Blog
Bu Mısır Papirüsü Bilinen En Eski Sihir Numarasını mı Anlatıyor?
Beş kısa öyküden oluşan Westcar Papirüsü, firavun ile birkaç varisi arasında yaşanan çeşitli karşılaşmaları kaydediyor.
Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com
Mısır Firavunu Khufu için sergilenen bu antik illüzyon, kelimenin en gerçek anlamıyla ölümle burun buruna gelinen bir örnek sunuyor.

Westcar Papirüsü, 4.500 yıl önce yapılan bir sihirbazlık numarasını anlatıyor. C: Wikimedia Commons
Şapka içinden tavşan çıkarma numarası daha hayal bile edilmeden çok önce, kimliği bilinmeyen bir Mısırlı kâtip bugün Westcar Papirüsü olarak bilinen metni kaleme aldı. MÖ 1.782 ile 1.550 arasında süren İkinci Ara Dönem’de yazıldığı düşünülen bu papirüs, yaklaşık bin yıl daha önce geçen bir dizi hikâyeyi aktarıyor: Eski Krallık döneminde hüküm süren ve Gize’deki Büyük Piramit’i inşa eden Khufu’nun zamanında.
Beş kısa öyküden oluşan Westcar Papirüsü, firavun ile birkaç varisi arasında yaşanan çeşitli karşılaşmaları kaydediyor. Bunların dördüncüsünde Khufu’nun oğlu Hardedef, kralı Djedi adlı bir büyücüyle tanıştırıyor. Djedi’nin 110 yaşında olduğu ve günde 100 kap bira içtiği söyleniyor
Ne var ki Djedi’nin ağır içiciliği, etkileyici özellikleri arasında en çarpıcı olanı değil. Büyücü asıl olarak, kesilmiş bir başı yeniden yerine takma ve başı kesileni hayata döndürme yeteneğine sahip olduğu iddiasıyla ünlü. Numarayı görmeye heveslenen Khufu, bir mahkumun “gönüllü” olmasını istiyor. Ancak Djedi bu mucizeyi bir insan üzerinde yapmayı reddediyor ve yeteneklerini bir kaz üzerinde sergiliyor.
Papirüse göre kuşun başı koparılıyor; ardından “Djedi büyülü sözünü söyledi ve kaz, başı vücuduyla yeniden birleşirken paytak paytak yürüyerek ayağa kalktı.” Khufu’nun isteği üzerine numara daha sonra başka bir kazda, ardından farklı bir su kuşunda ve en sonunda bir boğada tekrarlanıyor.
Her seferinde başı kesilen hayvan ayağa kalkıyor ve başını geri alıyor; ardından baş, sihirli biçimde yeniden yerine bağlanıyor.
Ne kadar harika görünse de metin bütünüyle kurgusal ve böyle bir büyücülük hiçbir zaman sergilenmedi. Hatta Djedi’nin gerçekten yaşamış olması bile pek olası değil. Sihir numaralarının binlerce yıldır var olması muhtemel olsa da, Antik Mısırlıların herhangi bir numarayı ustalıkla geliştirdiğine ya da icra ettiğine dair sağlam kanıt yok.
Nil kıyılarında el çabukluğuna dair en yakın ipucu, MÖ 21. yüzyılda yaşamış III. Baqet adlı bir kraliyet görevlisinin mezarından geliyor. Mezar çizimleri arasında, bir dizi kâseyi kullanan iki adamın tasviri bulunuyor. Bazıları bunun, bir illüzyonistin bir topu kaybettirdiği, çoğalttığı ya da kaplar arasında “ışınladığı” ünlü kap ve top numarasının en eski betimi olduğunu öne sürüyor.
Ancak bu yorum son derece tartışmalı ve birçok araştırmacı, çizimin aslında iki adamın bir oyun oynadığını ya da başka bir bilinmeyen, ama kesinlikle sihirli olmayan etkinlikle meşgul olduğunu düşünüyor.
Aslında bu numaraya dair en erken sağlam kanıt Roma döneminde ortaya çıkıyor. Filozof Genç Seneca, MS 65’te Lucilius’a Ahlak Mektupları’nda “hokkabazın kâsesi ve zarları”ndan söz ediyor. Dolayısıyla kimseyi yanıltmamak ya da kandırmamak için, ilk sihirbazların bu Romalı numaracılar olduğunu söylemek daha doğru olur. Yine de başı kesilen kaz numarası, bir hokkabazlık numarasına dair bilinen en erken kayıt olma unvanını koruyor.
IFL Science. 9 Aralık 2025.


Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >