Blog
7.000 Yıllık Atacama Mumyaları ‘Terapi’ Olarak Yapılmış Olabilir
Atacama Çölü’nün eski avcı-toplayıcıları, sevdiklerini kaybetmelerinin ardından yaşadıkları acıyı atlatmalarına yardımcı olmak için ölülerini bir tür “sanat terapisi” olarak mumyalamaya başlamış olabilirler.
Begüm Bozoğlu - www.arkeofili.com
Yaklaşık 7.000 yıl önce Chinchorro halkının mumyalama geleneği, yas sürecini hafifletmek için bir terapi olarak başlamış olabilir.

Dünyanın en kurak yeri olan Şili’nin Atacama Çölü’nde yaşayan Chinchorro halkı, muhtemelen arsenik zehirlenmesi nedeniyle trajik derecede yüksek bir bebek ölüm oranına sahipti. Chinchorro’ların mumyalama geleneği, antik Mısırlılarınkinden 2.000 yıl öncesine dayanıyor.
Atacama Çölü’nün eski avcı-toplayıcıları, sevdiklerini kaybetmelerinin ardından yaşadıkları acıyı atlatmalarına yardımcı olmak için ölülerini bir tür “sanat terapisi” olarak mumyalamaya başlamış olabilirler. Daha somut bir ifadeyle, 7.000 yıllık bu geleneği, düşük, ölü doğum veya bebek ölümleriyle başa çıkmakta zorlanan yaslı anneler başlatmış olabilir.
Bu çarpıcı ölü gömme uygulamasından sorumlu olan Chinchorro kültürü, günümüzde kuzey Şili kıyılarında, yeryüzündeki en zorlu çevrelerden birinde yaşamayı tercih etmişti. Bölgedeki aşırı yağış kıtlığına ek olarak, Camarones Nehri yakınındakiler de dahil olmak üzere, Chinchorro yerleşimlerinin birçoğu arsenik ile yoğun bir şekilde kirlenmişti.
Tarapacá Üniversitesi’nden Bernardo Arriaza, yeni yayımlanan makalesinde, en eski Chinchorro mumyalarının hepsinin bebek ve yenidoğanlardan oluştuğunu belirterek, arsenik zehirlenmesinin yüksek oranda gebelik kaybına ve küçük çocukların ölümüne yol açmış olabileceğini öne sürüyor.
Arriaza, durumu şöyle açıklıyor: “Bu beklenmedik kayıplar, bebeklerin yasını tutma amacıyla duygusal bir tepki olarak yapay mumyalama geleneğinin gelişimine yol açmış olabilir. Hassas bebeklerini kaybetmenin acısıyla başa çıkmak için Chinchorro ebeveynlerinin, sevdikleri çocuklarını toprak ve çubuklarla süsleyip dönüştürmeye, böylece onları yanlarında tutmaya başladıklarını savunuyorum. Zamanla, sonraki nesillerde, ölüleri süsleme (boyama, peruk ekleme, yüz maskesi yapma vb.) giderek gösterişli bir hal almış ve her yaş kategorisine uygulanmış olabilir.”
Bu eski mumyalama süreci ile modern sanat terapisi arasında paralellikler kuran Arriaza, Chinchorro halkının sanatsal yaratımları aracılığıyla “katarsis”e ulaştığını ve “duygusal bir rahatlama” bulmuş olabileceklerini ileri sürüyor.
Arriaza, bu yaklaşımını teorik zemine oturtuyor: “Görsel sanat, sevilen birinin kaybından sonra yaşanan yoğun duyguların işlenmesi için sözel olmayan bir çıkış yolu sağlar. Sanatsal yaratıcı ifadeler aracılığıyla bireyler, önemli bir kaybın ardından bir anlatı bulabilir veya hayatlarına varoluş kazandırabilirler.”
Ancak ironik bir şekilde, bu yaslı ebeveynleri rahatlatan sürecin, Chinchorro kültürünün yok olmasına yol açan şey olması da muhtemel. Çünkü bu mumyaların yaratılması, bir pigment olarak manganez kullanımını gerektiriyordu. Ancak, yüksek derecede toksik manganez tozuna maruz kalmanın, “manganez çılgınlığı” olarak bilinen bir tür psikoz da dahil olmak üzere bir dizi kötü sağlık sorununu tetiklediği biliniyor.
Mumyalama geleneklerini yaklaşık 3.500 yıl sürdürmelerine rağmen Chinchorro halkı nihayetinde ortadan kayboldu. Arriaza, manganez zehirlenmesinin, onları “ölülerini özenli bir şekilde hazırlamaktan yavaş yavaş uzaklaşmaya ve sonunda bu uygulamayı terk etmeye sevk eden” şey olabileceği teorisini ortaya atıyor.
Uzun bir süre, Atacama mumyalarının dünyadaki en eski mumyalar olduğu düşünülüyordu; zira bilinen en eski Mısır mumyalama tekniği yaklaşık 4.500 yıl öncesine dayanıyor. Ancak, bu yılın başlarında Güneydoğu Asya’daki 14.000 yıllık “dumanda kurutulmuş” mumyaların dünyanın en eski mumyalama örneği olduğu doğrulandı.
IFL Science. 4 Aralık 2025.
Makale: Arriaza, B. (2025).


Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >