Blog

Eki14

Fransa’da 42.000 Yıllık Deniz Kabuğu Takı Atölyesi Bulundu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  ChatelperronianDeniz KabuğuFransaLa Roche A PierrotPaleolitikTakı



Fransa’da 42.000 Yıllık Deniz Kabuğu Takı Atölyesi Bulundu

Bu önemli keşif, tarihöncesi dönemin bu kritik evresinde toplulukların hareketliliğini ve farklı insan grupları arasındaki olası temasları tartışmamıza olanak tanıyor.

 

Zeynep Şoray - www.arkeofili.com

 

Fransa’daki La Roche-à-Pierrot adlı sitede, deniz kabuğundan takı üretimine dair Batı Avrupa’nın bilinen en eski atölyesi ortaya çıkarıldı.

Sol üstte: La Roche-a-Pierrot (Saint-Cesaire, Fransa) bölgesinden alınan bir Littorina obtusata kabuğunun mikro-tomografik işleme sonrası sanal rekonstrüksiyonu. Sol ortada: Chatelperronian taş aletlerle ilişkili delikli Littorina obtusata kabukları. Sol altta: Aynı alandan elde edilen kırmızı ve sarı pigmentler. Sağda: Littorina obtusata kabuklarında gözlemlenen değişimlerin mikroskobik görüntüleri, basınçla yapılmış delikler (a–e, g, h), pigment lekeleri (f, h). C: F. Bachellerie, B. Gravina, & I. Crevecoeur et al. (2025).

Batı Avrupa’daki en eski deniz kabuğu takı üretim atölyesi, Saint-Cesaire (Charente-Maritime) bölgesindeki La Roche-a-Pierrot adlı Paleolitik yerleşimde gün yüzüne çıkarıldı. En az 42.000 yıl öncesine tarihlenen ve kırmızı ile sarı pigmentlerle birlikte bulunan bu benzersiz buluntu grubu, Avrupa’da son Neandertaller ile Homo sapiens’in gelişi arasındaki geçiş dönemini temsil eden Chatelperronian kültürüyle ilişkilendiriliyor.

Bu keşif üzerine yapılan çalışma Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlandı. Bu önemli keşif, tarihöncesi dönemin bu kritik evresinde toplulukların hareketliliğini ve farklı insan grupları arasındaki olası temasları tartışmamıza olanak tanıyor.

Yaklaşık 55.000 ila 42.000 yıl önce Avrupa; Afrika’dan gerçekleşen son göç dalgasıyla gelen Homo sapiens gruplarının, son Neandertallerin yerini kademeli olarak almasıyla derin bir dönüşüm geçirdi. Bu dönemde Fransa ve kuzey İspanya’da varlığı tespit edilen Chatelperronian kültürü, araştırmalarda merkezi bir konuma sahip. Avrasya’daki ilk Üst Paleolitik endüstrilerden biri olarak kabul edilen bu kültürün zanaatkarlarının kim olduğu – Neandertal mi, yoksa Homo sapiens mi hala tartışma konusu.

La Roche-à-Pierrot’da görev yapan bilim insanlarının yürüttüğü yeni kazılarda, Chatelperronian döneme tarihlenen delinmiş kabuklar ve çok sayıda pigment gün ışığına çıkarıldı.

Bazı deliklerde aşınma izlerinin bulunmaması ve delinmemiş kabukların varlığı, buranın gerçekten bir takı üretim atölyesi olduğunu gösteriyor. Analizler, bu kabukların o dönemde yaklaşık 100 kilometre uzaklıktaki Atlantik kıyısından, pigmentlerin ise 40 kilometreden daha uzak bir bölgeden getirildiğini ortaya koydu. Bu durum, uzun mesafeli ticaret ağlarının veya önemli insan hareketliliğinin varlığına işaret ediyor.

Ayrıca sitede bulunan diğer kalıntılar arasında, tipik Neandertal taş aletleri ve avlanmış hayvanlara (bizon, at gibi) ait kalıntılar yer alıyor. Bu bulgular, o dönemdeki insan yerleşimlerinin çeşitliliğini ve karmaşıklığını gözler önüne seriyor.

Bu olağanüstü keşifler, Batı Avrupa’da erken Üst Paleolitik bir endüstrinin ve ona eşlik eden deniz kabuğu boncuklarının belgelenmiş ilk örneği olarak kayda geçti. Tanımlanan takılar ve pigmentler, genellikle Homo sapiens ile ilişkilendirilen, süslenme, toplumsal farklılaşma ve kimlik ifadesi gibi uygulamalarla belirginleşen sembolik ifadenin patlamasına tanıklık ediyor.

Ayrıca bu bulgular, dönemin kültürel çeşitliliğine dair yeni bir bakış sunuyor; Chatelperronian halkının, bölgeye en az 42.000 yıl önce ulaşmış erken bir Homo sapiens dalgasından etkilenmiş olabileceğini veya onlara ait olabileceğini düşündürüyor.

Yaklaşık 30.000 yıl boyunca farklı insan toplulukları tarafından iskan edilen Saint-Cesaire, tarihöncesi yerleşimlerin dinamiklerini ve Neandertaller ile Homo sapiens arasındaki etkileşimleri anlamak için eşsiz bir laboratuvar olmaya devam ediyor. 1976’dan bu yana süren kazılar, özellikle 2013’ten itibaren uygulanan yeni analiz ve kazı yöntemleri sayesinde, eski koleksiyonların yeniden incelenmesiyle birlikte çok değerli bilgiler sunmaya devam ediyor.


CNRS. 23 Eylül 2025.

Makale: F. Bachellerie, B. Gravina, & I. Crevecoeur et al. (2025). 

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için