Arþiv

Çocuk Kitaplarýmýz

Sare

Strabon

Blog

Oca25

16. Yüzyýldan Cüzzamlý Kadýnýn Yüzü Canlandýrýldý

 |  Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  CüzzamCanlandýrmaEdinburghÝskoçyaKatedral

16. Yüzyýldan Cüzzamlý Kadýnýn Yüzü Canlandýrýldý

St. Giles Katedrali’nin altýnda bulunan kafataslarý 12. yüzyýldan bir erkeðin ve 16. yüzyýldan bir kadýnýn olasý yüzlerini ortaya çýkardý.

Yüksek statüdeki 16. yüzyýlda yaþamýþ olan kadýnýn cildinde, dokularýnda ve kemiðinde iz býrakan cüzzamdan muzdarip olduðu görülüyor. C: Lucrezia Rodella ve Karen Fleming

Bilim insanlarý fosilleþmiþ insan kalýntýlarýna baktýklarýnda, etkileþim genellikle tek taraflýdýr: Onlarca veya yüzlerce yýldan sonra yeraltýnda, kemiklerde pek bir ifade kalmaz. Yine de, yüz rekonstrüksiyonu sayesinde, araþtýrmacýlar þimdi Edinburgh’un en eski sakinlerinden ikisinin kalýntýlarýný yeniden deðerlendiriyorlar.

Bir kadýn ve erkeðe ait iki fosil, kentin Ýskoçya Kralý I. David’in yönetimine geçtiði 12. yüzyýlýn baþlarýna kadar, mezar yeri olarak kullanýlan St. Giles Katedrali’nin altýnda bulundu. Her iki birey de bilim için yeni olmamasýna raðmen, yüzleri yakýn zaman önce gün yüzüne çýktý.

Kadýnýn yüz rekonstrüksiyonu üzerinde çalýþan adli sanat ve yüz kimliði bilim insaný Karen Fleming, “Kalýntýlarý fiziksel olarak inceleyebilmek büyüleyici ve bu, atalarýmýzýn hayatlarýna önemli bir bakýþ açýsý kazandýrdý.” diyor.

Bundan önce Fleming, diþsiz bir Demir Çaðý druid (kelt rahip sýnýfý üyesi) kadýnýn üç boyutlu balmumu rekonstrüksiyonunu oluþturmuþtu.

Arkeologlar 1980’lerde St. Giles Katedrali’nde ilk kazýlara baþladýðýndan beri, 12. ve 16. yüzyýllar arasýnda beþ mezarlýða yayýlan 110’dan fazla kiþi ortaya çýkarýldý. Binanýn kendisi on yýllar boyunca geniþledikçe, mezar kapasitesi de artmýþtý. Ferguson’a göre üst sýnýflar katedralin iç mekanlarýnda, halktan olan kimseler ise dýþ mekanlarýndaki mezarlara gömülüyordu.

Adli sanatçý Lucrezia Rodella, buradaki en eski kalýntýlar arasýnda, yaklaþýk 170 cm uzunluðunda olan 30’lu yaþlarýnýn sonunda veya 40’larýnýn baþýndaki 12. yüzyýldan kalma bir erkeðin kalýntýlarý olduðunu söylüyor. Adamýn kafatasý büyük oranda saðlamdý, sadece birkaç diþi eksikti. Bu da yüzünü sýfýrdan inþa etmeyi oldukça basit hale getirdi. Rodella ona ela gözler, kahverengi saçlar ve belirgin, hafif eðri bir burun verdi. Ancak, bir engel vardý; adamýn alt çenesi eksikti. Sanatçý bu bölümü sakal ile kapattý.

Ýkinci þahýs, yüksek statüdeki bir kadýndý ve 16. yüzyýldaki ölüm tarihi ile katedralin mezarlýk zaman çizelgesinin diðer ucunda yer alýyor. Ölümü sýrasýnda diðer erkek ile hemen hemen ayný yaþtaydý, ancak cildinde, dokularýnda ve kemiðinde iz býrakan deforme edici bir hastalýk olan cüzzamdan muzdarip gibi görünüyor. Fleming, bunu yansýtmak için, kadýnýn enfeksiyon nedeniyle körleþmiþ olabilecek sað gözünün altýna bir cilt yarasý ekledi.

Ýskoçya Milli Kütüphanesi’ne göre, cüzzam Orta Çað boyunca ve sonrasýnda yüzyýllarca çevredeki bölgeyi muzdarip etti ve hastalýðýn bulaþtýðý kiþilerin nüfusun geri kalanýndan ayrýlmasý anlamýna gelen “cüzzamlý hastaneleri ve evleri”nin kurulmasýna neden oldu.

Arkeologlar 2006 yýlýndaki bir yayýnda, kadýnýn ölümünün kesin nedenlerinin anlaþýlamamasýna karþýn, katedralde bakteriyel enfeksiyona yenik düþen en az beþ kiþiden biri olduðunu belirtti.


Katherine J. Wu, 13 Ocak, 2020

https://arkeofili.com/

Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazýya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayýr* Her defasýnda yeniden girmemeniz için