Blog

Nis16

Avustralya’da Nadir Bir Titanosaur Kafatası Bulundu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  KretaseQueenslandSauropodTitanosaur



Avustralya’da Nadir Bir Titanosaur Kafatası Bulundu

Bulunan kafatası, 95 ila 98 milyon yıl önce yaşayan ve Ann adı verilen Diamantinasaurus matildae dinozoruna ait. Aynı zamanda bu türün keşfedilen sadece dördüncü örneği.

www.arkeofili.com

Şimdiye kadar keşfedilen dördüncü titanosaur örneğine ait fosil, dinozorların Güney Amerika ile Avustralya arasında seyahat ettiği teorisini güçlendiriyor.


Ann lakaplı titanosaur’un kafatası, 2018’de bir Queensland kazısı sırasında ortaya çıkarılan dinozor kafasının nadir, iyi korunmuş bir örneği. C: Avustralya Doğa Tarihi Müzesi

Queensland, Winton’da bulunan 95 milyon yıllık bir dinozor kafatası, paleontologlar tarafından Avustralya’da bulunan neredeyse eksiksiz ilk sauropod kafatası olarak tanımlandı.

Bulunan kafatası, 95 ila 98 milyon yıl önce yaşayan ve Ann adı verilen Diamantinasaurus matildae dinozoruna ait. Aynı zamanda bu türün keşfedilen sadece dördüncü örneği.

Çalışmanın baş araştırmacısı Curtin Üniversitesi’nden Dr Stephen Poropat, “Bir kafatası bulabilmek gerçekten inanılmazdı – oldukça nadirler.” diyor.

Sauropodlar, Brachiosaurus ve Brontosaurus’u içeren bir grup uzun boyunlu dinozordu. Hassas kafatası kemikleri ile vücut boyutlarına göre küçük kafatasları vardı.

Poropat, “Yırtıcı bir dinozor ve hatta leşçi bir hayvan için iyi bir hedef olabilirlerdi. Bir sauropod leşine bakıp şöyle düşünürlerdi: ‘Götürülmesi en kolay şey kafaları.'” diyor.

Poropat, önceki sauropod keşiflerinde, bazen bir dizi boyun omurunu takip ettiğinizi ve sonunda kafa gittiği için hiçbir şeye varılamadığını söylüyor.

Diamantinasaurus matildae, tarihsel varoluştaki en büyük kara hayvanlarını içeren bir tür sauropod olan bir titanosaur’du. Diamantinasaurus kafatasının keşfi, bilim insanlarının ilk kez dinozorun yüzünün neye benzemiş olabileceğini tahmin etmesini sağlıyor.

Poropat, bazı açılardan kafatasının, Brachiosaurus’unkine çok benzediğini söylüyor ve şekil ve dişlerinde bazı farklılıklar olduğuna dikkat çekiyor.

Bir Diamantinasaurus matildae kafasının bir sanatçı tarafından görselleştirilmesi. C: Elena Marian/Australian Age of Dinosaurs Museum of Natural History

“Diamantinasaurus’un köşeli bir burnu yerine yuvarlak bir burnu olduğundan, genel bir yukarıdan yiyici olduğunu söyleyebiliriz – alışkanlık olarak yere yakın beslenmiyordu.”

“Yerden yiyiciler olan sauropodları gördüğümüzde, çok daha dar dişlere sahip olma eğilimindeler, neredeyse elektrikli süpürgeler gibi kare şeklinde burunlara sahip olma eğilimindeler.”

Diamantinasaurus kafatasının, aynı zamanlarda Güney Amerika’da yaşayan başka bir titanosaur olan Sarmientosaurus musacchioi ile pek çok benzerliği vardı. Poropat, “Sarmientosaurus’un kafasını Diamantinasaurus’un vücuduna koyabilir ve neredeyse farkı zar zor anlayabilirsiniz.” diyor.

Araştırmacılar, keşfin, orta Kretase döneminde (95 ila 100 milyon yıl önce) sauropodların Antarktika’yı bir yol olarak kullanarak Güney Amerika ve Avustralya arasında gidip geldiği hipotezini güçlendirdiğine inanıyor.

Poropat, “Çünkü dünya aşırı sıcaktı… kutuplar bitki örtüsüyle kaplıydı, buzla kaplı değildi. Görünüşe göre sauropodlar bu gerçekten sıcak dönemden yararlandı.” diyor.

Ann lakaplı yeni keşfedilen titanosaur muhtemelen baştan kuyruğa 15 ila 16 metre uzunluğundaydı. Diamantinasaurus’un maksimum boyutu yaklaşık 20 metre uzunluğunda, omuzlarda 3 ila 3,5 metre yüksekliğinde ve 23 ila 25 ton ağırlığındaydı.

Poropat, “Sauropodlar söz konusu olduğunda, bu hayvan orta büyüklükteydi. En büyük sauropodlar 40 metre uzunluğa ve 80 ton kütleye sahipti.” diyor.

Diamantinasaurus kafatası 2018’de, yüzeyde kemik parçaları görüldükten sonra toprağın kazılarak çıkarıldığı bir kazı sırasında bulundu, ancak şimdiye kadar makalesi yayımlanmadı.

Poropat, “Çoğunlukla uzuv kemikleri ve omurları bulmaya başladık, ancak uzuv kemiklerinden birinin etrafında dağınık küçük kemikler vardı ve … onların doğru yerlerine yerleştirmek oldukça zor oldu.” diyor.

“Daha sonra bir gönüllü, gerçekten tuhaf görünen bir kemik parçası buldu ve sonunda bir kafatası olması gerektiğini anladık. Bu, diğer tüm parçaların yerine oturmasını sağladı – temelde patlamış bir kafatasımız olduğunu ve parçaların arka bacak kemiklerinin etrafına dağıldığını fark ettik.”


The Guardian. 12 Nisan 2023.

Makale: Poropat, S. F., Mannion, P. D., Rigby, S. L., Duncan, R. J., Pentland, A. H., Bevitt, J. J., … & Elliott, D. A. (2023).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için