Blog
Borçka’da Tarihi Kesmetaş Köprü Yağışa Dayanamadı: Kültürel Miras Tehlikede

Borçka’nın kent belleğinde önemli bir yer tutan ve yapım tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte uzun yıllardır aktif olarak kullanılan üç gözlü kesmetaş köprü, yoğun yağışların etkisiyle çöktü.
www.arkeolojikhaber.com
Artvin'in Borçka ilçesinde, Deviskel Deresi üzerinde yer alan tarihi üç gözlü kesmetaş köprü, şiddetli yağışlar sonrası çöktü. Kullanımda olan köprünün çökmesi, bölge halkında ve kültürel miras uzmanları arasında büyük üzüntü yarattı. Olay, ani su seviyesi yükselmeleri ve altyapı yetersizlikleri çerçevesinde, iklim değişikliğinin yerel miras yapıları üzerindeki etkisini yeniden gündeme taşıdı. Herhangi bir can kaybının yaşanmamış olması tek teselli oldu.
Bir Tarih Sular Altında: Üç Gözlü Köprünün Çöküşü
Borçka’nın kent belleğinde önemli bir yer tutan ve yapım tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte uzun yıllardır aktif olarak kullanılan üç gözlü kesmetaş köprü, yoğun yağışların etkisiyle çöktü. Şener Özbayraklı Caddesi üzerinde, Deviskel Deresi’ni geçen köprü, sabah saatlerinde hâlâ ayaktayken görüntülendi. Ancak birkaç saat içinde, artan yağışla birlikte derenin su seviyesi hızla yükseldi ve yapının taşıyıcı unsurları bu baskıya daha fazla dayanamayarak tamamen yıkıldı. Olay sonrası polis ekipleri köprünün bulunduğu alanı güvenlik çemberine aldı.
Doğal Afet mi, İhmal mi? Kültürel Mirasın Kırılganlığı
Borçka Belediye Başkanı Ercan Orhan, olay sonrası yaptığı açıklamada, “Köprünün yıkılmasından dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Ancak can kaybı yaşanmamış olması en büyük tesellimiz,” dedi. Başkan Orhan’ın sözleri, kentsel miras yönetimi açısından önemli bir soruyu da beraberinde getiriyor: Artan iklimsel olaylara karşı tarihi yapılar yeterince korunuyor mu?
Köprü gibi tescilli veya yerel öneme sahip altyapı yapıları, sıklıkla bakım, güçlendirme ve su taşkınına karşı dirençli tasarım eksiklikleriyle karşı karşıya kalıyor. Özellikle Doğu Karadeniz gibi yağış yoğunluğu yüksek bölgelerde, bu tür yapıların iklim değişikliği bağlamında yeniden değerlendirilmesi gerekiyor.
Mimari Özellikler ve Yerel Bellek
Yapı, geleneksel Karadeniz taş işçiliğinin önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyordu. Kesmetaş kemer tekniğiyle inşa edilen köprü, üç gözlü yapısıyla dönem mimarisinin hem estetik hem de mühendislik gerekliliklerine yanıt veren bir yapıydı. Bölge halkı tarafından sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda yerel hafızanın bir parçası olarak benimsenmişti.
Yıkılan köprü, yöredeki yaşlılar tarafından “düğün alaylarının geçtiği”, “çocukların ilk kez okula yürüdüğü” bir yapı olarak anlatılıyordu. Bu da kültürel mirasın yalnızca fiziksel değil, toplumsal ve duygusal bağlamda da önemli bir unsur olduğunu gösteriyor.
Koruma Politikalarında Yeni Yaklaşımlar Gerekiyor
Bu olay, yalnızca bir köprünün çökmesi değil; aynı zamanda Türkiye’nin kırsal bölgelerindeki taşınmaz kültür varlıklarının koruma stratejilerinde güncellemeye ihtiyaç olduğunu da ortaya koyuyor. UNESCO ve ICOMOS gibi kurumların önerdiği gibi, yerel iklim koşulları gözetilerek dirençli miras yapıları oluşturulmalı, mevcut yapılar ise bu çerçevede yeniden değerlendirilmelidir.
Özellikle su kenarındaki tarihi yapılar için taşkın riski, zemin erozyonu ve altyapı baskısı gibi başlıklarda, yerel yönetimlerin bilimsel veri temelli önlemler alması elzem hale gelmiştir. Borçka’daki bu olay, bu bağlamda bir uyarı işlevi görmektedir.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >