Blog
Soğmatar Antik Kenti’nde 3 Bin Yıllık Kamusal Yapı Gün Yüzüne Çıkarıldı

Şanlıurfa’nın Yağmurlu Mahallesi yakınlarında yer alan Soğmatar Antik Kenti, tarih boyunca Ay Tanrısı Sin ve Güneş Tanrısı Şamaş’a adanmış kutsal bir merkez olarak biliniyor.
www.arekolojikhaber.com
Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde yer alan Soğmatar Antik Kenti’nde yürütülen kazılarda, yaklaşık 3 bin yıl öncesine tarihlenen bir kamusal yapı gün ışığına çıkarıldı. “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında sürdürülen çalışmalarda, Demir Çağı’na ait bu yapının yanı sıra 83 kaya mezarı da ortaya çıkarılarak, bölgenin tarihsel sürekliliğine ışık tutuldu.
Kutsal Bir Merkez Olarak Soğmatar
Şanlıurfa’nın Yağmurlu Mahallesi yakınlarında yer alan Soğmatar Antik Kenti, tarih boyunca Ay Tanrısı Sin ve Güneş Tanrısı Şamaş’a adanmış kutsal bir merkez olarak biliniyor. Antik dönemde dinsel törenlerin düzenlendiği ve kralların kutsandığı bu bölge, kaya kabartmaları ve anıtsal mezarlarıyla Mezopotamya’nın dinsel mirasında özel bir yere sahip.
Kazı sorumlusu Süheyla İrem Mutlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinesinde, Şanlıurfa Müze Müdürlüğü ve Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü iş birliğiyle yürütülen kazıların dördüncü yılına ulaştığını belirtti. Mutlu, yürütülen çalışmaların “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında, arkeolojik alanın korunması ve belgelenmesi hedefiyle sürdüğünü ifade etti.
Mutlu, “Soğmatar, kutsal bir kült merkezi olmasının yanı sıra, yerleşim ve defin alanlarını bir arada barındıran karmaşık bir antik peyzaja sahip. Kazılarda hem höyükte hem de nekropol alanında eş zamanlı çalışmalar yürütüyoruz,” dedi.
Demir Çağı’na Uzanan Bir Yapı Kompleksi
Kazı çalışmalarında ulaşılan en dikkat çekici bulgu, yaklaşık 3 bin yıl öncesine, yani Demir Çağı’na (Yeni Asur Dönemi) tarihlenen büyük bir kamusal yapı kompleksi oldu. Bu keşif, Soğmatar Antik Kenti’nin tarihini sanılandan daha erken bir döneme taşıyarak, bölgenin Asur etkisi altındaki gelişimini belgeledi.
Mutlu, yapının plan özellikleri ve kullanılan taş işçiliğiyle dönemin mimari anlayışını yansıttığını vurguladı:
“Kamusal yapı 7 ayrı odadan oluşuyor. Her odanın duvar yüksekliği 2 metre, kalınlığı ise 1 metreyi buluyor. Bu ölçüler, yapının sadece gündelik yaşam değil, yönetimsel ya da dinsel işlevler de üstlendiğini düşündürüyor.”
Kazı ekibi, yapı çevresinde ele geçen çanak-çömlek parçaları ve küçük buluntuların analizine dayanarak, yapının milattan önce birinci binyıla tarihlendiğini belirledi. Bu veriler, Soğmatar’ın yalnızca Roma ve Erken Tunç Çağı dönemleriyle sınırlı kalmadığını, Demir Çağı’na kadar uzanan çok katmanlı bir yerleşim olduğunu kanıtladı.
Nekropol Alanı ve Kaya Mezarları
Soğmatar kazılarında, Roma Dönemi ve Erken Tunç Çağı’na ait 83 kaya mezarı gün yüzüne çıkarıldı. Kazı ekibi, bu mezarları iki tipte sınıflandırdı: Erken Tunç Çağı’na ait kuyu tipi kaya oyuğu mezarlar ve Roma Dönemi’ne ait merdivenli, anıtsal girişli mezarlar.
Mutlu, özellikle Roma Dönemi mezarlarının soylu ya da yönetici sınıfa ait olabileceğini belirterek, nekropol alanının kentin toplumsal yapısı hakkında önemli ipuçları sunduğunu dile getirdi.
“Burası, yalnızca sıradan bir mezarlık değil, seçkin bir kesime ait anıtsal bir nekropol alanıdır. Bu nedenle Soğmatar’ın bütünüyle ele alınması, hem dini hem de sosyal yapının anlaşılması açısından büyük önem taşıyor,” dedi.
Nekropoldeki kaya mezarlarında bulunan taş işçiliği, süsleme detayları ve lahit biçimleri, Roma Dönemi’nin yerel yorumlarını yansıtarak, Şanlıurfa bölgesindeki kültürel etkileşimin arkeolojik kanıtlarını ortaya koyuyor.
Geleceğe Miras Bırakılan Bilimsel Çalışmalar
“Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yürütülen kazılarda, hem koruma hem de bilimsel belgeleme süreçleri eş zamanlı ilerliyor. Harran Üniversitesi öğrencilerinin de aktif olarak görev aldığı çalışmalar, genç arkeologlara uygulamalı deneyim kazandırıyor.
Mutlu, kazıların yalnızca arkeolojik verileri değil, bölgenin kültürel mirasının da geleceğe taşınmasını amaçladığını vurguladı:
“Soğmatar’da yürüttüğümüz çalışmalar, yalnızca geçmişi ortaya çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda yerel halkın tarih bilincini güçlendiriyor. Bu alanın uluslararası ölçekte tanıtımını da hedefliyoruz.”
Bu çok katmanlı kazı süreci, Soğmatar Antik Kenti’nin Demir Çağı’ndan Roma dönemine uzanan tarihsel sürekliliğini belgeleyerek, Güneydoğu Anadolu’nun kültürel coğrafyasına yeni veriler kazandırıyor.
Rauf Maltaş aa
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >