Blog

Eyl14

Çölde Gizli Servet: Büyük İskender'le Bağlantılı 2.300 Yıllık Gümüş Sikkeler Birleşik Arap Emirlikleri'nin Mleiha Kentinde Bulundu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Büyük İskender ParalarıEski Ticaret YollarıArap Yarımadası TarihiHelenistik ArabistanMleiha Madeni Para VazosuSharjah Çölü



Çölde Gizli Servet: Büyük İskender'le Bağlantılı 2.300 Yıllık Gümüş Sikkeler Birleşik Arap Emirlikleri'nin Mleiha Kentinde Bulundu

Bu sikkeler yalnızca zenginliğin simgesi değil, aynı zamanda Yunan etkisinin Arap kimliğiyle kaynaşmasını yansıtan güçlü kültürel eserlerdi.

 

www.arkeonews.com

 

Arkeoloji bizi sık sık beklenmedik bulgularla şaşırtır, ancak Birleşik Arap Emirlikleri’nin Şarika çölünde yakın zamanda bulunan basit bir kil vazo kadar hayal gücünü harekete geçiren çok az keşif vardır . İlk bakışta sıradan bir kap gibi görünen şeyin, 2.300 yıldan daha eskiye dayanan 409 gümüş sikkeden oluşan bir hazine sandığı olduğu ortaya çıktı. Büyük İskender'in mirası ve Helenistik dönemle bağlantılı olan bu olağanüstü bulgu, Arabistan'ın kadim küresel ticaret ağlarındaki rolüne dair anlayışımızı yeniden şekillendiriyor.

Çok Ağır Bir Vazo

2021 yılında, Mleiha antik kentinde kazı yapan arkeologlar, alışılmadık derecede ağır görünen, 9 kilogramdan fazla ağırlığında bir kil vazo keşfettiler. Vazoyu dikkatlice açtıklarında, su veya tahıl yerine, MÖ 3. yüzyıldan kalma tetradrahmilerden oluşan göz alıcı bir gümüş sikke koleksiyonu buldular.

 Bu sikkeler yalnızca zenginliğin simgesi değil, aynı zamanda Yunan etkisinin Arap kimliğiyle kaynaşmasını yansıtan güçlü kültürel eserlerdi.

Büyük İskender'in İşaretini Taşıyan Paralar

Definedeki sikkelerin çoğu, her biri 16 ila 17 gram ağırlığında tetradrahmilerdir. En eski örneklerde, bir yüzünde aslan postu başlığı takan Herkül olarak tasvir edilen Büyük İskender, diğer yüzünde ise tahtında oturan Zeus yer almaktadır. Bu tasvirler, İskender'in ikonografisinin imparatorluğunun parçalanmasından çok sonra bile devam eden gücünü göstermektedir.

Zamanla tasarımlar evrimleşti. Daha sonraki sikkeler, kültürel bir dönüşümün sinyalini veren Aramice yazılar ve yerel motifler taşıdı. Arabistan, Yunan tasarımlarını yalnızca taklit etmekle kalmayıp, onları uyarlayarak uluslararası güç sembollerini yerel geleneklerle birleştiren melez bir kimlik yarattı. Bu evrim, Arap topluluklarının dış etkilerle nasıl etkileşim kurduğunu, onları nasıl yeniden yorumladığını ve şekillendirdiğini yansıtıyor.

Mleiha: Ticaret ve Kültür Merkezi

Keşif, Mleiha'nın stratejik önemini vurguluyor.Basra Körfezi ile Umman Körfezi arasında yer alan Mleiha, bir tarım yerleşiminden çok daha fazlasıydı; Hindistan'ı Akdeniz dünyasına bağlayan ticaret yollarında canlı bir merkezdi. Buradan geçen tüccarlar baharat, tütsü, tekstil ve değerli metal alışverişinde bulunuyor, bu da sınırlar ötesinde tanınabilecek bir para birimi gerektiriyordu. Vazoda bulunan gümüş sikkeler, Arap tüccarlarının Yunan prototiplerinden esinlenerek kendi ekonomik ihtiyaçlarına göre para ürettiklerini gösteriyor.

Kazılardan elde edilen kanıtlar, Mleiha'nın izole bir yer olmadığını ortaya koyuyor. Benzer Helenistik esintili sikkeler, Bahreyn ve Kuveyt de dahil olmak üzere Körfez'in dört bir yanında bulundu. Bu, bölgesel bir para ağının varlığına işaret ediyor ve Arabistan'ın zaten karmaşık bir uluslararası ticaret ağının parçası olduğunu gösteriyor.

Arabistan'da bulunan ve Büyük İskender ile bağlantılı 2.300 yıldan daha eski 409 gümüş sikkenin bulunduğu bir vazo. Kaynak: Sharjah Arkeoloji Kurumu (SAA)

Sadece Para Değil: Kültürel Bir Anlık Görüntü

Mleiha sikke hazinesi ekonomik bir bakış açısının ötesinde, kültürel alışverişe de bir pencere açıyor. Yunan sembolleri ve Aramice yazıtların birleşimi, Arabistan'ın medeniyetlerin kavşağı olduğunu gösteriyor. Bu sikkeler, toplumların kimlik ve güç dengelerini nasıl müzakere ettiklerini, dış etkileri yerel geleneklerle harmanlayarak benzersiz kültürel ifadeler oluşturduklarını gösteriyor.

Vazo başlı başına bir metafora dönüşüyor: Zengin bir bilgi hazinesini saklayan mütevazı bir kap. Madeni paralar değişen siyasi ve ekonomik gerçekleri ortaya koyduğu gibi, bu keşif de Arabistan'ın daha geniş antik dünyayla ne kadar derin bir bağlantısı olduğunu gösteriyor.

Mleiha'nın Daha Geniş Bağlamı

Arkeolojik kanıtlar, Mleiha'nın tarihinin Helenistik dönemden çok daha eskilere dayandığını göstermektedir. Bölgedeki insan faaliyetleri 130.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Daha sonraki yüzyıllarda yerleşim, çölde tarımın gelişmesini sağlayan falaj adı verilen gelişmiş yeraltı sulama sistemleri sayesinde gelişmiştir. Madeni para hazinesi saklandığında, Mleiha sarayları, tapınakları ve atölyeleriyle müstahkem bir şehre dönüşmüştür.

Bu kentsel karmaşıklık, böyle bir hazinenin neden biriktirilip saklandığını açıklıyor. Madeni paralar yalnızca değerli para birimleri değil, aynı zamanda prestij ve gücün güçlü sembolleriydi.

Antik Ticaret Haritasının Yeniden Yazılması

Keşfin etkileri derin. Yakın zamana kadar birçok tarihçi, Helenistik etkinin Akdeniz, Mezopotamya ve Kuzey Hindistan çevresindeki bölgelerle sınırlı olduğuna inanıyordu. Mleiha sikke hazinesi, Arap Yarımadası'nın bu ağlardan yalnızca etkilenmediğini, aynı zamanda aktif bir katılımcısı olduğunu da gösteriyor.

Yunan ikonografisinden yerel tasarımlara geçiş, Arabistan'ın kültürün pasif bir alıcısı olmadığını da ortaya koyuyor. Aksine, ithal fikirleri ekonomik değişim, siyasi otorite ve kültürel ifade araçları olarak kullanarak aktif bir şekilde yeniden tanımladı.

Sonuç: Tarihi Değiştiren Bir Hazine

Mleiha'da bulunan 2.300 yıllık gümüş sikke hazinesi, olağanüstü bir arkeolojik keşiften çok daha fazlasıdır; bir bağ, değişim ve kimlik öyküsüdür. Bu sikkeler, kültürlerin, ekonomilerin ve imparatorlukların kesişimini temsil ederek, Arabistan'ın antik dünyada daha önce düşünülenden çok daha önemli bir rol oynadığını kanıtlıyor.

Büyük İskender'in ikonik tasvirlerinden yerel dillerdeki yazıtlara kadar, bu sikkeler bölgenin dönüşümünü gözler önüne seriyor. Bize, antik çağlarda bile Arabistan'ın küresel ağlarda kilit bir oyuncu olduğunu, Doğu'nun Batı ile buluştuğu ve kültürel kaynaşmanın geliştiği bir çöl kavşağı olduğunu hatırlatıyorlar.

Sharjah Arkeoloji Otoritesi (SAA)

Kapak Görseli Kredisi: Sharjah Arkeoloji Kurumu (SAA)

 

By Leman Altuntaş

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için