Blog
Fas'ta bulunan 4.000 yıllık taş sanduka mezar, Tangier'de Tunç Çağı sırlarını aydınlattı
Tangier kentinde ortaya çıkarılan prestijli mezar, Kuzey Afrika'nın Tunç Çağı'ndaki sosyal yapısı ve Akdeniz ticaret ağlarına dair yeni ipuçları sunuyor.
www.arkeolojikhaber.com
Fas'ın Tangier kentinde devam eden arkeolojik kazılar, bölgenin tarihini yeniden yazabilecek bir keşfe imza attı. Cádiz Üniversitesi liderliğindeki uluslararası ekip, yaklaşık 4.000 yıllık (MÖ 2. binyıl) bir taş sanduka mezar (cist) buldu. İçinde bakır iğneler, çanak çömlekler ve diğer değerli eşyalarla gömülmüş olan mezar, Tunç Çağı'nda bölgedeki seçkinlerin varlığına ve Akdeniz'in erken ticaret bağlantılarına işaret ediyor.
Afrika'nın kuzeybatı kıyısında, Cebelitarık'ın doğusunda yer alan Tanger Yarımadası, Atlantik ve Afrika'nın ortasında, Avrupa ve Afrika'ya geçiş noktası olan Paléolithique Supérieure'e göre benzersiz bir coğrafi konuma sahip. Tangier kentinde ortaya çıkarılan prestijli mezar, Kuzey Afrika'nın Tunç Çağı'ndaki sosyal yapısı ve Akdeniz ticaret ağlarına dair yeni ipuçları sunuyor.
Tangier'deki bu 4.000 yıllık mezar, sadece bir arkeolojik bulgu olmanın ötesinde, Akdeniz'in unutulmuş bir köprüsünü gün yüzüne çıkarıyor. Tunç Çağı'nda Fas ve İberya arasındaki kültürel etkileşimler, Avrupa ve Afrika'nın ortak tarihine dair yeni soruları beraberinde getiriyor.
Barselona Üniversitesi Tarih ve Arkeoloji Bölümü'nde doktora öğrencisi ve arkeoloji ekibine liderlik eden Hamza Benattia, Live Science'a ekibin bulduğu dikili taşlardan birinin, bölgeyi işaretlemek için kullanılmış olabileceğini ve sandık mezarlardan birindeki insan kemiklerini radyokarbon tarihleme yöntemiyle tarihlendirdiğünde mezarın MÖ 2000 civarında inşa edildiğini ortaya çıkardığını belirtti.
Ekip, makalesinde, bunun Kuzeybatı Afrika'daki bir sandık mezar için ilk kez radyokarbon tarihlemesi elde edilmesi olduğuna dikkat çekti.
Daroua Zaydan'da kazılan tek, görünüşte izole edilmiş sandık mezarın planı ve kesiti; ( a - e ) sandığın kazı sürecini gösteren görüntüler; ( f - g ) radyokarbon tarihlemesinin yapıldığı insan fibulasının konumu. Fotoğraf ve çizim Hamza benattia'ya aittir.
Arkeologlar ayrıca, duvarlarında kaya sanatı bulunan yaklaşık bir düzine barınak buldu. Barınaklar, sanat, kareler, noktalar ve dalgalı çizgiler içeren çok çeşitli geometrik tasarımlar içeriyordu. Ayrıca, insanları veya tanrıları tasvir edebilen antropomorfik veya insan benzeri figürler de vardı. Bazı kaya sığınaklarının duvrlarında arkeologlar, "kupa izleri" adını verdiği dairesel oymalar buldular. Bu kupa izleri bazen daireler ve paralel çizgiler de dahil olmak üzere tasarımlar halinde düzenlenmişti.
Keşfin Detayları:
Mezarın Yapısı: Taş levhalarla özenle inşa edilen dikdörtgen sanduka tipindeki mezar, Neolitik dönemden Tunç Çağı'na geçişin tipik bir örneği. Bu tür mezarlar, İber Yarımadası ve Kuzey Afrika'da benzer dönemlerde görülüyor.
Arkeolojik Buluntular: Mezar içindeki bakır eserler ve seramikler, ölen kişinin yüksek statülü bir birey olduğunu gösteriyor. Ayrıca, bulunan malzemelerin İberya ile olası ticari ilişkileri akla getirmesi, keşfi daha da önemli kılıyor.
Konum: Tangier, Cebelitarık Boğazı'nın girişinde stratejik bir noktada yer alıyor. Antik dönemde Fenikeliler, Kartacalılar ve Romalılar için kritik bir liman kenti olan bölgenin, Tunç Çağı'nda da benzer bir rol oynadığı düşünülüyor.
Projenin lideri Dr. Darío Bernal-Casasola (Cádiz Üniversitesi), yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Bu mezar, Tangier'in Tunç Çağı'ndaki rolünü anlamamız açısından bir dönüm noktası. Buluntular, bölgenin İberya ve Akdeniz dünyasıyla olan bağlantılarını doğruluyor. Önümüzdeki aylarda DNA analizleri ve radyokarbon tarihleme çalışmalarıyla bu kişinin kökeni ve yaşamı hakkında daha fazla bilgi edineceğiz."
Arkeolojik ve Tarihsel Bağlam:
Bölgedeki Önceki Çalışmalar: Tangier, uzun yıllardır Fenike ve Roma kalıntılarıyla biliniyordu. Ancak bu keşif, Tunç Çağı yerleşimlerinin varlığını kesinleştirerek, Fas'ın erken dönem tarihine ışık tutuyor.
Akdeniz Ticaretiyle Bağlantı: Mezardaki eserlerin stilistik analizi, İber kültürleriyle (örneğin El Argar kültürü) paralellikler gösteriyor. Bu da deniz aşırı ticaretin Tunç Çağı'nda sanılandan daha aktif olduğunu düşündürüyor.
3D Modelleme ve Haritalandırma: Kazı ekibi, mezarın dijital rekonstrüksiyonunu hazırlayarak, halka ve akademik çevrelere detaylı bir sunum yapmayı planlıyor.
Yerel Arkeologlarla İş Birliği: Faslı araştırmacılar, bulguların Kuzey Afrika'nın erken dönem göç yollarına dair yeni teoriler geliştirebileceğini belirtiyor.
Yayınlanacak Bilimsel Makale: Keşfin detayları, önümüzdeki aylarda Antiquity veya Journal of African Archaeology gibi dergilerde yayınlanacak.
Kaynaklar: African Archaeological Review / Live Science / BArcelona Üniversitesi
Fotoğraflar: Hamza Benattia
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >