Blog
Tang Üç Renkli Seramiği, Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Yeniden Doğuyor

İşin özü, özel bir kil karışımının yüksek ısıda fırınlanması ve ardından kurşun bazlı sırların; bakır, demir ve kobalt gibi minerallerle renklendirilerek yeniden fırınlanmasına dayanıyor.
www.arkeolojikhaber.com
Çin'in bin yıllık kültürel miras hazinesi Tang Üç Renkli Seramikleri, artık sıfır karbon emisyonlu elektrikli fırınlarla üretiliyor. Nesiller boyu süren zanaat, iklim dostu yeniliklerle hayat bulmaya devam ediyor. İklim Dostu Fırınlar, Çin'in Kadim Sanatını Korumaya Alıyor ve Bin Yıllık Üç Sırlı Seramiği Sancai'nin Ateşi Artık Sıfır Karbonla Yanıyor.
Bin Yıllık Çin Sanatı Tang Seramiklerinin Yeşil Dönüşümü
Çin'in en ikonik sanat eserlerinden 1300 yılı aşkın geçmişe sahip Tang Üç Renli Seramikleri, sürdürülebilir bir gelecek için büyük bir dönüşüm geçiriyor. Lüoyang kentine bağlı Nanşi köyü, bu kadim zanaatı temiz enerjiyle buluşturarak, kültürel mirası korurken aynı zamanda çevreyi de gözetiyor. Köy, artık geleneksel sanatın modern bir yüzle nasıl hayatta kalabileceğinin dünyadaki en başarılı örneklerinden biri.
Odun Ateşinden Elektrikli Fırınlara: Bir Zanaatın Evrimi
Tang Üç Renli Seramikleri, ismini üretildiği Tang Hanedanlığı döneminden (MS 618-907) alıyor ve "Doğunun Sanat Hazinesi" olarak anılıyor. 2008'de ulusal düzeyde somut olmayan kültürel miras statüsüne alınan seramiklerin yapım süreci, tarih boyunca büyük bir değişim gösterdi.
İşin özü, özel bir kil karışımının yüksek ısıda fırınlanması ve ardından kurşun bazlı sırların; bakır, demir ve kobalt gibi minerallerle renklendirilerek yeniden fırınlanmasına dayanıyor. Geçmişte zanaatkârlar, Lüoyang'ın Mengjin bölgesinde toplanır, ağaç keser ve odunla yanan devasa fırınlarda bu eşsiz eserleri üretirlerdi. Zaman içinde bu geleneksel yöntem, önce kömürlü, daha sonra da gazlı fırınlara evrildi. Ancak Nanşi köyü, attığı son adımla bu evrimi en üst noktaya taşıdı: Elektrikli fırınlar.
Günümüzde köydeki atölyeler, seramikleri sıfır karbon emisyonuyla üretebilen elektrikli fırınlar kullanıyor. Bu teknolojik dönüşüm, hem üretim kalitesini ve tutarlılığını artırdı hem de çevreye verilen zararı en aza indirgeyerek bu kadim sanatı modern dünyanın sürdürülebilirlik standartlarıyla buluşturdu. Köyün her yerini süsleyen seramikler, artık geçmişin ateşiyle değil, temiz enerjinin gücüyle şekilleniyor.
Üç Sırlı Seramik (Sancai) Nedir? Özellikleri Nelerdir?
"Sır", seramiğin üzerine sürülen ve fırınlandığında camsı bir katman oluşturan özel bir malzemedir. "Üç Sırlı" ismi, genellikle üç veya daha fazla farklı renkte sırın aynı eser üzerinde kullanılmasından gelir. Ancak bu, sadece üç rengin kullanıldığı anlamına gelmez.
Başlıca Özellikleri:
Akışkan Sırlar: Bu tekniğin en belirgin özelliği, sırların yüksek ısıda eriyerek birbirine karışması ve adeta "akarak" doğal, soyut desenler oluşturmasıdır. Bu nedenle her bir parça benzersizdir; aynı desen bir daha asla tam olarak elde edilemez.
Renk Paleti: En karakteristik renkleri saman sarısı, kehribar rengi (bal rengi) ve yeşildir. Bunun yanı sıra koyu mavi (kobalt mavisi), mor, beyaz ve siyah renkler de sıklıkla kullanılırdı. Özellikle mavi, o dönemde çok değerli ve ithal bir pigment (kobalt) gerektirdiği için daha nadir ve değerli kabul edilirdi.
Kurşun Bazlı Sır: Sırların ana bileşeni kurşundu. Kurşun, sırın erime noktasını düşürerek renkli oksitlerin (demir, bakır, kobalt, manganez) akıcı ve parlak bir şekilde birleşmesini sağlardı.
Düşük Ateşte Pişirme: Diğer birçok Çin seramiğinin aksine (porselen gibi) nispeten düşük bir sıcaklıkta (yaklaşık 800°C) pişirilirdi. Bu, sırların akışkan hale gelmesi için yeterli, ancak seramiğin vücudunun (gövdesinin) tam anlamıyla porselenleşmesi için yetersiz bir sıcaklıktı. Bu nedenle Üç Sırlı Seramikler teknik olarak taşware veya işlenmiş toprak olarak sınıflandırılır, porselen değildir.
Şekil ve Form: En ünlü örnekleri, Tang Hanedanlığı'nda ölen soyluların mezarlarına konulan mezar hediyeleridir. Bunların arasında:
Develer, Atlar ve Atlılar (İpek Yolu'nun simgesi) Şık Kadın Figürleri ve Müzisyenler Vazolar, Kaseler, Tabaklar Muhafız Heykelcikleri ve Mitolojik Yaratıklar
Üç Sırlı Seramik üretimi, özellikle Tang Hanedanlığı (MS 618-907) döneminde zirveye ulaşmıştır ve başlıca üretim merkezleri o dönemin başkenti ve çevresiydi.
Ana Merkez: Luoyang ve Xi'an (Chang'an): Tang Hanedanlığı'nın iki başkenti olan bu şehirler, en kaliteli ve lüks Üç Sırlı Seramiklerin üretildiği başlıca merkezlerdi. İmparatorluk ailesi ve yüksek rütbeli soylular için atölyeler burada bulunuyordu.
Diğer Önemli Merkezler: Gongxian: Luoyang'a yakın bir bölgeydi ve büyük ölçekli üretim için önemli bir merkezdi. Heyang (Shaanxi eyaleti): Xi'an'a yakın bir diğer önemli merkez.
Günümüzde: Geleneksel Üç Sırlı Seramik üretimi, hala en çok Luoyang ve özellikle de metinde bahsedilen Nanşi Köyü ile özdeşleşmiştir. Buradaki zanaatkârlar, bin yıllık teknikleri ve formları koruyarak üretim yapmaya devam etmektedir.
Nanşi Köyü’nün Başarı Hikayesi
Nanşi köyü, artık sadece bir üretim merkezi değil, aynı zamanda canlı bir kültür ve turizm merkezi. Köyün girişindeki tematik parktan, sokakları süsleyen evlerin çatılarına ve kapı süslemelerine kadar her yer, bu renkli seramiklerle bezenmiş durumda. Bu da her yıl binlerce turisti ve sanat tutkununu bölgeye çekiyor.
Köy, üretim ve satışın yanı sıra kültürel eğitim (study tour) faaliyetlerine de ev sahipliği yapıyor. Yaklaşık 1600 profesyonel zanaatkâr ve 81 kültür şirketini bünyesinde barındıran Nanşi, bir "açık hava müzesi" ve canlı bir atölye görünümünde. Yerel yönetim, Tang Üç Renli Seramik Tekniği Araştırma Merkezi, Seramik Müzesi ve Kültürel Araştırma Enstitüsü gibi alanları iyileştirerek, mirasın korunmasına ve nesilden nesile aktarılmasına büyük katkı sağlıyor.
Bu hamle, somut olmayan kültürel mirasın korunmasının ötesinde, köy turizmini zenginleştiriyor ve **kırsal kalkınmaya** doğrudan destek oluyor. Yerel halk için önemli bir geçim kaynağı yaratan bu model, kültürel değerleri koruyarak ekonomiyi canlandırmanın da mümkün olduğunu tüm dünyaya gösteriyor. Bin yıllık ateş, artık daha temiz yanıyor ve bulunduğu topraklara hayat vermeye devam ediyor.
Kaynak: Yang Jing, Zhang Ying, Liu Weitao / Xinhua Haber Ajansı
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >