Arþiv

Çocuk Kitaplarýmýz

Sare

Strabon

Blog

Nis6

‘Ateþ Diyarýnda’ Ayak Ýzlerini Býrakan Dinozorlar Keþfedildi

Güney Afrika’daki sinapsitler ve dinozorlar, Erken Jura kitlesel yok oluþunun baþlangýcýnda ‘ateþ diyarýnda’ hayatta kaldýlar.

Son zamanlarda keþfedilen dinozor ve küçük hayvan ayak izleri, oldukça kýzgýn lav patlamalarýna sahne olan 183 milyon yýl öncesine tarihleniyor. C: Bordy et al, 2020

Bu hikaye tozlu bir fotoðrafla baþlýyor. Cope Town Üniversitesi’nde tortulbilim profesörü olan Emese Bordy 2018’de, 1964 tarihli yayýmlanmamýþ yüksek lisans tezinde þans eseri bir görüntü keþfetti. Görüntünün Güney Afrika’da çiftlik olarak kullanýlan bir yerde bugüne kadar korunmuþ bir dinozor ayak izini gösterdiðini fark etti.

Bordy, çiftliðin þu anki sahibini bulup iznini aldýktan sonra, bir doða fotoðrafçýsý ve bir tarihçinin yardýmýyla burada inceleme yapmak için bir ekip topladý. Bu ekibin amacý, daha fazla dinozor ayak izini tespit etmekti. Çiftlik, Güney Afrika’da Karoo Basin’de yer alýyor; burasý erken Jura dönemde (Jurasik) meydana gelen lav akýþýnýn oluþturduðu volkanik kayaç yataklarýný ve o dönemden günümüze ulaþmýþ ve büyük ölçüde korunmuþ fosilleri içeriyor.

(Kehribar Ýçinde Küçük Bir Dinozor Kafasý Bulundu)

Bordy, “Free State’in kýzgýn sýcaðýndaki çiftlikte saatlerce verimsiz bir þekilde iz sürdük. Neþesiz bir þekilde aracýmýza dönüyorduk ki birden izlerden birini buldum.” diyor.

Ekip daha sonra kumtaþý ile bazalt tabakalar arasýnda korunmuþ olan 5 izden yola çýkarak toplamda 25 ayak izi keþfetti. Bu fosil izler 183 milyon yýl önce büyük ihtimalle taþ devri hayvanlarýnýn nemli kum yýðýnlarý içinde antik bir dere boyunca yürümesiyle oluþmuþtu.

Bordy, “Kumtaþlarýnýn özellikleri, izlerin su baskýnlarý sýrasýnda coþan mevsimsel akýþlarda býrakýldýðýný söylememize olanak tanýyor.” diyor.

Güney Afrika’daki bir kumtaþý tabakasýnda bulunan dört ayaklý bir dinozor olan Afrodelatorrichnus ellenbergeri’nin ayak izleri. C: Bordy et al, 2020

Ayak izlerinin ebatlarýný ve izler arasýndaki boþluklarýn uzunluðunu ölçerek bilim literatüründeki ilgili sayýlarla kýyasladýktan sonra Bordy ve ekibi, bazý ayak izlerinin Coelophysis cinsindeki türler gibi iki ayak üstünde yürüyen büyük etobur dinozorlara ait olduðunu buldu.

Diðer izler ise, muhtemelen dört ayak üzerinde yürüyen küçük otobur dinozorlara aitti. Ayrýca sinapsitler ya da memelilerin atasý olduðu düþünülen bir grup sürüngen tarafýndan oluþturulmuþ daha belirsiz bazý izler de bulundu.

Ayak izlerini geride býrakan otçullarýn muhtemelen yeni ikno türler (Hayvanýn kendi kalýntýsý yerine ayak izi gibi iz fosillerinden keþfedilen türler) olduðunu keþfettiler.

Araþtýrmacýlar, Güney Afrika’daki omurgalý iknolojisi’nin babasý olarak kabul edilen bir Fransýz rahip ve iz fosil uzmaný Paul Ellenberger’ýn anýsýna, yeni ikno türlere Afrodelatorrichnus ellenbergeri adýný verdiler.

Ayak izleri “dinozorlarýn þafaðý” olarak bilinen fakat dünyadaki yaþam için zor koþullarý olan bir zaman dilimine, yani 183 milyon yýl öncesine tarihleniyor. Triassic sonu olarak da bilinen erken Jura’daki bir kitlesel yok oluþ, deniz ve kara türlerinin yüzde 76’sýný yeryüzünden sildi ve dinozorlarýn yeryüzünde egemen olmalarýna olanak verdi.

Bu kitlesel yok olma olayý, büyük olasýlýkla Güney Afrika’da kara yüzeyine dökülen lav akýntýsýndan çýkan volkanik gazdan kaynaklanmýþtý. Muazzam miktardaki erimiþ lav, doðal çevrenin her yerine akarken burayý sadece “ateþler ülkesine” çevirmekle kalmadý, ayný zamanda erken Jura dönemdeki atmosferin ve okyanuslarýn kimyasýný da deðiþtirdi.

Antik lav akýntýlarýnýn ve içlerindeki kayaçlarýn ve bitki fosillerinin analizi, Bordy ve ekibinin 183 milyon yýl önce manzaranýn nasýl göründüðünü yeniden düzenlemelerine olanak verdi.

Kýzgýn lav püskürmelerinin arasýnda çevrenin ve içindeki yaþamýn düzeldiði aralýklý ve dingin dönemler oldu. Kýsa süre için akarsular tekrar akýyor, güneþ parlýyordu, bitkiler büyüyor ve aralarýnda dinozorlarýn da bulunduðu hayvanlar otluyor ve avlanýyordu. Bu durum hem et hem bitki yiyen dinozorlarýn ayak izleriyle, bitki kalýntýlarýyla, akarsu ve göllerin tortu birikintileriyle vb þeyler ile kanýtlanýyor.

Bordy, “Bu dingin dönemlerin ne kadar sürdüðü net deðil. Lav akýþý ve kum birikimi arasýnda geçen zamaný ölçmek için yeterince hassas jeokronolojik aletlere sahip deðiliz; fakat izlerle birlikte kumtaþlarý bize, lav akýþlarý arasýnda geçen zamanýn izlerin bulunduðu yerde akarsularýn tortu biriktirmesi ve hayvanlarýn tekrar yürümesi gibi en azýndan hayatýn normale dönmesi için yeterli olduðunu açýkça gösteriyor.” diyor.

Bu canlýlar, þiddetli volkanik faaliyetler arasýnda yaþadýklarý için Bordy onlara “sembolik ateþte yürüyenler” ismini veriyor. Ayrýca çok uzun zaman önce orada ne olduðuyla ilgili daha eksiksiz bir resim elde etmek için bölgede daha fazla iz fosil bulmayý umduðunu ve bunun sadece derin geçmiþe yönelik dersler için deðil, geleceðimize yönelik dersler için de gerekli olduðunu ekliyor.


Makale: Bordy, E. M., Rampersadh, A., Abrahams, M., Lockley, M. G., & Head, H. V. (2020).Tracking the Pliensbachian–Toarcian Karoo firewalkers: Trackways of quadruped and biped dinosaurs and mammaliaforms. Plos one, 15(1), e0226847.

Kaynak:Arkeofili.com

Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazýya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayýr* Her defasýnda yeniden girmemeniz için