Blog
Daskyleion Kazılarında Anadolu’nun En Eski Savunma Mimarilerinden Biri Bulundu

Tarihi yaklaşık 3 bin yıl öncesine uzanan kent, Frig, Lidya, Pers, Makedonya, Roma ve Bizans uygarlıklarının izlerini bir arada barındırıyor.
www.arkeolojikhaber.com
Balıkesir’in Bandırma ilçesinde, Manyas Gölü kıyısındaki Daskyleion Antik Kenti’nde sürdürülen kazılarda, Lidya dönemine ait 157 metre uzunluğunda bir sur ortaya çıkarıldı. Prof. Dr. Kaan İren başkanlığındaki ekip, Frig surunun doğusunda yer alan bu yapının, milattan önce 7. yüzyıla tarihlendiğini belirledi. Andezit ve kireç taşından inşa edilen surun 6,5 metre yüksekliğe ulaşan kalıntıları, Anadolu arkeolojisine yeni veriler kazandırıyor.
Anadolu’nun Batısında 3 Bin Yıllık Yerleşim
Manyas Gölü’nün kuzey kıyısında yer alan Daskyleion Antik Kenti, Anadolu’nun en önemli kültür katmanlarından birini oluşturuyor. Tarihi yaklaşık 3 bin yıl öncesine uzanan kent, Frig, Lidya, Pers, Makedonya, Roma ve Bizans uygarlıklarının izlerini bir arada barındırıyor. İlk kazıların 1954 yılında başladığı antik kentte, son yıllarda Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kaan İren başkanlığında yürütülen çalışmalar, kentin çok katmanlı tarihine yeni bulgular ekliyor.
Bu yıl mart ayında başlayan kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Balıkesir Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Manyas Belediyesi ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi iş birliğiyle yürütülüyor. Çalışmalarda hem kentin savunma mimarisi hem de sosyal dokusuna ışık tutacak yeni veriler elde edilmesi hedefleniyor.
Prof. Dr. Kaan İren
Lidyalıların Savunma Duvarı Gün Yüzüne Çıkıyor
Geçen yıl Frig surunun doğusunda yürütülen araştırmalarda, Lidyalılar tarafından inşa edildiği tespit edilen 2 bin 700 yıllık sur kalıntılarına ulaşılmıştı. Bu sezon, 20 kişilik uzman ekiple yapılan kazılar, söz konusu yapının boyutlarını ve mimari özelliklerini daha net biçimde ortaya koydu.
Prof. Dr. Kaan İren, kazılarda 157 metreye ulaşan bir savunma hattı tespit ettiklerini belirtti. Söz konusu surun 6,5 metre derinlikte korunduğunu ve bu uzunluğun daha da devam etme potansiyeli bulunduğunu ifade eden İren, “Surun şu ana kadar 72 metrelik kısmını ortaya çıkardık. Çalışmalarımız bütçe elverdiği ölçüde devam edecek” dedi.
Anadolu’da Nadir Bir Mimari Örnek
Daskyleion’da bulunan bu surun en yakın benzerinin Gordion Antik Kenti’nde görüldüğünü belirten İren, yapının
hem mühendislik hem de savunma sanatı açısından dikkat çekici olduğunu söyledi. Andezit ve kireç taşı bloklardan oluşan sur, milattan önce 7. yüzyıla tarihleniyor.
“Daskyleion her ne kadar bir Frig kenti olarak bilinse de, 7. yüzyıldan itibaren Lidya kültürünün etkisi altındadır. Bu duvar hem bir savunma hattı hem de höyüğün kaymasını önleyen destek duvarı niteliğindedir,” diyen İren, yapının çok işlevli bir mimari anlayışla inşa edildiğini vurguladı.
Görsel Etkisiyle Öne Çıkan Bir Arkeolojik Anıt
Ortaya çıkarılan surun yalnızca bilimsel değil, estetik ve turistik açıdan da büyük bir potansiyel taşıdığı belirtiliyor. Prof. Dr. İren, surun kazılar tamamlandığında 6,5 metrelik yüksekliğiyle etkileyici bir görünüme kavuşacağını ifade etti.
“Daskyleion’u ziyaret edenler, girişte yüksek bir sur duvarıyla karşılaşacak. Bu görüntü hem tarihsel derinliği hissettirecek hem de bölge turizmine önemli katkı sağlayacak,” dedi.
Kazı ekibi, surun arkeolojik açıdan belgelenmesinin yanı sıra, gelecekte turizm rotalarına dahil edilmesi için çalışmalar yürütüyor. Böylece Daskyleion’un hem bilimsel hem kültürel değeri, ziyaretçiler için daha görünür hale gelecek.
Çok Katmanlı Tarihin İzinde: Daskyleion’un Geleceği
Kazı heyeti, Daskyleion’da yalnızca Lidya dönemine değil, aynı zamanda Frig, Pers ve Roma katmanlarına dair çalışmalara da devam ediyor. Bölgeden elde edilen seramikler, mimari bloklar ve yazıtlar, kentin Doğu-Batı ticaret yolları üzerindeki önemini destekliyor.
Prof. Dr. İren, “Frigler, Misyalılar, Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar, Doğu Roma ve Türk medeniyetlerinin izleriniaynı coğrafyada bulmak Daskyleion’u benzersiz kılıyor. Her kazı sezonu, bu çok katmanlı tarihi biraz daha aydınlatıyor,” dedi.
Kazıların tamamlanmasının ardından, buluntuların müze sergileri ve dijital arkeoloji projeleri aracılığıyla kamuoyuna sunulması planlanıyor. Böylece, Daskyleion’un kültürel mirası yalnızca yerinde değil, dijital platformlarda da yaşatılacak.
Ömer Faruk Yalçın - AA
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >