkarýr. Örneðin; Florida’nýn güneyinde bulunan küçük bir körfezdeki su, Kaliforniya’nýn merkezindeki sudan daha aðýr hidrojen izotop ile akar ve her iki bölgedeki izotop oraný mevsimsel olarak yükselir ve düþer.
Eerkens’in takýmý, Edith’in saçýndaki mevsimselliði takip etmek için 50 saç telini sýraladý ve dikkatli bir þekilde saç tutamýný her biri 5 milimetre uzunluðunda 32 bölüme ayýrdý. Saçtaki keratinde bulunan hidrojen izotoplarýnýn deðiþken seviyelerinin, San Francisco’nun mevsimsel tempolarýyla tam olarak eþlemesini umdular. Ve aslýnda kýzýn buklesindeki dalgalar kimyasal tepeleri ve çukurlarýyla hidrojen izotopu modeline oldukça uyuyordu. Analiz, tarihi kayýtla eþleþti: Edith Howard Cook’un yaþadýðý son mevsim sonbahardý.
Sadece çevresel bir modeli ve Edith’in saç analizini kullanan Eerkens, kýzýn San Francisco Bay Area’da yaþadýðý ve sonbaharda öldüðü sonucuna vardý. Halcrow bu bilimsel çalýþmanýn fevkalade, gerçekten saðlam ve güçlü olduðunu düþünüyor.
Aberdeen Üniversitesi’nden arkeolog Kate Britton “Bu gerçekten oldukça güzel bir olay araþtýrmasý,” diyor ancak hem kendisi hem de Halcrow metodun sadece çok iyi korunmuþ saç ile sýnýrlý olmasýna dikkat çekiyor. “Sýcak ve nemli þartlar biraz talihsizlik getirebilir.” diye devam ediyor Britton.
Yine de saç; bazý sulak, dondurucu, kurak ya da tuzlu þartlarda da korunabilir. Hem Britton hem Halcrow Eerkens’in yönteminin mumya kalýntýlarýyla tüm dünyadan unutulmuþ salgýn hastalýklarý ortaya çýkabileceðini söylüyor.
Halcrow ayný zamanda Þili’nin kuzeyindeki çorak koþullarda doðal olarak mumyalanan insan kalýntýlarýna yönelik yürüttüðü kendi arkeolojik çalýþmasýnda da bu metodu kullanmayý düþünüyor. MÖ 7000 ile MÖ 1500 arasýnda bu bölgede yaþamýþ olan Chinchorro kültüründen insanlarý referans alarak “Bu halklarda yüksek ölüm oranlarýnýn sebebi üzerine birçok teori öne sürüldü.” diyor. Bölgedeki iskorbüt izleri El Niño- basýnçlý hava akýmýnýn kýtlýða yol açtýðýný öne sürüyor. Kalýntýlardan iyi korunmuþ saçlarýn analizini yapmak, iklim ile ölüm arasýnda bir baðlantýnýn varlýðýný ortaya çýkabilir. “Bu duruma bakmak için baþka bir tür izotopik analiz uygulayabilmek oldukça ilginç olurdu.” diye ekliyor.
Bazý yönlerden saç izotoplarýný analiz etmek, aðaçlarýn yaþ halkalarýný okumak ya da antik taþlardaki katmanlarý okumak gibi bir araç sunar. Eerkens’in de vurguladýðý gibi birkaç saç telinden birçok ipucu toplanabilir: “Onlar geliþimin ufak tefek katmanlarý, bir kiþiye ait özel bir þeylere tutulan ýþýklar.”
www.arkeofili.com
Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >