Blog

Tem31

2023 Temmuz Ayında Öne Çıkan 10 Arkeoloji Haberi

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Antik DNAAntik MısırHala Sultan TekkeKalkolitikTiyatro



2023 Temmuz Ayında Öne Çıkan 10 Arkeoloji Haberi

Kaçırmış olanlar için 2023 yılının Temmuz ayında, Türkiye’de ve dünyada dikkat çeken arkeolojik keşifleri bu listede derledik.

www.arkeofili.com

10- Kıbrıs’taki Hala Sultan Tekke’de Yönetici Mezarları

Kıbrıs’ta yer alan Tunç Çağı metropolü Hala Sultan Tekke’de, Akdeniz bölgesinin en zengin mezarlarından bazıları bulundu.


Mezar eşyalarıyla gömülen kişilerden biri (yaklaşık MÖ 1350). C: PM Fischer

Arkeologlar, yakın zaman önce Kıbrıs’ta Tunç Çağı ticaret metropolü Hala Sultan Tekke’nin dışında mezarlar keşfetti. Bu mezarlar, Akdeniz bölgesinde şimdiye kadar bulunan en zengin mezarlar arasında yer alıyor. Değerli mezar eşyaları, MÖ 1500-1300 döneminde bakır ticaretinin merkezi olan şehri, sakinlerinin yönettiğini gösteriyor. Eserlerin yaklaşık yarısı komşu kültürlerden ithal edildi. Altın ve fildişi ise Mısır’dan geldi. Mavi lapis lazuli, koyu kırmızı akik ve mavi-yeşil turkuaz gibi değerli taşlar sırasıyla Afganistan, Hindistan ve Sina’dan ithal edildi. Mezarlar ayrıca Baltık bölgesinden kehribar nesneler içeriyor.

9- Kalkolitik Dönemin Çok Yüksek Statülü Bireyi Bir Kadındı

İberya’da bulunan Kalkolitik dönem toplumuna ait yüksek statülü birey, daha önce düşünüldüğü gibi erkek değil, bir kadındı.

‘Fildişi Leydi’nin rekreasyon çizimi. C: Miriam Lucianez Trivino.

Artık “Fildişi Leydi” olarak yeniden adlandırılan kişi, fildişleri, yüksek kaliteli çakmaktaşı, devekuşu yumurtası kabuğu, kehribar ve bir kaya kristali hançeri de dahil olmak üzere bölgedeki en büyük nadir ve değerli eşya koleksiyonuyla dolu bir mezara gömülmüştü. Bu bulgular, kadınların bu eski toplumda sahip olabileceği yüksek statüyü ortaya koyuyor. Mezar, tek kişilik mezarın ender bir örneği olmakla birlikte, içinde çok sayıda değerli eşyanın bulunması, bu kişinin toplum içinde yüksek bir statüye sahip olduğunu gösterdi. Başlangıçta bu kişinin 17 ila 25 yaşları arasında genç bir erkek olduğu düşünülüyordu.

8- Brezilya’da İnsan Yapımı 25.000 Yıllık Takılar

Dev tembel hayvan kemiklerinden yapılmış takılar, insanların en az 25.000 yıl önce Güney Amerika’da olduğunu ortaya koyuyor.

Yaklaşık 25.000 yıl önce, şimdi Brezilya olan yerde dev bir tembel hayvan kemiğinden takı yapan bir insanı canlandırması. C: Julia D’Oliveira

Tarih öncesi tembel hayvan kemiklerinden yapılmış takılar, insanların tahmin edilenden çok daha önce Brezilya’da yaşadıklarını gösteriyor. İnsanların Güney Amerika’ya vardığı tarih, beklenmedik bir bulguya dayanarak en az 25.000 yıl öncesine çekildi: soyu tükenmiş dev bir tembel hayvanın eski insanlar tarafından kolye şeklinde işlenmiş kemikleri. rezilya’nın merkezindeki Santa Elina kaya sığınağında keşfedilen üç tembel hayvan osteodermi (armadillolar gibi hayvanların derisi üzerinde bir tür koruyucu zırh oluşturan kemikli tortular) taş aletlerin yakınında bulundu ve sadece insanların açabileceği küçük deliklere sahipti.

7- X-Işını, Antik Mısır Resminde Hata Yapıldığını Gösterdi

Yeni taramalar, Antik Mısırlı sanatçıların kraliyet ailesini tasvir eden bir mezar resmini yanlış yaptığını ortaya koyuyor.

2. Ramses’in, Nahtamun’un mezarındaki Adem elmasını da içeren portresi. C: Martinez et al. 2023.

MÖ 1279 ile MÖ 1213 yılları arasında hüküm sürmüş olan firavun 2. Ramses’e ait olan resim, günümüz Luksor’unda Teb yakınlarında gömülü olan Nakhtamun adlı bir yetkilinin mezarında bulundu. Yeni bir araştırmaya göre, resimde firavunun yüzünde kirli sakal var ve yüz hatları tam olarak görülemeyen bir figürle karşı karşıya.Bu durum, geçmişte araştırmacıların, resmin firavunun MÖ 1294 ile MÖ 1279 yılları arasında hüküm sürmüş olan babası firavun 1. Seti’nin yasını tuttuğunu gösterdiğini öne sürmelerine yol açtı. Ancak portrenin yeni bir taraması tam tersini gösteriyor.

6- Britanya’da 300.000 Yıllık ‘Dev’ Taş Baltalar Bulundu

İngiltere’de keşfedilen yaklaşık 300.000 yıllık taş aletlerden bazıları tam 30 cm boyunda ve bir insan eli için neredeyse çok büyük.

Kıdemli Arkeolog Letty Ingrey en büyük el baltasını inceliyor. C: Archaeology South-East/ UCL

Araştırmacılar, neredeyse ele alınamayacak kadar büyük olan 30 cm uzunluğundaki el baltası da dahil olmak üzere Britanya’daki en büyük erken tarih öncesi taş aletlerden bazılarını keşfetti. Araştırmacılar, bu tür bir aletin genellikle elde tutulduğuna ve hayvanları parçalamak ve et kesmek için kullanılmış olabileceğine inanıyor. Alanda bulunan en büyük iki el baltası, uzun ve ince işlenmiş sivri uçlu ve çok daha kalın bir taban ile ayırt edici bir şekle sahipti. ““Bu el baltaları o kadar büyük ki, nasıl kolayca tutulup kullanılabileceğini hayal etmek zor. Belki de diğer aletlerden daha az pratik ya da daha sembolik bir işlevi yerine getiriyorlardı.”

5- Kuzey Amerika’daki Kaya Sığınağında 18.000 Yıllık İnsan İzleri

Arkeologlar, insanların 18.000 yıldan daha uzun bir süre önce Kuzey Amerika’da, Rimrock Draw kaya sığınağında iskan ettiğini gösteren kanıtlar buldular.

Riley, Oregon’un dışındaki Rimrock Draw Kaya Sığınağı’nın girişi. C: Wikimedia Commons

İnsanların Kuzey Amerika’daki ilk adımları konusu hararetle tartışılıyor ve 18.000 yıllık bulgular tartışmaları daha da körükleyecek.Arkeologlar Oregon’daki bir kaya sığınağında 18.000 yıldan daha eski olduğu tespit edilen bir hayvan dişi ortaya çıkardı. Sahada bulunan eserler ve diğer kalıntılar hakkındaki yorumları doğruysa bu, sığ mağaranın Kuzey Amerika’daki en eski insan yerleşimi alanlarından biri olduğu düşünülebilir.

4- Aranan İmparatorluk Tiyatrosu Vatikan Yakınlarında Bulundu

Antik Roma metinlerinde sık sık adı geçen ancak bugüne kadar bulunamayan imparatorluk tiyatrosu, Vatikan yakınlarında ortaya çıktı.

Antik Roma metinlerine atıfta bulunulan ancak hiçbir zaman bulunamayan bir imparatorluk tiyatrosu olan Nero Tiyatrosu’nun kalıntıları. C: AP Photo/Andrew Medichini

Arkeologlar, Vatikan yakınlarındaki Tiber Nehri’nin batı kıyısında antik Nero Tiyatrosu kalıntıları olduğuna inanılan bir yapı buldular. MS 54’ten MS 68’deki ölümüne kadar hüküm süren İmparator Nero tarafından yaptırılan tiyatroda yarı dairesel cavea parçaları, mermer sütunlar, altın varak stucco süslemeler ve kostümler ve sahne dekorları için depo olarak kullanıldığı düşünülen odalar ortaya çıkarıldı.

3- Sibirya’da 3.000 Yıllık ‘Arabacı’ Mezarı

Sibirya’da yapılan keşif, bölgede bir zamanlar atlı arabaların kullanıldığını, ancak şimdiye kadar hiçbirinin bulunmadığına işaret ediyor.

Arkeologlar, mezarda belirgin bronz kemer parçasının yanı sıra bronz bir hançer ve mücevher de buldu. C: IAET SB RAS

Sibirya’daki arkeologlar, arabacı olduğu düşünülen bir kişinin 3.000 yıllık el değmemiş mezarını keşfettiler ve bu da bölgede ilk kez atlı arabaların kullanıldığını gösteriyor. İskelet kalıntıları, atlı araba sürücülerinin dizginlerini bellerine bağlamasına ve ellerini serbest bırakmasına izin veren, bir kemer için farklı bir kancalı metal ek ile defnedilmişti. Bu tür eserler daha önce Çin ve Moğol mezarlarında da bulundu. Söz konusu obje, el değmemiş mezarda kişinin belindeki orijinal yerinde bulundu.

2- 2 Milyon Yıllık İnsan Akrabasından Genetik Veri Elde Edildi

Eski protein dizileri, Paranthropus robustus fosillerinin cinsiyetini tanımlıyor ve evrimsel ilişkilere işaret ediyor.

Bir Paranthropus robustus kafatası.

Homininler -insanlar ve onların eski akrabaları- yaklaşık yedi milyon yıl önce Afrika’da ortaya çıktı. Şimdi ise araştırmacılar, iki milyon yıl önce yaşamış bir Afrikalı homininden genetik bilgi elde ettiler. Bu, şimdiye kadar elde edilen en eski genetik veri. Bilim insanları, bu genetik verilerin herhangi bir homininden toplanan en eski veriler olduğunu ve genetik kayıtları daha önce düşünülemez zamanlara ve bölgelere çektiğini söylüyor.

1- Kudüs’teki Mağarada ‘Yeraltı Dünyasına Açılan Kapı’ Bulundu

İsrail’deki 2.000 yıllık bir mağara, yeraltı dünyasına olası bir portal olarak hizmet etmek için gerekli tüm kült ve fiziksel unsurlara sahipti.

Araştırma ekibi, Beit Shemesh yakınlarındaki Teomim Mağaraları’ndaki “Hades Kapısı”nı araştırıyor. C: Boaz Zissu

Arkeologlar, ölülerle iletişim ve diğer kült eylemlerinin gerçekleştiği yeraltı dünyasına açılan olası bir kapıya dair kanıtlar keşfetti. Yeni bir araştırmaya göre buluntu, Kudüs yakınlarındaki bir mağarada yer alıyor ve binlerce yıla yayılan kafatasları, kandiller, sikkeler ve eserler içeriyor.Kudüs Tepeleri’nde bulunan Te’omim Mağarası, yaklaşık 2.000 yıl önce geç Roma döneminde paganlar için canlı bir ibadet alanıydı, ancak en az 2.000 yıl daha eski eserler de içeriyor.Kandiller ve kafatasları, diğer eserlerle birlikte, mağaradaki derin yarıklara sıkışmış olarak bulundu; bu da eski insanların bunları ritüel bir amaç için kasıtlı olarak düzenlediğini gösteriyor. Eserlerin mağaraya kasıtlı olarak yerleştirilmiş gibi görünmesi, insanların yaklaşık 2.000 yıl önce ölüleri diriltmeyi amaçlayan törenler gerçekleştirdiğine işaret ediyor.

BONUS

Müze ve Örenyerlerine Zam Geldi : Efes 700 Lira


Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için