Blog
Truva'da 4.500 Yıllık Altın Broş Bulundu: Dünya Çapında Bilinen Sadece Üç Örnekten Biri
Keşfin en önemli parçası, antik çağlarda hem işlevsel bir eşya hem de sosyal güç ve prestij sembolü olarak kullanılan, halka şeklinde broş olarak bilinen, son derece iyi korunmuş bir altın broştur.
www.arkeonews.com
Efsanevi Truva şehrindeki arkeolojik kazılar bir kez daha küresel manşetlere taşındı. 2025 yılında, UNESCO Dünya Mirası Alanı'nda devam eden kazılar, bilim insanlarının geçen yüzyılın en önemli arkeolojik buluntularından biri olarak adlandırdığı bir keşfi ortaya çıkardı. Ortaya çıkarılan eserler arasında, Erken Tunç Çağı'na (yaklaşık MÖ 2500) tarihlenen 4500 yıllık altın yüzük şeklinde bir broş, nadir bir yeşim taşı ve bronz bir iğne yer alıyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Anadolu'nun kültürel mirasının korunması ve yaşatılması amacıyla Bakanlığın yürüttüğü "Geleceğe Miras" projesi kapsamında gün yüzüne çıkarılan buluntunun, "Son 100 yılın en önemli keşiflerinden biri" olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
Benzersiz Bir Altın Broş: Dünya Çapında Bilinen Sadece Üç Broştan Biri
Keşfin en önemli parçası, antik çağlarda hem işlevsel bir eşya hem de sosyal güç ve prestij sembolü olarak kullanılan, halka şeklinde broş olarak bilinen, son derece iyi korunmuş bir altın broştur. Tipolojik çalışmalar, bu parçanın türünün en iyi korunmuş örneği olduğunu ve dünyada bilinen yalnızca iki benzerinin bulunduğunu göstermektedir. Binlerce yıldır varlığını sürdürmesi, onu erken insan uygarlığının en nadir hazineleri arasına yerleştirmektedir.
Truva'da arkeolojik buluntu: Bakan Mehmet Nuri Ersoy'un X.
Broş, arkeologlar arasında kesin tarihi uzun süredir tartışılan bir yerleşim evresi olan Truva II'nin stratigrafik katmanlarında keşfedildi. Bilim insanları şimdiye kadar Truva II'nin MÖ 2300-2200 civarında mı yoksa daha önce mi başladığını tartışıyordu. Broş, bu kültürel ufku kesin olarak MÖ 2500 civarına tarihlendirerek, onlarca yıllık kronolojik belirsizliği ortadan kaldırıyor ve şehrin Tunç Çağı zaman çizelgesi için sabit bir nokta sağlıyor.
Lüksün Bir Parçası: 4.500 Yıllık Yeşim Taşı
Aynı derecede ilgi çekici olan, Truva’nın arkeolojik kayıtlarında neredeyse hiç bulunmayan bir nesne olan yeşim taşının keşfidir . Yeşim, antik dünyada genellikle seçkin statü, süs ve ritüel kullanımla ilişkilendirilen değerli bir malzemeydi. Truva'da ortaya çıkarılan parça, bir yüzük veya kolye ucu için değerli bir taş olarak tasarlanmış olabilir ve bu da şehrin erken dönem uzun mesafeli ticaret ağlarındaki ve lüks mal tüketimindeki rolünü vurgulamaktadır.
Yeşim taşı buluntusu, Truva sakinlerinin gelişmişliğine ve Erken Tunç Çağı'ndaki daha geniş kültürel ve ekonomik sistemlerle olan bağlantılarına ışık tutuyor. Truvalıların egzotik ve değerli malzemeleri günlük ve törensel yaşamlarına nasıl dahil ettiklerinin nadir bir kanıtı olarak karşımıza çıkıyor.
Lüksün Bir Parçası: 4.500 Yıllık Yeşim Taşı.
Truva: Efsane ve Tarihi Birleştiren Efsanevi Bir Şehir
Son keşifler, şehrin zaten zengin olan mirasına bir derinlik daha katıyor. Günümüz Türkiye'sinin Çanakkale sınırları içinde bulunan Truva, binlerce yıldır hem tarihin hem de efsanelerin odak noktası olmuştur. Şehrin ünü, iki bin yıldan fazla bir süredir insanlığı büyüleyen, mit ve tarihsel hafızanın bir karışımı olan Truva Savaşı'nın hikâyesini anlatan Homeros'un İlyada'sında ölümsüzleştirilmiştir.
Truva’daki arkeolojik araştırmlar 160 yıldan uzun bir süre önce, özellikle de 19.yüzyılda Heinrich Schliemann’ın azılarıyla başladı . O zamandan beri, bilim insanları Erken Tunç Çağı'ndan Bizans dönemine kadar uzanan en az dokuz ana yerleşim katmanı (Truva I'den Truva IX'a) tespit ettiler. Bu katmanlar, Truva'nın Ege ve Karadeniz arasındaki erişimi kontrol eden stratejik bir merkez olarak sürekli önemini göstermektedir.
Truva II'de altın broş ve yeşim taşının bulunması, kentin Tunç Çağı kültürüne ilişkin anlayışımızı zenginleştirmenin yanı sıra, Truva'nın mitolojik hafıza ile arkeolojik gerçekler arasında bir köprü olma rolünü de güçlendiriyor.
Kazıdan Sergiye: Troya Müzesi
Türkiye’nin eserleri bulundukları yerde sergileme politikasına uygun olarak, yeni çıkarılan hazineler Çanakkale’deki Troya Müzesi’nde sergilenecek . 2018 yılında açılan müze, tamamen Troya tarihine adanmış olup, farklı kazı dönemlerine ait binlerce esere ev sahipliği yapıyor. Ziyaretçiler, yakında sergilenen altın broş ve yeşim taşını da görebilecek ve erken dönem insan uygarlıklarını şekillendiren nesnelerle bağlantı kurmak için eşsiz bir fırsat yakalayacaklar.
Bakan Ersoy, kazılarda özveriyle çalışan ekiplere teşekkürlerini iletti:
"Truva'dan gelen 4.500 yıllık altın broş ve yeşim taşı, kültürel mirasımıza olağanüstü katkılar sunuyor. Arkeologlarımız ve uzmanlarımızın özverisi sayesinde, bu hazineler gelecek nesiller için tarihi aydınlatacak."
Keşfin Küresel Önemi
Truva'daki keşif, yerel bir arkeolojik dönüm noktasının ötesinde, dünya mirası ve insanlık tarihi açısından bir dönüm noktası niteliğindedir. Eserler yalnızca akademisyenlerin ilgisini çekmekle kalmayacak, aynı zamanda Türkiye'nin kültürel turizmini de geliştirecek ve Batı medeniyetinin köklerini keşfetmek isteyen ziyaretçileri çekecektir.
Kronolojik tartışmaları çözmesi, Bronz Çağı lüks tüketimine dair yeni bakış açıları sunması ve nadir eser türünün en sağlam örneğini sunması nedeniyle, Truva'daki 2025 buluntuları modern arkeolojide önemli bir yer edinmiştir.
Kapak Görseli: Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un resmi X hesabında, aralarında 4 bin 500 yıllık bir broşun da bulunduğu Troya II katmanlarından çıkan eserler yayımlandı .
By Leman Altuntaş
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >