Arþiv

Çocuk Kitaplarýmýz

Sare

Strabon

Blog

Eyl26

Ayasofya’da 1400 yýllýk yeraltý menfezleri ve kuyular keþfedildi

 
 

Dünyanýn en ünlü mabedlerinden Ayasofya’yý yapýmýndan bu yana geçen bin 483 yýldýr havalandýrarak ayakta tutarak, rutubetten koruduðu anlaþýlan yaklaþýk 900 metrelik yeraltý menfezleri ile 3 yeni kuyu keþfedildi.

Ayasofya’yý yapýmýndan bu yana geçen bin 483 yýldýr havalandýrarak ayakta tutan, rutubetten koruyan yaklaþýk 900 metrelik yeraltý menfezleri 3 boyutlu görüntülendi. 3 hafta süren çalýþmanýn sonuçlarý bugün Uluslararasý Ayasofya Sempozyumu’nda açýklandý.

Efsanelere konu edilen tünellerin keþfedildiði çalýþmanýn baþýndaki isimlerden Doç. Dr. Hasan Fýrat Diker, "Araþtýrmanýn en dikkat çekici buluþu Ayasofya’nýn güneybatýsýndaki yer altý yapýlarý oldu. Yapýnýn giriþinde yer alan kestane aðacý, yer altý yapýsýný gizleyen bir illüzyon yaratmýþ. Oysa bu aðacýn altýnda dev bir yapý yer alýyor" dedi. Ayný zamanda Ayasofya’nýn dýþ mekânýnda ise üç yeni kuyu tespit edildiði açýklandý.

Fatih Sultan Mehmet Vakýf Üniversitesi ve Ayasofya Müzesi iþ birliðiyle Ayasofya’nýn müze olarak kullanýldýðý dönemde baþlayan “Ayasofya Yeraltý Yapýlarýnýn 3 Boyutlu Görüntülenmesi ve Belgelenmesi Projesi” ile Ayasofya’yý havalandýrarak rutubetten koruyan yaklaþýk 900 metrelik yeraltý menfezleri ve yapýlarýnýn 3 boyutlu taramasý yapýldý. Daha önce girilemeyen yerlere girilerek yeni yeraltý mekânlarýnýn keþfedildiði projenin sonuçlarý “Uluslararasý Ayasofya Sempozyumu”nda bilim dünyasýna sunuldu. Fatih Sultan Mehmet Vakýf Üniversitesi Mimarlýk ve Tasarým Fakültesi öðretim üyeleri Doç. Dr. Hasan Fýrat Diker, Doç. Dr. Mine Esmer, Dr. Öðr. Üyesi Alidost Ertuðrul ve ÝTÜ Güzel Sanatlar Bölümü Öðr. Gör. Arkeolog Ali Hakan Eðilmez yürütücülüðünde 29 Haziran-16 Temmuz 2020 tarihlerinde gerçekleþtirilen “Ayasofya Yeraltý Yapýlarýnýn 3 Boyutlu Görüntülenmesi ve Belgelenmesi Projesi” kapsamýnda elde edilen veriler sempozyumda katýlýmcýlarla paylaþýldý.

Ayasofya’nýn daha önce keþfedilmemiþ yer altý yapýlarýnda hava sirkülasyonunu engelleyen moloz ve çamur birikintilerinin giderilmesine yönelik gerçekleþen proje ile yapýnýn sürdürülebilir korunmasýna katký saðlamak amaçlandý. Doç. Dr. Hasan Fýrat Diker, çalýþmalara dair önemli bilgiler paylaþtý. Çalýþmanýn amacýnýn Ayasofya’nýn zemin altýnda kalan havalandýrma menfezleri, mezarlar, kuyular ve diðer yer altý yapýlarýný anlamaya ve belgelendirmeye yönelik olduðunu söyleyen Doç. Dr. Hasan Fýrat Diker, “Ýklimlendirme, zemin suyunu kontrol etme, yaðmur suyunu tahliye etme ve su tesisatý gibi ihtiyaçlarýný gidermek için yapýlmýþ bu mekanlar, eriþilebildikleri nispette üç boyutlu olarak taranýp belgelendirilmiþtir. Ýçi dolu su kuyularýna da uzman dalgýç marifetiyle inilerek, su altý fotoðraflarý çekilmiþtir. Çalýþma kapsamýnda Ayasofya iç narteksi altýndaki büyük mekân ile bu mekânýn kuzey ve güney ucundan farklý yönlere devam eden tüneller taranmýþtýr. Toplam 668 metre uzunluðundaki yer altý yapýsý dijital taramayla, 268 metre uzunluðundaki yer altý yapýsý da geleneksel yöntemlerle el ile ölçülmüþtür” dedi.

Çalýþmaya ilk olarak iç nartekste Ýmparator Kapýsý’nýn güneyindeki kapaktan inerek eriþilen mekândan baþladýklarýný ifade eden Doç. Dr. Diker, “Bu mekânýn gerek menfezlerin havalandýrýlmasý, gerekse de menfezlerden gelen su hattýnýn daðýlýmý için ihtiyaç duyulan bir istasyon olarak kullanýldýðý deðerlendirilebilir. Üçer tünelin çýktýðý bu mekân Ayasofya iç ve dýþ yer altý mekânlarý arasýnda bir geçiþ ortamý oluþturmaktadýr” diye konuþtu.

Doç. Dr. Diker, zemin kat altýndaki menfezlerin üzerini kapatan mermer levhalarýn arasýndaki derz boþluklarýnýn iç mekânla dýþ mekân arasýndaki hava döngüsünü saðladýðýný anlattý. Yer altý koridorlarýný adeta bir metro aðýný andýrdýðýný ifade eden Diker, “Koridorlar bölgede su ihtiyacýný gidermeye yönelik bir alt yapý sistemini gösteriyor. Kuzey-güney ve doðu-batý aksýndaki tünellerin kesiþtiði konum itibariyle burada ilk akla gelen menfezlerin Ayasofya’nýn avlu ortasýndaki ve yok olmuþ havuz yapýsý ile iliþkili olduðudur” dedi.

Ayasofya’nýn dýþ mekanlarý hakkýnda da bilgi veren Doç. Dr. Hasan Fýrat Diker, þu bilgileri verdi: “Biri kuzey cephesindeki kuzeybatý payandanýn batýsýndaki demir merdivenin altýnda, diðer ikisi de Ayasofya türbelerin batýsýnda ve doðusunda olmak üzere üç kuyu daha tespit edilmiþtir. Demir merdivenin altýndaki kuyu yaklaþýk 7 metre derinliðindedir, son bir metre ise su doludur. Bu kuyunun duvarlarýnda taþ örgü yoktur. Türbelerin batýsýndaki kuyunun derinliði de yaklaþýk 7 metredir. Su seviyesi zeminden yaklaþýk 1,5 metre alt kottadýr. Bu araþtýrmanýn en dikkat çekici buluþu ise Ayasofya’nýn güneybatýsýndaki yer altý yapýlarýdýr. Yapýlarýn giriþinde tanýmlý bir kapak olmasý ve giriþin hemen yanýndaki kestane aðacý, varlýðýyla adeta altýndaki yer altý yapýsýný gizleyen bir illüzyon yaratmaktadýr. Oysa bu aðacýn altýnda dev bir yapý vardýr ve aðacýn kökleri toprak üzerinden tutunmuþ, yapýnýn kargir tonozunu zaman içinde delerek aþaðýya kadar inmiþtir. Araþtýrmamýz kapsamýnda belgelenmiþ olan Ayasofya’nýn hemen kuzeybatýsýndaki bu iki büyük yer altý mekanýnýn varlýðý Ayasofya gibi yýllardýr araþtýrýlmýþ pek çok anýt eserin yaný baþýnda keþfedilmeyi bekleyen nice yer altý yapýsýnýn bulunabileceðini gösterir.”

Bahçede görüntülenen son yer altý yapýsýnýn giriþinde molozlar arasýnda yer alan ve alt kýsmý olmayan Osmanlý mezar taþýnýn ise dikkat çektiði belirtildi. Araþtýrmanýn, belgelenen mekanlarýn temizlenmesine ve yapýnýn daha rahat nefes almasýna vesile olacaðý da açýklandý.

cumhuriyet-www.arkeolojikhaber.com

Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazýya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayýr* Her defasýnda yeniden girmemeniz için