Blog

Eki5

Bilim İnsanları, Kargagillerde Bilinç ve Algıyı İnceliyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  AlgıBilinçKargaKuzgunZeka



Bilim İnsanları, Kargagillerde Bilinç ve Algıyı İnceliyor

Kargagillerin gözleri inanılmaz keskin bir çözünürlüğe sahip; bu sayede yüksek hızlarda uçarak yönlerini bulabilir ve olası besin kaynaklarını tespit edebilirler.

 

Zeynep Şoray - www.arkeofili.com

 

Çocukken çoğumuz, bir hayvanın zihninde ne düşünüyorlar, ne hissediyorlar diye neler olup bittiğini merak etmişizdir.

Kargagiller, üst düzey bir bilişsel düzey sergiliyor. C: Pixabay

Çoğu hayvan araştırmacısı, hayvanlara duydukları hayranlık nedeniyle bilime yönelir; ancak uzun süre bilimsel normlar, bilimsel itibar kaybına uğramadan hayvan bilinci sorusunu gündeme getirmeyi imkânsız kıldı.

Neyse ki, 1980’lerden 2003’teki ölümüne dek hayvan zihinlerinin bilimsel inceleme konusu olması gerektiğini savunan Donald Griffin gibi öncü bilim insanlarının büyük katkıları sayesinde, o dönemler geride kaldı.

Şimdi bilinç üzerine çalışan filozoflar, Animal Cognition dergisinde yayımlanan yakın tarihli araştırmalarında, kuzgun, karga, alakarga ve saksağanları içeren kuş familyası kargagillerin (Corvidae) bakış açısından dünyanın nasıl görünebileceğini keşfetmek için diğer bilim insanlarıyla birlikte çalıştı.

 “Birdbrain” (Türkçede “kuş beyinli”) bir zamanlar yaygın bir hakaretti; ancak kargagillerin şaşırtıcı zekâsı öyle boyutta ki, bilim insanları ve gazeteciler onları bazen “tüylü primatlar” (feathered apes) diye nitelendiriyor. Araştırmacılar ise zekânın ötesine geçmek istediklerini belirtiyor. Bunu yapmak için, davranışları, bilişleri, beyinleri, duyguları ve bilinçlerine dair çalışmaları tarayarak kargagil deneyimlerinin beş boyutunu incelediler.

Kargagillerin gözleri inanılmaz keskin bir çözünürlüğe sahip; bu sayede yüksek hızlarda uçarak yönlerini bulabilir ve olası besin kaynaklarını tespit edebilirler. İşitmeleri de — ötücü kuşlar için şaşırtıcı olmasa gerek — mükemmel; bu sayede uyarı çağrılarını değerlendirip hatırlayarak grup üyeleri arasında güvenilir olanları güvensiz olanlardan ayırt edebilirler.

Ayrıca iyi bir koku alma duyuları var; bunu, sakladıkları sert kabuklu yemişleri ve diğer yiyecekleri bulmalarına yardımcı olması için kullanırlar. Ne yazık ki koku alma duyularının birçok başka hayvanla kıyaslaması konusunda yeterince çalışma olmadığından, bu alandaki yerlerini tam olarak bilmiyoruz.

Duygusal Yaşamları

Kargagiller, insanlara benzer bilişsel önyargılar sergiler. Olumsuz ruh hâllerine girerler ve başkalarında benzer durumları gözlemledikten sonra karamsarlık belirtileri gösterirler.

Ancak tıpkı insanlar gibi, araçları başarıyla kullandıktan sonra olumlu ruh hâlleri de sergilerler. Ayrıca yeni nesnelere karşı neofobi (yenilik korkusu/temkinliliği) gösterebilirler.

Yanlarına ikramla gitseniz bile, daha önce tanımadıkları birine yakın uçmaktan kaçınırlar; buna karşılık iyi tanıdıkları insanlara karşı kendinden emin davranırlar — bu da insanlarda yaygın bir özellik.

Araştırmacılar, “İnsanların duygusal yaşamları çoğu zaman yalnızca memelilere atfetmesi yaygın bir durum; ancak kargagillerin sergiledikleri, kuşların duygularının daha ayrıntılı incelenmesi gerektiğini gösteriyor” diyor.

Bütünleşik Deneyimler

Biz insanlar tek bir bilinç akışına sahibiz. Kuşlarda ise bizde ve diğer memelilerde iki beyin yarımküresini bağlayan corpus callosum bulunmaz.

Beynin iki yarısı arasında ciddi bir işbölümü görülür; örneğin farklı gözlerini farklı görevlere odaklamak gibi. Ancak bu, deneyimlerinin iki ayrı “benlik”e bölündüğü anlamına gelmek zorunda değil — bizimkinden farklı kısmi bir birlik türüne işaret ediyor olabilir.

Belki de bilinçleri, nöbetlerin etkisini azaltmak için corpus callosum’u kesilmiş ayrık beyin (split-brain) hastalarına daha çok benzer. Bu kişilerde, iki resim sol ve sağ görsel alanlarına ayrı ayrı sunulduğunda, sol yanda gördüklerini sol elleriyle çizer, buna karşılık sağ taraftakini sözel olarak tarif ederler; böylece tek bedende iki benlik varmış izlenimi oluşur.

Zaman İçinde Bilinç

Kargagillerin zaman içinde benlik algılarına dair yetenekleri dikkat çekici. Sıklıkla yiyecek sakladıkları (bilim insanları buna caching der) için, yalnızca nereye sakladıklarını değil, ne sakladıklarını ve ne kadar zaman önce sakladıklarını da hatırlarlar — bu, böcek gibi çabuk bozulan gıdalar ile daha uzun dayanan sert kabuklu yemişler arasında ayrım yaparken önemli.

Bu noktada bellekleri, nesne saklama söz konusu olduğunda bizimkini ve çoğu hayvanınkini açık ara geride bırakır; bazı kargagiller bir ay içinde binin üzerinde yiyecek saklayıp sonra yerlerini hatırlayabilirler. Hiçbir insan bu kadar çok saklama yerini akılda tutamaz.

Kargagiller plan da yapabilir; örneğin bir kaşık gibi bir aracı toplayıp gelecekte kullanmak üzere depolayabilirler.

Zengin Bir Benlik Algısı

Sadece kendilerini aynada tanımakla kalmaz, aynı zamanda başkalarının zihinlerini de anlarlar. Araştırmalar, kargagillerin izlendiklerini bildiklerinde sakladıkları yiyecekleri geri alıp başka bir yere taşıdıklarını gösterdi — ama yalnızca geçmişte kendileri de başkalarından çalmışlarsa.

Erkek alakargalar (jay), kur yapmak istedikleri dişinin beslenme tercihlerini gözler ve ona tercih ettiği yiyeceği getirebilmek için bunu hatırlar. Daha yalnız yaşayan türler arasında sayılan kuzgunlar bile, eskiden büyük ölçüde memelilere özgü olduğu düşünülen gelişmiş sosyal becerilere sahip görünürler.

Tüm bunların içinde hâlâ büyük bir belirsizlik payı var. Diğer hayvanların zihinleri hakkında bilgi edinmek, seyrek ve çoğu zaman muğlak verilerden çıkarım yapmayı gerektirir. Yine de araştırmacılar, kargagillerde zengin bilinçli deneyimlere dair bilimsel kanıtların bulunduğuna inanıyor. “Çoğu tür için bizi sessiz bırakan şey kapasite eksikliği değil, araştırma eksikliği; öznel deneyimlerinin nasıl olduğuna dair yeterince çalışma yok”.

“Bu araştırmanın kargagillerin refahı açısından da sonuçları var. Bir hayvan için dünyanın nasıl olduğunun anlaşılması, onun için neyin iyi ve neyin kötü hissettirdiğinin anlaşılması demektir. Güçlü bellekleri, olumsuz bir deneyimden daha uzun süre etkilenebilecekleri anlamına gelebilir; neofobi, yeni nesnelerin yavaşça tanıtılmasını gerektirir; sosyal yetenekleri ise gruplar hâlinde barındırılmaları gerektiğini gösterir. Onlara araçlar vermek, zenginleştirici deneyimler yaşamalarını sağlayabilir.”

“Tüm bu faktörler, kargagillerin esaret altında nasıl bakılması gerektiğine, onlarla yapılan diğer etkileşimlerde refah risklerinin nasıl en aza indirileceğine karar verirken mutlaka göz önünde bulundurulmalı.”


Makale: Veit, W., Browning, H., Garcia-Pelegrin, E. et al. (2025). 

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için