Blog
1,8 Milyon Yıl Önce İki Akrabamız Korkunç Şekilde Ölmüş

Homo habilis’in Latince’deki anlamı “yetenekli, becerikli, enerjik” gibi ifadelere karşılık geliyor. Bu tür, insan soy ağacında önemli bir yere sahip çünkü alet yapımında yetkin olduklarına dair kanıtlar var.
www.arkeofili.com
Yaklaşık 1,8 milyon yıl önce Doğu Afrika’da son derece korkunç bir şekilde yaşamını yitiren iki eski insan akrabamızı hatırlayalım: biri timsah tarafından paramparça edildi, diğeri ise leopar benzeri bir etobur tarafından parçalandı.
Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nde timsah ısırık izlerine sahip Homo habilis (OH 8) ayak kemiklerinin rekonstrüksiyonu.
Bu ikili, Homo habilis türüne aitti. Bu tür, bizim türümüz Homo sapiens ile aynı cins içinde yer alan en erken soyu tükenmiş homininlerden biri. Homo habilis, yaklaşık 2,4 milyon yıl önce Doğu Afrika’da ortaya çıktı ve yaklaşık 1,65 milyon yıl önce yok oldu.
Homo habilis’in Latince’deki anlamı “yetenekli, becerikli, enerjik” gibi ifadelere karşılık geliyor. Bu tür, insan soy ağacında önemli bir yere sahip çünkü alet yapımında yetkin olduklarına dair kanıtlar var. Bu da, oldukça eski olmalarına rağmen görece yüksek bir bilişsel kapasiteye ve toplumsal karmaşıklığa sahip olduklarını düşündürüyor.
OH 7 (Olduvai Hominid 7), 1960’larda Tanzanya’daki Olduvai Boğazı’nda bir çocuk hominine ait kafatası, el ve ayak kemiklerinin bulunmasıyla keşfedilen ilk örneklerden biri.
Başlangıçta, bazı araştırmacılar bu kemiklerin bilinen başka bir türe, Australopithecus africanus’a ait olabileceğini öne sürdü. Ancak zamanla bu kalıntıların yeni bir hominin türünü temsil ettiği konusunda fikir birliğine varıldı.
Aynı Olduvai bölgesinde, OH 8 ve OH 35 olarak adlandırılan diğer bazı Homo habilis fosilleri de bulundu. Bu iki örneğin fosilleşmiş kalıntıları, oldukça vahşi bir şekilde can verdiklerini ortaya koyuyor.
2012 yılında Journal of Human Evolution’da yayımlanan bir çalışmaya göre, OH 8’in ayağı ve OH 35’in bacağı orta boy bir timsah tarafından koparılmış gibi görünüyor. Bu yeterince kötü değilmiş gibi, OH 35’in kalıntılarında leopara ait ısırık izleri de bulundu.
OH 7 adlı Homo habilis bireyin ısırık izleri taşıyan çenesi. C: Wikimedia Commons
OH 8 ile OH 7’nin aslında aynı bireye ait olup olmadığı hâlâ tartışmalı. Ancak eğer bu doğruysa, söz konusu bireyin çene kemiği hem leopar ısırıkları hem de timsah kaynaklı hasarlar taşıdığı için, bu birey de benzer şekilde korkunç bir kaderle karşılaşmış olabilir.
2012 tarihli çalışmada şu ifadeye yer veriliyor: “Eğer OH 8 ve OH 7 aynı bireye aitse, bu genç birey hem leopar benzeri bir etobur hem de bir timsah tarafından tüketilmiş demektir. OH 35 de her iki yırtıcı tarafından tüketildiğine dair açık kanıtlar sunuyor.”
Elbette yaklaşık 2 milyon yıl önceki bu ölüm sahnesinin nasıl geliştiğini asla tam olarak bilemeyiz. Hepsinin aynı gün, timsah-leopar ortak saldırısıyla ölmüş olması pek olası değil. Daha büyük ihtimalle bu bireyler farklı zamanlarda, bir hayvan saldırısıyla ölmüş ve ardından diğer yırtıcılar tarafından leşleri parçalanmış olabilir.
Yine de bu hikâye, eski homininlerin doğanın en amansız güçlerinin insafına kaldığını çarpıcı biçimde hatırlatıyor. Tıpkı bizler gibi, onlar da bu zorlukların üstesinden gelmeye çalıştılar. Ama unutmamalıyız ki, biz de doğanın birer ürünüydük — ve hâlâ öyleyiz — tüm çıplaklığı ve acımasızlığıyla.
IFL Science. 12 Temmuz 2025.
Makale: Njau, J. K., & Blumenschine, R. J. (2012).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >