Arþiv

Çocuk Kitaplarýmýz

Sare

Strabon

Blog

Þžu9

Türkiye’de Arkeolojinin 9 Ýlki...

 

1- Ýlk Arkeolojik Kazý (1857)

Günümüz Türkiyesi içinde yapýlan en erken arkeolojik kazýlar Topraklarýnda güneþ batmayan Britanya Krallýðý arkeologlarý olan Frank Clavert, Newton gibi araþtýrmacýlar tarafýndan yapýlmýþ bu kazýlar Halihalikarnassos (1857), Hanaytepe (1857), Didyma (1858) ancak bu erken dönem kazýlarý arasýnda en büyük ve sansasyonel olaný Homeros’un Ýlyada destanýnýn izini süren Alman ticaret erbabý Heinrich Schliemann tarafýndan yapýlan Hisarlýk Tepe yani (Troia) kazýlarýdýr. Gerçi günümüz Arkeoloji normlarýnda arkeolojik bir kazýdan çok organize bir definecilik çalýþmasý gibi gözükse de, o dönem içinde deðerlendirildiðinde arkeolojik olarak düþünülebilecek kazýsý Türkiye arkeolojisinde bu erken dönemlerinde pek alanda tetikleyici görevi görmüþtür.

2- Ýlk Arkeolojik Kazý Raporu (1879)

Türkiye arkeolojsinde bir kazýya dair yayýnlanan ilk rapor (1879) erken dönem araþtýrmalarý Ýngilizler tarafýndan yürütülen Ephesos kazýsýna aittir. Ephesos’un 17.-19. yüzyýllarda gezi notlarýnda yer almasýndan itibaren Londra’daki British Museum, Ephesos’da arkeolojik araþtýrmalara baþlamasý için Mimar John Turtle Wood görevlendirilerek 1863-1874 yýllarý arasýnda özellikle Artemision’un bulunmasý amacýna yönelik kazýlarý yürütmüþtür. 1874’te ara verilen kazýlar sonrasý, 1904/05 yýllarýnda David G. Hogarth baþkanlýðýnda yapýlan araþtýrmalar Ephesos’daki ingiliz araþtýrmalarýnýnda sonu anlamýna gelmektedir.

3- Ýlk Arkeoloji ve Kültürel Miras Koruma Yasasý (1884)

Osman Hamdi Bey tarafýndan ilk örneði 1874’te hazýrlanan ancak yeterli bulunmayan Asar-ý Atika Nizamnamesi, 1884’te son halini bulmuþ ve 1970’lere kadar deðiþmeyen bir kanun olarak varlýðýný sürdürmüþtür.

4- Ýlk Arkeoloji Müzesi (1891)

Dünyadaki en büyük Arkeoloji müzelerinden olan Ýstanbul Arkeoloji Müzesi, Türkiye topraklarý üzerinde kurulan ilk Arkeoloji müzesidir. Osmanlý topraklarýnýn dört bir yanýndan gelen, bir milyonu aþkýn eseriyle dev bir koleksiyona sahiptir ve Osman Hamdi’nin kuruculuðunu yaptýðý müzede ruhunun hala dolaþtýðý söylenir. Latifesi bir yana, Osman Hamdi Bey’in bu müzenin oluþmasýnda payý büyüktür.

5- Ýlk Arkeoloji Bölümü (1934)

Türkiye’de oluþturulan ve arkeoloji eðitimi veren ilk kurum 1934 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi bünyesinde kurulan Türk Arkeoloji Enstitüsüdür. Bu kurum kýsa bir süre sonra Arkeoloji kürsüsüne dönüþtürülecek ve o günden bu güne varlýðýný sürdürecektir.

6- Ýlk Arkeoloji Süreli Yayýnlarý (1933)

Arkeoloji alanýnda en erken süreli yayýnlardan en önemlisi Türk Tarih, Arkeologya ve Etnografya (1933) dergisidir. Bu yayýnýn hemen ardýndan ise her arkeoloðun evinde en az bir tane olan ve oldukça uzun süre devamlý olarak çýkartýlan Belleten dergisi (1937) süreli yayýný gelmektedir.Ancak bu dergilerden önce basýlmaya baþlanan ve içlerinde pek çok arkeolojik araþtýrmaya dair yazýlar bulunduran Maarif Vekaleti Mecmuasý (1928 vd.), Türk Yurdu dergisi (1929) ve 1930’da yayýna baþlamýþ olan Türk Arkeoloji Mecmuasý’nýda unutmamak gerekir. Bunlara ek devletin o dönemdeki resmi kurumu olan Halkevleri tarafýndan basýlan bilimsel dergiler içinde de arkeolojiye dair makaleler ve yazýlar da yer almaktadýr.

7- Türkiye Arkeolojisinin Ýlk Çok Yönlü ve Çok Bilimli Araþtýrma ve Uygulama Projesi (1968)

ODTÜ’de “Keban Projesi Ýnsiyatifi” olarak baþlayan daha sonra TAÇDAM adýný alan kurumun Ve Ýstanbul Üniversitesi Arkeoloji bölümünün giriþimi ile baþlatýlan Keban Baraj Gölü arazisi içinde su altýnda kalacak tarihi ve kültürel alanlar için yapýlan araþtýrma silsilesi, dünyadaki yeni kuramsal ve bilimsel araþtýrmalara ayak uyduramayan Türkiye arkeolojisinin de dönüm noktasýný oluþturur. Türkiye’den ve dünyanýn pek çok yerinden kurum ve kiþilerin katýlýmýyla gerçekleþtirilen proje, Türkiye arkeolojisine, deðerlendirme, disiplinler arasý çalýþma alýþkanlýðý, yeni kazý ve araþtýrma teknikleri  gibi çok yönlü kazanýmlara gebe olmuþtur. David French’in Aþvan, Ufuk Esin’in Tepecik, Harald Hauptmann’ýn Norþuntepe kazýlarý ve bunlarýn ardýndan gelen ve bölgede baþlatýlan pek çok diðer kazýyla beraber özellikle bölge Arkeolojisinde patlama yaþanmýþ özellikle prehistorya konusunda Yakýndoðu için o dönem geçerli olan tüm bilgiler baþtan yazýlmak zorunda kalmýþtýr.

8- Ýlk Arkeoloji Dergisi (1979)

Arkeoloji ve Sanat Dergisi, Türkiye’de Arkeoloji odaklý çýkan ilk dergi olmasa da, hem içerik olarak tamamý ile arkeolojiye ayrýlmasý hem de kiþisel bir çabanýn ve özverinin ürünü olmasý bakýmýndan bu alanda bir ilktir. Ayrýca Türkiye’nin ilk arkeoloji odaklý yayýnevlerinden olan Arkeoloji ve Sanat Yayýnlarý’ný da (1982) es geçmemek gerekir.Bunlara ek olarak 1990’da yayýncýlýða baþlayan Ege Yayýnlarý ve 1995’de kurulan Homer yayýnevi’de Türkçe içerikli arkeoloji yayýnlarý konusunda hem Türkiye Arkeolojisine hemde Türkiye’deki Arkeoloji anlayýþýna önemli katkýlar saðlamýþlardýr.

9- Arkeoloji Ýçeriði Üreten Ýlk Ýnternet Siteleri (? – 1996)

Ýnternet’in günümüzdeki kadar etkin bir silah ve kullanýma sahip olmadýðý günlerde ortaya çýkan bir takým yenilikçi projeler ve bireysel çabalar ýþýðýnda pek çok site kurulmuþtur.Bunlar arasýnda bir proje olarak gönüllü araþtýrmacýlardan oluþan bir ekiple 1993’de hayata geçirilen TAY (Türkiye Arkeolojik Yerleþmeleri)  projesinin  1996’da kurulan ve Dünyada ve Türkiye’de hala ünikliðini koruyan Arkeolojik veritabaný sitesi [tayproject.org]  yada 1999’da kurulan ODTÜ bünyesindeki TAÇDAM’a ait internet sitesi ve bunlarla beraber bireysel çabalarýn ürünü olan [mezopotamya.tripod.com], [arkeoloji.cjb.net] ve [paleoberkay] gibi diðer bir çok site internet dünyasýnda Türkçe içerik üreten ilk internet siteleri olarak baþý çekmektedir. Ýnternette Türkiye arkeolojisinin ilk tohumlarýný kim attý bu konuda kesin bir þey söyleyemeyecek olsak da unuttuðumuz veya ekleyemediðimiz isimlere de buradan saygýlarýmýzý sunarýz.

Bonus:

Deðil Türkiye’de, Dünyada Yerel Yetkililer Tarafýndan Üzerine Basýlarak Açýlýþý Yapýlan Ýlk Mozaik Örnekleri (2014)

Yerel yetkililerin açýlýþýna geldiði ve üzerinde 15 kiþi ayný anda dolaþýlmasýna raðmen herhangi bir zarar gelmeyeceðine inanýlan ilk ve tek mozaik örneði olan Zeugma Antik Kenti’ndeki taze mozaikleri her ne kadar Yeni Türkiye kategorisinde oluþturulacak bir listede görmek istesek de, yönetimsel ve biçimsel bazda yenisi ile eskisi arasýnda pek bir fark göremediðimiz için nacizane bu listede yer almasý gerektiðini düþündük.

Kaynak: http://arkeofili.com/?p=1568

 

Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazýya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayýr* Her defasýnda yeniden girmemeniz için