Blog
Caligula Belki Deliydi Ama Aynı Zamanda Tıbbi Bilgisi de Vardı

Araştırmada Antikyra’nın Roma İmparatorluğu’ndaki yeri ve Caligula’nın farmakoloji bilgisi hakkında daha geniş bir bağlam kuruluyor.
www.arkeofili.com
Zalimliğiyle ve dengesiz davranışlarıyla ünlü Roma İmparatoru Caligula, büyük olasılıkla şifalı bitkiler hakkında oldukça bilgi sahibiydi.
Yeni bir araştırmaya göre, zalimliğiyle ünlenen Roma İmparatoru Caligula, döneminin tıbbi tedavi yöntemlerine oldukça hakimdi. C: Egisto Sani
Yale Antik Farmakoloji Programı (YAPP) tarafından yürütülen araştırma, tarihçi Suetonius’un 2. yüzyılda yazdığı ve Julius Caesar’dan Domitianus’a kadar Roma hükümdarlarının biyografilerini içeren On İki Caesar (The Twelve Caesars) adlı eserinde geçen kısa bir anekdotu aydınlatıyor.
Hikâyede, ismi verilmeyen bir praetorian rütbesindeki Roma senatörü, adı belirtilmeyen bir hastalık nedeniyle helleborus (karacaot) bitkisinden yapılan tedavilerin uygulanabileceği Antik Yunan’daki Antikyra adlı kaplıca kentine gider. Tedavinin uzun sürmesi üzerine senatör, Caligula’dan izin süresini uzatmasını ister. Bunun üzerine Caligula, zavallı senatörü idam ettirir ve şöyle der: “Bunca zamandır helleborus fayda etmediyse, kan akıtmak şart olmuş demektir.”
Yale araştırmacıları, etnobotanik saha verilerini ve antik metinleri bir arada değerlendirerek bu anlatıya yeni bir bakış sunuyor. Araştırmada Antikyra’nın Roma İmparatorluğu’ndaki yeri ve Caligula’nın farmakoloji bilgisi hakkında daha geniş bir bağlam kuruluyor.
YAPP’in baş araştırmacısı ve Yale Peabody Müzesi’nde araştırma görevlisi olan yardımcı yazar Andrew Koh, “Çalışmamız, Antikyra’nın Roma dünyasında bir tür Mayo Clinic gibi işlev gördüğünü – yani varlıklı ve nüfuzlu Romalıların başka yerde bulamayacakları tedaviler için ziyaret ettikleri bir yer olduğunu – gösteriyor. Aynı zamanda Caligula’nın, zalim bir yönetici olmakla birlikte, daha önce düşünüldüğünden çok daha fazla tıbbi bilgiye sahip olduğunu ortaya koyuyor” diyor.
European Academy of Sciences and Arts dergisinde yayımlanan çalışmanın bir diğer yazarı da, YAPP fakülte üyesi ve Florida Eyalet Üniversitesi Klasikler bölümünde doçent olan Trevor Luke.
Roma dünyasında tıbbi turizm
Orta Yunanistan’ın Phocis bölgesindeki Korint Körfezi kıyısında yer alan Antik Antikyra, şifalı helleborus tedavileriyle ün kazanmış mütevazı bir liman kentiydi. Araştırmacıların belirttiğine göre, antik çağda helleborus; bağırsak temizleyici, epilepsi ilacı ve akıl hastalıkları için bir tedavi olarak değer görüyordu. Antik metinlerde iki tür helleborus bitkisinden söz ediliyor: Beyaz helleborus baş bölgesindeki rahatsızlıklar için, siyah helleborus ise bağırsak temizliği için kullanılırdı.
Günümüzde Antikyra’nın bir görünümü. C: YAPP
Ancak helleborus’un tarihsel kullanımını incelemek zor, çünkü antik halklar modern bitki sınıflandırmalarına bağlı değildi ve “helleborus” terimini çeşitli bitkiler için kullanıyorlardı. Ayrıca, bitki türlerinin antik dönemlerde coğrafyaya ve zamana göre değişen tanımlamaları nedeniyle isimlerde tutarsızlıklar yaşanıyordu.
Bu durumu daha da karmaşıklaştıran bir unsur ise, modern Yunanistan’daki yerel doğa bilimcilerin, antik kaynaklardaki tanımlarla uyuşmayan bitkileri “helleborus” olarak adlandırması. Örneğin, günümüzde küçük bir balıkçı köyü olan Antikyra’daki bir bitki uzmanı, “elleboro” bitkisini kara mürver olarak tanımlıyor ki bu bitki, antik metinlerdeki helleborus’tan tamamen farklı.
Araştırmacılar, antik Antikyra çevresinde helleborus’un büyük ölçekli tıbbi üretime yetecek miktarda yetişmediğini belirtiyor. Bugün, araştırmacıların bulduğu en büyük helleborus kümeleri, Antikyra’nın güneydoğusunda yer alan Helikon Dağı’nın deniz seviyesinden 750 metre yükseklikteki güney yamaçlarında yetişiyor. (Bu örnekler antik kaynaklardaki tanımlarla birebir örtüşüyor.)
Bitki yeterli miktarda bulunmasa da, Antikyra’daki özel helleborus karışımları, melankoli, delilik, epilepsi ve gut gibi hastalıkların tedavisinde etkili olduğu düşünülerek ün kazanmıştı. Araştırmacılara göre bazı Antikyralı helleborus karışımları, sesamoides adlı ve antik metinlerde adı geçen başka bir bitkiyi de içeriyordu. Bu bitki, karışımın tüketimini daha güvenli hale getiriyordu. Bu bilgiye, Yaşlı Plinius tarafından tarif edilen bir Antikyra içeren reçeteden ulaşıldı.
Araştırmacılara göre, MÖ 1. yüzyılın başlarına gelindiğinde Romalılar, Antikyra’nın özellikle faydalı helleborus karışımlarıyla olan ününü, Yunan hekimlerin Roma’ya göç etmesi ve Yunan kitaplarının yoğun ticareti sayesinde öğrenmişti.
“Antikyra’nın tarihsel kayıtlarda anılması dikkat çekici, çünkü hiçbir zaman kültürel ya da ekonomik açıdan önemli bir yer olmadı” diyor Luke. “Helleborus tedavileri dışında pek bir şeyle tanınmıyordu. Bu, antik tıbbi turizmin bir örneği. Romalı seçkinler, nasıl bugün zengin ve nüfuzlu kişiler en yeni tıbbi tekniklerden yararlanmak için Rochester, Minnesota’daki Mayo Clinic’e gidiyorsa, o dönemde de tedavi için Antikyra’ya seyahat ediyorlardı.”
Araştırmacılar, yakın zamanda Yunanistan topraklarından topladıkları bitki örneklerindeki fitokimyasalları analiz ederek, bunların o dönemde üne kavuşmalarıyla ilgili etkinliklerini test edecekler. C: YAPP
Luke ve Koh, kaplıca kentinin Caligula için kişisel bir çekiciliği olduğunu düşünüyor: Muhtemelen Antikyra içeren karışımların iyi geldiğine inanılan bir rahatsızlıktan muzdaripti.
Koh, araştırmacıların şu anda Yunan kırsalından yakın zamanda topladıkları örneklerdeki bitkisel kimyasalları analiz ederek bu maddelerin etkilerini ve antik kaynaklardaki ünleriyle biyokimyasal ilişkilerini test edeceklerini söylüyor. Bu analitik yaklaşımın, metin temelli verilerle bilimsel kanıtları birleştirerek tarihi daha iyi anlamayı ve günümüzde de geçerli olabilecek dersler çıkarmayı amaçladığını belirtiyor.
“Trevor gibi antik Roma konusunda önde gelen bir tarihçiyle yakın iş birliği yapmak, bilim ekibimizin çalışmalarını kurabileceği güçlü bir beşeri temel sunuyor” diyor Koh. “Buna karşılık, YAPP’in bilimsel araştırmaları da tarihçilere, uzun süredir çalışılan antik metinleri yeni ve taze bir bakış açısıyla anlama fırsatı sağlıyor.”
Daha bilgili bir Caligula
Suetonius’un Caligula biyografisi, diğer imparatorlardan farklı olarak ikiye ayrılıyor: İlk bölüm Caligula’nın kökeni ve iktidara yükselişini anlatırken, ikinci bölüm onun dengesiz, zalim ve çılgın davranışlarına odaklanıyor.
Araştırmacılar Caligula’nın imajını aklamak gibi bir amaç taşımamakla birlikte, Suetonius’un tarif ettiği canice eylemlerden çıkarılabileceğinden daha bilgili bir adam olduğunu gösteriyorlar. Filozof İskenderiyeli Philo’nun, Caligula’yı güçlü bir pratik bilgi birikimine sahip bir imparator olarak betimlediğini hatırlatıyorlar; bu bilgiler arasında ticaret yolları ve denizcilik de yer alıyordu.
Araştırmacılara göre, imparatorun en sert eleştirmenlerinden biri olan Philo, Caligula’nın Apollon’un tıp sanatını kötü niyetli amaçlarla çarpıttığını söylerken, onun ayrıntılı farmakoloji bilgisine sahip olduğunu da ima ediyor.
Saha ekibi, antik ilaçlarda kullanılan bitki örneklerini bulmak için Orta Yunanistan’ın tepelerini araştırdı. C: YAPP
Araştırmacılar ayrıca Caligula’nın zehirler ve panzehirler konusunda derin bir bilgiye sahip olduğunu gösteren birçok hikâyeyi de örnek gösteriyorlar. Caligula’nın, babası Germanicus’un zehirlenerek öldüğüne inandığını ve bu durumun, yalnızca kendisinin de benzer bir kadere uğramasından duyduğu paranoya nedeniyle bile olsa, onu farmakoloji çalışmaya sevk etmiş olabileceğini belirtiyorlar.
Luke ve Koh, Caligula’nın helleborus tedavilerine aşina olduğunu ve epilepsi, delilik ve uykusuzluk gibi – helleborus’un tedavi ettiğine inanılan – rahatsızlıklardan muzdarip olduğunu öne sürüyor. Suetonius’un anlattığı anekdot, Caligula’nın bir senatörün helleborus tedavisinden ne kadar sürede fayda görmesi gerektiği konusunda da bir fikri olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar, Caligula’nın, senatör için yaptığı kan akıtma esprisiyle, Tiberius döneminde yazılmış olan Celsus’un De Medicina (Tıp Üzerine) adlı tıp risalesine atıfta bulunuyor olabileceğini belirtiyor. Celsus, epilepsi tedavisinde helleborus’a alternatif olarak kan aldırmayı öneriyordu.
Luke şöyle diyor: “Suetonius yanılıyor olabilir; belki de Caligula o adamın idam edilmesini emretmiyordu, sadece ya kendi deneyimlerinden ya da okuduğu kaynaklardan bildiği alternatif bir tedavi yöntemini öneriyordu.”
“Biz Caligula’nın, döneminin tıbbi bilgeliğiyle uyumlu bir yönetici olarak daha eksiksiz ve dengeli bir portresini sunuyoruz. Belki de haklı olarak deli diye küçümseniyor, ama çalışmamız, onun helleborus ve genel olarak farmakoloji hakkında bir şeyler bildiğini çok büyük olasılıkla ortaya koyuyor.”
Yale University. 9 Temmuz 2025.
Makale: Trevor S. Luke et al. (2025). Proceedings of the European Academy of Sciences and Arts.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >