Blog

Oca25

Nadir Afrika Alfabesi, Yazının Evrimine Işık Tutuyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  AlfabeLiberyaVaiYazı



Nadir Afrika Alfabesi, Yazının Evrimine Işık Tutuyor

Nadir Afrika Alfabesi, Yazının Evrimine Işık Tutuyor

 

Elifnur Bingöl - www.arkeofili.com

 

Yapılan yeni çalışmada bir araştırma ekibi, yazının etkili okuma ve yazma için çok hızlı bir şekilde “sadeleştirildiğini” gösterdi.

 

 

Yerli sembollerin Vai harflerine dönüştürülmüş hali. C: Momolu Massaquoi (1911)

Yazının ilk icadı 5.000 yıl önce Orta Doğu’da, Çin ve Orta Amerika’da yeniden keşfedilmeden önce ortaya çıktı. Günümüzde eğitimden, siyasi sistemlere ve kodlamaya kadar neredeyse tüm insan faaliyetleri hala bu teknolojiye dayanıyor.

Ancak günlük yaşam üzerindeki etkisine rağmen yazının ortaya çıktığı ilk yıllarda nasıl geliştiği hakkında çok az şey biliyoruz. Kökeni hakkında çok az bilgi olduğundan, yazıya dair ilk izler, ya eksik ya da tamamen kayıp.

Current Anthropology dergisinde yeni yayımlanan bir araştırmada, Almanya’daki Max Planck İnsanlık Tarihi Bilimi Enstitüsü’ndeki bir araştırma ekibi, yazının, etkili okuma ve yazma için çok hızlı bir şekilde ‘basitleştirildiğini’ buldu.

Araştırmacılar bu durumun içyüzünü daha iyi anlayabilmek için 19. yüzyılın başından beri yabancıları büyüleyen nadir Afrika yazı sisteminin yardımına başvurdu.

Avustralya, New England Üniversitesi’nden başyazar Dr. Piers Kelly, “Liberya’nın Vai alfabesi okuma yazma bilmeyen sekiz adam tarafından, ezilmiş meyvelerden yapılmış bir mürekkeple yaklaşık 1834 yılında tamamen sıfırdan yazıldı.” diyor. Bu tarihten önce Vai dili daha önce hiç yazılmamıştı.

Vai öğretmeni Bai Leesor Sherman’a göre, alfabe her zaman okuryazar bir öğretmenden bir stajer öğrenciye gayriresmi olarak öğretildi. Bu yöntem o kadar başarılı olmaya devam ediyor ki günümüzde pandemi sağlık bildirilerini iletmek için bile kullanılıyor.

 


 

British Library’den Vai el yazması MS17817’nin ilk sayfası. C: The British Library

Kelly, “İzole bir şekilde gelişmesi ve günümüze kadar gelişmeye devam etmesi nedeniyle, yazının kısa zaman aralıklarında nasıl geliştiği konusunda bize önemli bilgiler verebileceğini düşündük.” diyor.

“Harflerin resimlerden, soyut işaretlere dönüştüğüne dair yaygın bir görüş var. Ancak erken yazıda bile çok sayıda soyut harf var. Bunun yerine, işaretlerin nispeten karmaşık olarak başlayabileceğini, daha sonra yeni nesil yazarlar ve okuyucular arasında daha basit hale gelebileceğini tahmin ettik.”

Ekip, Vai dilindeki el yazmalarını Liberya, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’daki arşivlerden inceledi ve 200 heceli yazılardaki yıldan yıla yaşanan değişimleri analiz ederek, Vai’nin1834’ten itibaren bütün evrimsel tarihinin izini sürdü. Görsel karmaşıklığı karşılaştırmak için hesaplama araçlarını kullanarak, harflerin her geçen yıl görsel olarak daha basit hale geldiğini buldular.

Kelly, “Alfabenin asıl mucitleri rüyalarından ilham alarak dillerinin her hecesi için özel işaretler tasarlamıştı. Mesela bir sembol hamile kadını, diğeri zincirlenmiş bir köleyi temsil ediyordu, diğerleri de geleneksel sembollerden alınmıştı. Bu işaretler, konuşulan hecelerin yazılmasında kullanıldığında ve daha sonra yeni insanlara öğretildiğinde, daha basit, daha sistematik olmaya ve birbirlerine daha çok benzemeye başladı.” diyor.

175 yıl boyunca Vai harflerinin (ꔫ ‘bhi’, ꗌ ‘tho’ ve ꔱ ‘fi’) anime edilmiş evrimi. Kaynak: Julia Bespamyatnykh (2018)

Bu sadeleşme örneği, diğer eski yazı sistemlerinde de çok daha uzun bir zaman biriminde gözlemlenebilir.

Kelly, “Yeni bir yazı sistemi oluşturuyorsanız görsel karmaşıklık işinize yarayabilir. Okuma yazma bilmeyenlere yardımcı olan işaretler arasında daha fazla ipucu ve daha fazla zıtlık yaratmış olursunuz. Ancak daha sonra bu karmaşıklık verimli okumanın ve dilin yayılıp gelişmesine engel oluyor bu yüzden zamanla kayboluyor.” diyor.

Batı Afrika’nın başka yerlerinde, okuma yazma bilmeyen mucitler Mali ve Kamerun’da konuşulan diller için yazıda tersine mühendislik yaparken, Nijerya ve Senegal’de hala yeni yazı sistemleri icat ediliyor. Araştırma hakkında Nijeryalı filozof Henry Ibekwe, “Afrika’nın yerli yazıları, göstergebilimsel ve sembolik bilgilerin geniş ve el değmemiş zengin kaynağı olarak kalmaya devam ediyor. Geriye birçok cevaplanmamış soru kalıyor.” dedi.


Max Planck Society. 10 Ocak 2022.

Makale: Piers Kelly et al. (2022).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için