Blog
Gökçeada’da 8 Bin 800 Yıl Öncesine Ait İlk Tarımcı Yerleşim İzleri Ortaya Çıkarıldı

Çanakkale’nin Gökçeada ilçesindeki Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü, Ege Adaları’nın en erken yerleşimlerinden birini ortaya çıkarıyor.
www.arkeolojikhaber.com
Çanakkale’nin Gökçeada ilçesindeki Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü’nde yapılan arkeolojik kazılarda, 8 bin 800 yıl öncesine tarihlenen beş konut yapısı gün yüzüne çıkarıldı. Bu bulgular, Ege Adaları’nda bilinen en erken tarımcı topluluk yerleşimi olarak tarihe geçti. Mimari özellikleriyle dikkat çeken yapılar, yuvarlak planlı ve saz örgü tekniğiyle inşa edilmiş.
Gökçeada’da İlk Tarımcı Toplulukların İzleri
Çanakkale’nin Gökçeada ilçesindeki Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü, Ege Adaları’nın en erken yerleşimlerinden birini ortaya çıkarıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle 2009’dan bu yana sürdürülen kazılar, Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burçin Erdoğu başkanlığındaki ekip tarafından yürütülüyor.
Erdoğu, bu yılki çalışmalarda ulaşılan verilerin Ege’nin tarih öncesi dönemine ışık tuttuğunu belirterek şunları kaydetti:
“Burası milattan önce 6800’lere tarihlenen bir yerleşim. Ege Adaları’nda tarıma dayalı ilk köy yerleşimini, erken çanak-çömlek üretimini, metalürji ve anıtsal mimari örneklerini burada görüyoruz. Hatta ilk şehircilik anlayışının bu adada başladığını söyleyebiliriz. Gökçeada kazısı, Ege için birçok ilki temsil ediyor.”
Bu yıl özellikle erken tabakalara yoğunlaşan ekip, günümüzden 8 bin 800 yıl öncesine tarihlenen beş konut yapısı ortaya çıkardı. Yapılar, yuvarlak planlı ve saz örgü tekniğiyle inşa edilmiş olmasıyla dikkat çekiyor. Prof. Dr. Erdoğu, “Bu tarz bir mimari, Ege Adaları’nda ilk defa burada görüldü. Bu nedenle bulgularımız çok değerli” dedi.
Mimari Değişim ve Sosyal Organizasyonun İzleri
Kazı çalışmalarına katkı sağlayan isimlerden biri de Adıyaman Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Erkan Gürçal. Gürçal, doktora çalışmasını Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü üzerine yaptığını belirterek şunları ifade etti:
“Milattan önce 5500-4900 yılları arasındaki sosyal organizasyonu mimari üzerinden inceledim. Erken dönemde yerleşim küçük bir alanda yoğunlaşırken, milattan önce 5800’lerde büyüme sürecine giriyor ve adanın farklı noktalarına yayılıyor. Ancak bu döneme ait veriler sınırlı.”
Gürçal, özellikle milattan önce 5300’lere gelindiğinde önemli bir değişim süreci gözlemlendiğini belirtti:
“Mimari yapılar daha gelişmiş hale geliyor, yerleşim düzeni farklılaşıyor. Bu değişimi sadece yapılarda değil, tüm materyal kültürde görmek mümkün.”
Bu bulgular, Ege Adaları’nın tarıma dayalı ilk yerleşim düzenini anlamak açısından kritik önem taşıyor. Erken tarımcı toplulukların yaşam biçimi, mimari tercihleri ve sosyal organizasyonu üzerine elde edilen veriler, Anadolu ile Ege arasındaki kültürel etkileşimleri de ortaya koyuyor.
Prof. Dr. Erdoğu’nun ifadesiyle, “Uğurlu yerleşmesi, Girit’teki Knossos ile birlikte Ege Adaları’ndaki en eski tarımcı toplulukların izlerini barındırıyor. Bu nedenle Gökçeada, arkeolojik açıdan bir referans noktası haline geldi.”
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >