Blog

Eki10

Arslantepe Höyüğü’nde Devletleşmenin İzleri: 5.500 Yıllık Kılıçlar Yeniden Gün Yüzünde

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  5.500 Yıllık KılıçArkeolojik KazılarErken DevletleşmeKalkolitik DönemMalatyaMetalürjiAslantepe HöyüğüProto DevletRoma La Sapienza ÜniversitesiUNESCO



Arslantepe Höyüğü’nde Devletleşmenin İzleri: 5.500 Yıllık Kılıçlar Yeniden Gün Yüzünde

Bu buluntu, Arslantepe’nin yalnızca siyasi ve idari bir merkez değil, aynı zamanda teknolojik ve askeri inovasyonun da öncüsü olduğunu kanıtlıyor.

 

www.arkeolijhaber.com

 

Anadolu’da kurulan ilk şehir devleti olarak kabul edilen Arslantepe Höyüğü’nde 1976 yılında ortaya çıkarılan 5.500 yıllık kılıçlar, dünya arkeolojisinde eşsiz bir yere sahip. Devletleşme sürecinin sembolleri olarak değerlendirilen bu eserler, dönemin askeri yapısını, metal işçiliğini ve toplumsal örgütlenmesini gözler önüne seriyor. Kılıçların bir bölümü artık Arslantepe Karşılama Merkezi’nde sergileniyor.

Anadolu’nun İlk Devlet Modelinden Silahlanma İzleri
Malatya’nın Battalgazi ilçesinde yer alan Arslantepe Höyüğü, Anadolu’da bilinen en erken şehir devleti yapılanmasının merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Yaklaşık bir asırdır süren kazı çalışmaları, bölgenin Geç Kalkolitik dönemden Demir Çağı’na kadar uzanan çok katmanlı tarihini ortaya koymuştur.

1976 yılında Roma La Sapienza Üniversitesi ekibi tarafından yürütülen kazılarda, höyüğün saray kompleksinde bulunan dokuz kılıç, arkeoloji dünyasında büyük yankı uyandırdı. Yaklaşık 5.500 yıl öncesine, yani MÖ 3.400’lere tarihlenen bu kılıçlar, bugün için dünyanın en eski metal kılıçları olarak kabul ediliyor.

Bu buluntu, Arslantepe’nin yalnızca siyasi ve idari bir merkez değil, aynı zamanda teknolojik ve askeri inovasyonun da öncüsü olduğunu kanıtlıyor.

Metalurjide Yenilik: Bakır ve Arsenik Alaşımı Kılıçlar
Arslantepe’de ortaya çıkarılan kılıçlar, bakır ve arsenik karışımı metalden yapılmış olup, dönemin erken metal işleme teknolojisini temsil ediyor. Yaklaşık bir metre uzunluğundaki bu kılıçların üçünde gümüş işlemeli kabzalar bulunuyor.

Malatya Müzesi Müdürü Murat Ata, kılıçların o dönemdeki silah üretim teknikleri açısından büyük önem taşıdığını vurguluyor:
“Bu eserler, dönemin en ileri metalürjik bilgisini yansıtıyor. Gümüş işlemeler, yalnızca estetik değil, aynı zamanda statü göstergesi olarak da değerlendirilmelidir.”

Uzmanlara göre bu kılıçlar, kişisel savunma aracından çok törensel veya idari otoritenin bir simgesi olarak kullanılmış olabilir. Böylece Arslantepe’deki bulgular, askeri gücün sembolik bir araç hâline gelmeye başladığı bir döneme ışık tutuyor.

Kılıçların formu, metalin dayanıklılığı ve işçilik kalitesi, organizasyonel üretim ve uzman zanaatkârlığın geliştiğini gösteriyor. Bu özellikler, Arslantepe’deki proto-devlet yapısının ekonomik ve teknik altyapısını anlamak açısından kritik ipuçları sunuyor.

Arslantepe’nin Küresel Arkeolojiye Katkısı
Arslantepe Höyüğü, yalnızca Anadolu’nun değil, Yakın Doğu’nun da erken devletleşme sürecini belgeleyen nadir merkezlerden biridir. 2021 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan höyük, idari sistemlerin, sosyal tabakalaşmanın ve üretim organizasyonunun ilk örneklerinin gözlendiği bir yerleşim olarak bilim dünyasında özel bir konuma sahiptir.

Burada ortaya çıkarılan mühürler, tapınak yapıları, saray kompleksleri ve kılıçlar; merkezi otoritenin, hiyerarşinin ve yönetimsel simgelerin gelişimine dair somut kanıtlar sunmaktadır. 5.500 yıllık kılıçlar, bu yapının askeri güce dayalı bir otorite formuna evrildiğini göstermektedir.

Malatya Müzesi’nde korunan üç kılıç, bölgesel tarihin anlatımında önemli bir yer tutarken, diğer altı örnek İstanbul Atatürk Havalimanı’nda geçici olarak sergilenmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kararıyla, eserlerin tamamının artık Arslantepe Höyüğü Karşılama Merkezi’nde sergilenmesi planlanmaktadır. Böylece ziyaretçiler, kılıçları bulundukları coğrafi bağlam içinde görme fırsatı elde edecek.

Güç, Teknoloji ve Devletleşmenin Arkeolojik Sembolleri
Arslantepe kılıçları, yalnızca silah teknolojisinin değil, aynı zamanda gücün ve otoritenin sembolik ifadesinin ilk örnekleri olarak görülüyor. Erken devlet sistemlerinde yöneticilerin silah taşıma geleneği, bu dönemde askeri güç ile siyasi meşruiyet arasındaki ilişkinin oluşmaya başladığını gösteriyor.

Arkeologlar, kılıçların diplomatik hediyeleşme, törensel gösteri veya statü ifadesi amacıyla üretildiğini düşünüyor. Bu yorum, Arslantepe’nin yalnızca yerel bir merkez değil, bölgesel etkileşim ağlarının da politik ve kültürel odak noktası olduğunu destekliyor.

Bugün Arslantepe, hem Anadolu arkeolojisi hem de dünya tarih yazımı açısından proto-devlet modelinin laboratuvarı olarak tanımlanıyor. Kılıçlar ise bu modelin en çarpıcı arkeolojik temsili olarak, insanlık tarihinin güç, iktidar ve teknoloji ilişkisine dair soruları yeniden gündeme taşıyor.

Okan Coşkun aa

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için