Blog

May9

Bir Kıyamette Türümüzün Devamı için En Az Kaç İnsan Gerekir?

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Genetik ÇeşitlilikKıyametNüfusNükleerPopülasyonRadyasyon



Bir Kıyamette Türümüzün Devamı için En Az Kaç İnsan Gerekir?

Topyekün nükleer savaştan dev bir asteroit çarpmasına kadar, Dünya’daki insan yaşamının aniden sona erebileceğini hayal etmek zor değil. Ancak hayatta kalanların olduğunu varsayarsak, türümüzün devam etmesi için kaç kişi gerekir?

Kısa cevap: duruma göre değişir. Farklı felaketler, hayatta kalan insan popülasyonlarının katlanarak artabilmesi için farklı kıyamet günü koşulları yaratır.

Örneğin, bir nükleer savaş, radyasyona maruz kalmanın yanı sıra, hayatta kalanların dondurucu yaz sıcaklıkları ve küresel kıtlıkla karşı karşıya olduğu nükleer bir kışı tetikleyebilir. Bununla birlikte, bu koşullardan bazılarını bir kenara bırakıp nüfus büyüklüğüne odaklanırsak, olması gereken asgari sayı, bugün yaşayan yaklaşık 7,8 milyar insana kıyasla muhtemelen çok daha az.

Oregon’daki Portland Eyalet Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nden Cameron Smith, “Nüfus sayısı yüzlerdeyken, muhtemelen yüzyıllarca hayatta kalabilirsiniz. Ve bu türden birçok küçük popülasyon, yüzyıllar ve belki de binlerce yıldır hayatta kaldı.” diyor.

Smith’in erken dönem insan uygarlıkları ve uzay kolonizasyonu üzerine araştırması, ona kıyametten kurtulma umutlarımız hakkında oldukça iyi bir fikir veriyor. Neredeyse tüm yiyeceklerini ithal ettikleri ve elektriğe büyük ölçüde bağımlı oldukları için, küresel medeniyetin parçalanması durumunda büyük şehirlerin en savunmasız olacağını düşünüyor. Bu nedenle, hayatta kalan popülasyonlar, kaynak bulmak için büyük olasılıkla dağılacak.

Smith’e göre, erken Neolitik dönemde (yaklaşık 12.000 yıl önce son buzul çağının sona ermesinden itibaren) insanların çiftçilik yapmaya başladığı dünya çapında pek çok küçük köy vardı. “Bunlar oldukça bağımsız popülasyonlardı, ancak diğer köylerle üreme bağları ve evlilik bağlantılarına sahip olduklarından şüpheleniyorum. Ve kıyamet senaryosunda, aynı şeyin olacağını hayal ediyorum.”

Smith, hayatta kalan sadece birkaç yüz kişilik bir popülasyonun, üreme sistemini sürdürmenin bir yoluna ihtiyacı olacağını söylüyor. Yakın akraba bireyler arasında soy içi üreme, küçük popülasyonların karşılaştığı büyük bir zorluk.

Yakın akraba ilişkilerinden kaçınmak için yeterli genetik çeşitliliğe sahip olmadıkça, kıyametin ardından sınırlı üreme seçeneklerine sahip, azalan bir insan popülasyonu da büyük bir zorluk yaşayabilir. Etkili popülasyon büyüklüğü olarak bilinen karşı cinsten yeterli sayıda üreme çağındaki bireyler de başarılı bir melezlemenin gerçekleşmesi için gerekli olacaktır.

İnsanlar, yaklaştığını görürlerse, kıyamet gününde hayatta kalmak için potansiyel olarak popülasyonları hazırlayabilirler. Partizan olmayan bir düşünce kuruluşu olan Global Catastrophic Risk Institute’un kurucu ortağı ve yönetici direktörü Seth Baum, küresel felaketlerin meydana gelme riskine bakıyor. Seth Baum, örneğin, nükleer silahlara sahip ülkeler arasında yeterince iyi ilişkiler sağlamak gibi, nükleer savaş durumunda olası felaketleri önlemekten yana.

Bununla birlikte, Baum’un araştırması, küresel bir felaketin meydana gelmesi durumunda insanları korumak için sığınaklar inşa etme olasılığını da içeriyor.

Baum, “Bir felaket olacaksa, bu önlemlerden bazılarının olmasını isteyeceğiz, böylece en azından nüfusun bir kısmı devam edebilir, yani bir ölçüde insan uygarlığı devam edebilir.”

Baum’a göre, her tür sığınaktaki önemli bir faktör, bir grubu zarar veren her şeyden izole etme yeteneğidir. Örneğin Yeni Zelanda ve Avustralya gibi bazı ada ülkeleri, koronavirüs salgını sırasında virüsü büyük ölçüde dışarıda tutarak kendilerini etkin bir şekilde büyük ölçekli sığınaklar haline getirdiler.

Baum, bir adımın Dünya üzerinde bir yerde özel bir felaket sığınağına sahip olmak olacağını söylüyor. Baum, bu varsayımsal sığınağı, Norveç’in Svalbard kentindeki Küresel Tohum Deposu ile karşılaştırdı. Bu depo, dünyadaki tohumların yedeklerinin dağın içinde sakladığı bir yer.

Uzayda hayatta kalmak

Öyleyse, insanların bir kıyamet senaryosundan kaçınmak için gök cisimlerine veya gezegene kaçmayı başardıkları varsayımsal durumda, uzayda hayatta kalmak için gereken minimum insan sayısı nedir?

Sadece 98 kişiden oluşan bir başlangıç mürettebatı, Proxima Centauri’nin yörüngesindeki potansiyel olarak yaşanabilir bir gezegen olan Proxima Centauri b’ye 6.300 yıllık bir yolculuk için yeterli olacaktır (varsayımsal bir uzay aracında mevcut teknolojiyle mümkün olan hızlarda seyahat).

Proxima Centauri b ekibi, 98 kişiden oluşan rastgele bir örneklemden değil, genlerini aktarmaya hazır 49 alakasız üreme çiftinden oluşmalıydı. Nüfus, yalnızca belirli koşullar altında genetik olarak çeşitli ve sağlıklı kalmalıydı. Bu nedenle, örneğin, mürettebatın üremesinin izlenmesi ve kısıtlanması gerekirdi.

Dahası, Marin ve meslektaşları tarafından yapılan bir çalışmaya göre, 500 kişilik daha büyük bir başlangıç ekibi, genetik çeşitliliklerini daha fazla üreme çiftiyle muhafaza etme olasılıkları daha yüksek olacağı için muhtemelen daha güvenli bir seçim olurdu.

Smith, uzay çalışmalarında mutlak minimum sayıların kullanılmamasını tavsiye ediyor: “Benim benzetmem şu ki, bir uçağa binerseniz ve sizi New York’a uçuruyorsa, pilotun New York’taki piste ulaşmak için tam olarak yeterli yakıta sahip olmasını istemezsiniz. Bir felaket durumunda bir yedeğe ihtiyacınız var.”

 

www.arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için