Blog
Atlantik Okyanusu’nu aşan minik kahraman: Rondetto Rahmi M. Koç Müzesi’nde
1968 yılında Atlantik Okyanusu’nu tek başına geçen ilk İtalyan olan Erik Pascoli’nin kullandığı Rondetto, yalnızca 7,4 metre boyunda olmasına rağmen denizcilik tarihine adını altın harflerle yazdırdı.
www.arkeolojikhaber.com
Atlantik’i tek başına geçen ilk İtalyan denizci Erik Pascoli’nin kullandığı küçük tekne Rondetto, Rahmi M. Koç Müzesi’nde sergilenmeye başladı. Denizcilik tarihine damga vuran Rondetto, müzenin eşsiz koleksiyonunda Kısmet, Uzaklar ve Fenerbahçe gibi teknelerle yan yana yerini aldı.
Denizlerin Hâkimleri İstanbul’da Buluştu
İstanbul’un Haliç kıyısında, tarihle iç içe bir yolculuk sunan Rahmi M. Koç Müzesi, bu kez deniz tutkunlarını büyüleyecek yeni bir tekneyle ziyaretçilerini karşılıyor. Dünyanın en zorlu deniz yollarını aşmış, küçücük gövdesine büyük maceralar sığdırmış Rondetto, müzenin denizcilik koleksiyonuna katıldı.
1968 yılında Atlantik Okyanusu’nu tek başına geçen ilk İtalyan olan Erik Pascoli’nin kullandığı Rondetto, yalnızca 7,4 metre boyunda olmasına rağmen denizcilik tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Şimdi bu küçük ama cesur tekne, Türkiye’nin ilk ve tek sanayi müzesi olan Rahmi M. Koç Müzesi’nde, denizlerin hâkimlerini bir araya getiren seçkin koleksiyonun yeni yıldızlarından biri olarak sergileniyor.
Uzaklar, Kısmet ve Rondetto: Mavi Yolculuğun Tanıkları
Türkiye’nin ulaşım, endüstri ve iletişim tarihini bütüncül bir şekilde sergileyen Rahmi M. Koç Müzesi, denizcilik tutkusunu somutlaştıran özel parçalarıyla da dikkat çekiyor. Müzede sergilenen tekneler yalnızca objeler değil, aynı zamanda büyük hayallerin, cesur seferlerin ve kişisel hikâyelerin taşıyıcısı.
Bunlar arasında en bilinenlerden biri, Türk denizciliğinde bir dönüm noktası olan Kısmet Gemisi. Sadun Boro ve eşi Oda Boro’nun 1965 yılında başladıkları dünya turunu üç yılda tamamladıkları bu tekne, Türkiye’den yola çıkıp dünya denizlerini aşan ilk özel yelkenli olarak tarihe geçti. Hemen yakınında ise Uzaklar yer alıyor. 1990 yılında dünya turuna başlayan ve dört yıl süren bu macera, Uzaklar’ı dünya turunu tamamlayan en küçük Türk teknesi yaparak kayıtlara geçirdi.
Tarihi İstanbul vapurlarından Fenerbahçe, Boğaziçi’ni süsleyen geleneksel gezinti kayıkları, kayıklar, kanolar ve model teknelerle birlikte sergilenen bu özgün koleksiyon, Rahmi M. Koç’un çocukluk yıllarından gelen deniz tutkusunun kamusal bir mirasa dönüşmüş hali. Şimdi bu mirasa, okyanus aşan Rondetto da eklenmiş durumda.
Rondetto’nun Sıra Dışı Hikâyesi: Portsmouth’tan Portsmouth’a
Küçücük bir gövdeye sahip olan Rondetto, denizcilik tarihinde büyük yankılar uyandırmış teknelerden biri. 1965 yılında suya indirilen Rondetto, “halk teknesi” (Nordic Folkboat) sınıfında yer alıyor. Adını, ilk sahibi Deniz Binbaşısı David Gay’in yüklü bir para kazandığı yarış atından alıyor. 1968 yılında İtalyan yelkenci Erik Pascoli tarafından satın alınan tekne, Atlantik geçişi için özel olarak güçlendirildi.
Rondetto’nun en unutulmaz seferi, İngiltere’nin Portsmouth limanından başlayıp Karayipler’deki Dominika Adası’nın Portsmouth limanında sona eren 47 günlük solo Atlantik yolculuğuydu. Pascoli bu zorlu seferi, denizciler arasında efsaneleşmiş “Portsmouth’tan Portsmouth’a, Rondetto ile Atlantik Geçişi” adlı kitabında ölümsüzleştirdi.
2,20 metre eninde, 7,60 metre uzunluğunda ve 4 ton deplasmana sahip Rondetto, Yanmar dizel motorla çalışıyor. Açık deniz yarışlarının öncüsü John Illingworth tarafından tasarlanan bu dayanıklı tekne, yalnızca bir makine mühendisliği başarısı değil, aynı zamanda denizcilik cesaretinin simgesi.
Pascoli, Rondetto’yu 1981 yılında dostu Bruno Pietrangeli’ye devretti. Rondetto sonraki yıllarda da serüvenlerine devam etti: 1983 yılında Tenerife'den Martinique’e 30 günde, 1986’da ise Cebelitarık’tan Brezilya'nın Fortaleza limanına 41 günde Atlantik geçişlerini tamamladı. Bu yönüyle Rondetto, yalnızca tek başına Atlantik geçen ilk İtalyan teknesi değil, aynı zamanda birden fazla kez bu zorlu rotayı tamamlamış ender küçük teknelerden biri.
Bugün Rondetto, İstanbul’un kalbinde Rahmi M. Koç Müzesi’nde sergilenerek yalnızca İtalyan denizcilik tarihinin değil, dünya denizcilik kültürünün yaşayan bir parçası olarak varlığını sürdürüyor.
Denizcilik Kültürüyle Büyüyen Bir Miras
Rahmi M. Koç Müzesi, yalnızca endüstriyel gelişmelerin değil, bireysel cesaretin ve kolektif denizcilik mirasının da bir sahnesi. Rondetto’nun bu sahnede yerini alması, müzenin koleksiyon politikalarının bir uzantısı: Ulaşılması zor, anlatılmaya değer hikâyeleri görünür kılmak.
Sadece müzeye gelen ziyaretçiler değil, denizcilikle ilgilenen herkes bu özel tekne aracılığıyla bir dönemin ruhunu yakalayabilir. Denizcilik tarihini canlı ve somut örneklerle meraklılara sunan Rahmi M. Koç Müzesi, Rondetto ile birlikte bir kez daha, sınırların yalnızca haritalarda olduğunu, denizde ise hayal gücünün ve cesaretin galip geldiğini hatırlatıyor.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >