Blog

Kas22

Viking Dışkıları, Bağırsak Parazitin Yayılımını Aydınlatıyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  DışkıKamçılı KurtKoprolitMikrobiyomParazitViking



Viking Dışkıları, Bağırsak Parazitin Yayılımını Aydınlatıyor

Diğer çalışmalardan, kamçılı kurdun insan bağışıklık sistemini ve bağırsak mikrobiyomunu hem konakçının hem de parazitin karşılıklı yararına etkilediği biliniyor.

Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com

Viking dışkılarının incelenmesi, kamçılı kurdun 55.000 yıl önce insanlarla birlikte Afrika’dan dünyanın geri kalanına yayıldığını gösteriyor.


Kopenhag Metrosu kazısı sırasında bulunan 1650’lerden kalma tuvaletler. C: Kopenhag Üniversitesi

Araştırmacılar, Danimarka ve diğer ülkelerdeki Viking yerleşim yerlerindeki dışkılarda fosilleşmiş yumurtaları kullanarak, insanlarda bulunan en eski parazitlerden biri olan kamçılı kurdun en büyük ve en derinlemesine genetik analizini yaptılar.

Çalışma, parazitin gelişimi ve tarih öncesi yayılımı hakkında tamamen yeni bilgiler sunuyor. Bu bilgi, parazitin ilaç direncini ve gelecekte yayılımını önleme çabalarında uygulanabilir.

Çalışma, insan ve parazitin binlerce yıl boyunca hassas bir etkileşim geliştirdiğini, bu sayede parazitin “dikkatten kaçmaya” çalıştığını ve bunun da yeni insanlara bulaşması için daha fazla zaman tanıdığını öne sürüyor.

Diğer çalışmalardan, kamçılı kurdun insan bağışıklık sistemini ve bağırsak mikrobiyomunu hem konakçının hem de parazitin karşılıklı yararına etkilediği biliniyor.

Kamçılı kurt (Trichuris trichiura) artık sanayileşmiş ülkelerde nadir görülürken ve çoğunlukla sağlıklı bireyler arasında yalnızca küçük sorunlara neden olurken, parazitin gelişmekte olan ülkelerde 500 milyon insanı etkilediği tahmin ediliyor.

Profesör Christian Kapel, “Yetersiz beslenen veya bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde kamçılı kurt ciddi hastalıklara yol açabilir. Kamçılı kurt ve genetik gelişimini haritalandırmamız, bu parazitin dünyanın en fakir bölgelerinde yayılmasını önlemek için kullanılabilecek daha etkili parazit önleyici ilaçların tasarlanmasını kolaylaştırıyor.” diyor.

Kopenhag ve Viborg’dan fosilleşmiş dışkılar

Araştırmacıların binlerce yıllık kamçılı kurtların genetik materyalini incelemelerini parazitlerin kendisi değil yumurtaları mümkün kıldı. Yumurta kapsüllerindeki son derece dayanıklı kitin sayesinde, yumurtalar nemli toprağa gömülürken iç DNA’ları iyi korunmuştu.

Daha önce Viborg ve Kopenhag’daki Viking yerleşimlerinin tuvaletlerinde bulunan fosilleşmiş dışkı örneklerini inceleyen araştırmacılar, yumurtaları mikroskop altında izole ettiler, dışkıdan süzdüler ve önceki çalışmalarda araştırmacıların yıllardır mükemmelleştirdikleri rafine genetik analizlere tabi tuttular.

Kamçılı kurt yumurtaları. C: Kopenhag Üniversitesi

Christian Kapel, “Mikroskop altında 9.000 yıllık parazit yumurtalarını tespit edebildiğimizi uzun zamandır biliyorduk. Şanslıyız ki, yumurtalar toprakta uzun süre hayatta kalacak şekilde tasarlanmış. En uygun koşullar altında, parazitin genetik materyali bile son derece iyi bir şekilde korunabilir. Ve DNA’sını çıkardığımız en eski yumurtalardan bazıları 5.000 yaşında. Bu yeni çalışmada, 1.000 yıllık iyi korunmuş kamçılı kurt yumurtalarının genomunun tam olarak haritasını çıkarmak oldukça şaşırtıcıydı.” diyor.

Araştırmacılar, çeşitli yerlerden arkeolojik dışkı örneklerini incelediler. Bu eski genetik örnekler, dünyanın dört bir yanından kamçılı kurt taşıyan insanlardan elde edilen çağdaş örneklerle karşılaştırılır. Bunu yapmak, araştırmacılara parazitin genomu ve on binlerce yıllık evrimi hakkında genel bir bakış sağladı.

Christian Kapel, “Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, kamçılı kurdun, insan göçüyle ilgili ‘Afrika’dan çıkış’ hipotezini takiben, yaklaşık 55.000 yıl önce insanlarla birlikte Afrika’dan dünyanın geri kalanına yayılmış gibi göründüğünü görebiliriz.” diyor.

Kamçılı kurtlar bağırsakta fark edilmeden aylarca yaşayabiliyor

Bir kamçılı kurt, beş ila yedi santimetre uzunluğuna büyüyebilir ve sağlıklı bir bireyin bağırsağında birkaç ay fark edilmeden yaşayabilir.

Bu süre zarfında sürekli olarak dışkı yoluyla atılan yumurtalar bırakır. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde çok çeşitli gastrointestinal hastalıklara, yetersiz beslenmeye neden olabilir ve hatta çocukluk gelişimini geciktirebilir.

Bu parazitler dışkı-ağız yoluyla bulaşır, yani topraktaki mikroskobik parazit yumurtaları içme suyuna veya yiyeceğe yayılabilir ve ardından yeni bir konağın ağzından alınır.

Christian Kapel, “Yumurtalar bekler ve yaklaşık üç ay boyunca gelişir. Yumurtalar olgunlaştıktan sonra, sindirim sisteminde yumurtadan çıkacakları yeni bir konakçı tarafından tüketilmeyi bekledikleri için vahşi doğada daha da uzun süre hayatta kalabilirler. Tüm yaşam döngüleri, toprakta mümkün olduğu kadar uzun süre hayatta kalmaya adapte edilmiştir.” diyor.

Bu nedenle, dünyanın bizim tarafımızda bu kurtlar için zirve yılları, tuvalet ve mutfak koşullarımızın yanı sıra kişisel hijyenimizin bugünden önemli ölçüde farklı olduğu zamanlardı.

“Viking Çağı boyunca ve Orta Çağ’a kadar, çok sağlıklı koşullar veya iyi ayrılmış yemek pişirme ve tuvalet tesisleri yoktu. Bu, kamçılı kurdun yayılması için çok daha iyi fırsatlar sağladı. Bugün, dünyanın sanayileşmiş kesiminde çok nadirler. Ne yazık ki, dünyanın daha az gelişmiş bölgelerinde yayılma için elverişli koşullar hala mevcut.”

Çalışmaya dair anahtar bilgiler şu şekilde:

  • Yeni çalışma, kamçılı kurdun ilk derinlemesine ve eksiksiz genetik haritalamasını sağlıyor. Şimdiye kadar, genomun yalnızca sınırlı bölümleri biliniyordu.
  • Parazit, insan atalarımızla birlikte Afrika’dan dünyanın geri kalanına yayıldı.
  • Diğer şeylerin yanı sıra, araştırmacılar Danimarka, Letonya ve Hollanda’daki Viking yerleşim yerlerinden kamçılı kurt yumurtaları içeren dışkı örnekleri topladılar.
  • Eski genetik örnekler, Afrika, Orta Amerika, Asya ve Avrupa’daki birçok farklı ülkeden kamçılı kurt taşıyan insanlardan alınan çağdaş örneklerle karşılaştırıldı.
  • ABD Hastalık Kontrol Merkezi (CDC), dünya çapında 604-795 milyon insanın triküryazis ile enfekte olduğunu tahmin ediyor.

University of Copenhagen. 5 Eylül 2022.

Makale: Doyle, S.R., Søe, M.J., Nejsum, P.et al.(2022).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için