Blog

Ara3

Eşme Kiliminin Yaşayan Ustası: Şemsi Sayın’ın Kültürel Mirası Yaşatan Yolculuğu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Dokuma GeleneğiDokuma TeknikleriEl SanatlarıEşme KilimiHalk EğitimiMotif TasarımıSomut Olmayan Kültürel MirasUsta ÖğreticiYerel Kültür



Eşme Kiliminin Yaşayan Ustası: Şemsi Sayın’ın Kültürel Mirası Yaşatan Yolculuğu

2023’te Eşme Belediyesi Kilimevi’ne geçen Sayın, burada hem üretimi sürdürmekte hem de yanındaki dokuyuculara geleneksel teknikleri kazandırmaktadır.

 

www.arkeolojikhaber.com

 

Eşme ilçesinin İsalar köyünde yarım asırdır kilim dokuyan Şemsi Sayın, hem aileden aldığı geleneksel bilgiyi hem de akademik eğitimle edindiği desinatörlük birikimini bir araya getirerek Eşme kiliminin yaşayan temsilcilerinden biri haline geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” ilan edilen Sayın, bugün hem üretimi sürdürüyor hem de yeni kuşaklara aktarıyor.

Aile Geleneğinden Mesleki Kimliğe Uzanan Bir Yolculuk
Uşak’ın Eşme ilçesine bağlı İsalar köyünde 1969 yılında dünyaya gelen Şemsi Sayın’ın kilimle ilişkisi, geçimini tamamen dokuma üzerinden sağlayan bir ailenin çocuğu olarak doğmasıyla başlar. Henüz altı yaşındayken babaannesi ve annesinin yönlendirmesiyle tezgâh başına oturan Sayın, geleneksel bilgi aktarımının en önemli örneklerinden biri olan usta-çırak ilişkisi içinde ilk ilmeklerini atmıştır. On yaşına geldiğinde tek başına kilim dokuyabilir hale gelmesi, el becerisi ve göz hafızasının erken yaşta geliştiğini göstermektedir.

Eğitim yaşamı boyunca da dokumayı bırakmayan Sayın, okul yıllarında hem ailesine ekonomik katkı sağlamış hem de dokumacılığı gündelik hayatının ayrılmaz bir parçası olarak sürdürmüştür. Bu süreç, onun ilerleyen dönemde mesleğini yalnızca bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda kültürel bir kimlik olarak sahiplenmesine zemin hazırlamıştır.

Geleneksel Bilgi ile Akademik Eğitimin Buluşması

Sayın’ın mesleki gelişimindeki en önemli dönüm noktası, 1990–1992 yılları arasında Trakya Üniversitesi Çanakkale Meslek Yüksekokulu Halı ve Kilim Desinatörlüğü Bölümü’nde aldığı eğitimdir. Burada kilim motiflerinin kökenlerini, renk sembolizmini ve desen oluşturma tekniklerini bilimsel temelleriyle öğrenen Sayın, gelenekten aldığı pratik bilgiyi akademik bir bakışla yeniden yorumlama fırsatı bulmuştur.

Memleketine döndüğünde aileden öğrendiklerini okulda edindiği teknik bilgiyle harmanlayan Sayın, yeni desenler tasarlayarak Eşme kiliminin geleneksel formunu çağdaş bir estetikle bir araya getirmiştir. Bu üretim süreci hem aile bütçesine katkı sağlamış hem de iki çocuğunun eğitimine doğrudan destek olmuştur. Böylece kilim dokuma, onun yaşamında kültürel bir miras olmanın yanı sıra sosyal ve ekonomik bir dayanıklılık aracı haline gelmiştir.

 

Ustalıktan Öğreticiliğe: Eşme Kiliminin Aktarımı
2011 yılı, Sayın’ın üretimden öğreticiliğe geçiş yaptığı yeni bir evreyi temsil eder. Evindeki tezgâhta uzun yıllar sürdürdüğü dokumacılığın ardından Eşme Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde usta öğretici olarak çalışmaya başlaması, geleneksel bilginin kurumsal eğitim alanına taşınmasına katkı sağlamıştır. 2023’te Eşme Belediyesi Kilimevi’ne geçen Sayın, burada hem üretimi sürdürmekte hem de yanındaki dokuyuculara geleneksel teknikleri kazandırmaktadır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” unvanı, Sayın’ın yalnızca usta bir dokumacı olarak değil, kültürel sürekliliğin aktif bir aktarıcısı olarak görüldüğünü göstermektedir. Bu unvan, Eşme kiliminin yerel bir el sanatı olmanın ötesinde ulusal kültür politikaları içinde önemli bir konuma sahip olduğunun da göstergesidir.

Bir Meslekten Fazlası: Kimlik, Emek ve Manevi Değer
Şemsi Sayın için kilim yalnızca bir üretim faaliyeti değil, hayatının tüm evrelerine eşlik eden bir kimlik alanıdır. Kendi ifadesiyle kilim, “gençlik, çocukluk, maddiyat ve rızık” ile özdeşleşmiş bir yaşam aracıdır. Sayın’ın üretimi sevgiyle ilişkilendiren yaklaşımı, dokuma sürecinin fiziksel bir emekten çok daha fazlasını içerdiğini ortaya koyar. Her motif, ona göre ayrı bir mutluluk; her ilmek hem kişisel hem kültürel bir hafızanın yeniden inşasıdır.

Eşme kiliminin ayırt edici özelliği olan canlı renkler ve farklı bölgelere ait motiflerin birleşimi, kültürel çeşitliliğin dokuma üzerinde somutlaştığı önemli bir örnektir. Sayın, kilimlere yeterli değer verilmediğinde duyduğu üzüntüyü dile getirerek, koyun yününün kırpılmasından yıkanıp boyanmasına, tezgâha gerilmesinden motifin işlenmesine kadar her aşamanın yoğun emek gerektirdiğini vurgulamaktadır.

Bu nedenle dokuma tezgâhının başına geçtiğinde kendini “dinlenmiş ve mutlu” hissetmesi, emeğin manevi karşılığının meslek içinde nasıl vücut bulduğunu gözler önüne serer. Sağlığı elverdiği sürece dokumaya devam edeceğini söylemesi ise bu kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılmasındaki kararlılığını göstermektedir.

 

Mehmet Çalık aa

 


 

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için