Blog

Tem2


Güney Afrika’da 49,000 Yıl Önce Süt-Bazlı Boya Kullanılıyordu

Güney Afrika’da insanların kendilerini süslemek için ya da taş ve tahta levhaları dekore etmek için kullanmış olabileceği süt ve aşı boyası bazlı bir boya keşfedildi.

Erken insanlar tarafından aşı boyası kullanımı Avrupa ve Afrika’da en az 250,000 yıl önceye tarihlense de, bu keşifle birlikte ilk defa, Güney Afrika’da erken insanlarla bağlantılı olarak süt ve aşı boyası içeren bir boya bulundu, diyor baş yazar ve University of Colorado Doğa Tarihi Müzesi küratörü Paola Villa. Sütü büyük ihtimalle bufalo, eland antilopu, Afrika ceylanı ve impala antilopunun dahil olduğu  boynuzlugiller ailesinin emziren üyelerini öldürerek elde ediyorlardı.

“Boyanın işlevi belirsiz olsa da bu şaşırtıcı keşif, evcilleştirilmiş sığırın Güney Afrika’ya gelmesinden çok önce aşı boyasıyla birlikte süt kullanıldığını ortaya koyuyor. Emziren vahşi bir boynuzlugilden süt temin etmeleri, insanların bu ürüne özel bir önem ve değer yüklediğini düşündürüyor” dedi Villa.

Toz haline getirilmiş boya karışımı, kuzey KwaZulu-Natal’daki Sibudu Mağarası’nda küçük bir taş yonganın kenarında bulundu. “Sibudu mağarası Orta Taş Çağı’nda yaklaşık 77,000 ila 38,000 yıl önce anatomik olarak modern insanlar tarafından iskan edildi. Toz aşı boyası üretimi ve kullanımı Güney Afrika’da birçok  Orta Taş Çağı alanında görülse de, daha önce sütün bir kimysal bağlayıcı madde olarak kullanıldığına dair hiçbir kanıt yoktu” diyor Villa.

(A) Örnek alınmadan önce yonga, ölçek= 1 cm. (B) Örneklemeden sonra kalan boyanın detayı. (C) 40 x zumla görüntüsü. (D) 128 x zumla görüntsü . Görsel: Villa et al. PLOS ONE, 2015

Villa, Güney Afrika’da sığırın 2,00 ila 2,000 yıl öncesine kadar evcilleştirilmediğini belirtti. “Vahşi Güney Afrika boynuzlugilleri doğum yaparken sürüden ayrılır ve genelde yavrularını saklamaya çalışır. Bu davranış onları deneyimli Orta Taş Çağı avcıları için kolay bir av haline getirmiş olabilir.”

“Kurumuş boya bileşiminin üstünde korunduğu taş yonga, aşı boyası ve sütü karıştırmak ya da boyayı sürebilmek için bir alet olarak kullanılmış olabilir” diyor Villa. Araştırma ekibi yonga üzerinde, sütteki başlıca protein olan kazeinin varlığını doğrulamak için farklı yüksek teknoloji kimyasal ve elementsel analizler kullandı.

Bilim insanları hem Afrika hem de Avrupa’daki arkeolojik alanlarda, 250,000 yıl öncesine kadar tarihlenen aşı boyası kanıtları buldu. Aşı boyası, demir oksit içeren ve rengi sarı, turuncu, kırmızı ve kahverengi arasında değişebilen bir doğal pigment. Güney Afrika’da 125,000 yıl önceden itibaren, için aşı boyasının toz boya oluşturmak ezildiğine dair kanıtlar bulunuyor.

Villa “Eski Afrikalıların bazen aşı boyasını reçine ya da bitki zamkıyla karıştırarak, taş aletlere sap eklemek için bir yapıştırıcı olarak kullanmış olabileceği önerildi” dedi. Güney Afrika’da Orta Taş Çağı’na tarihlenen Blombos mağarasında, hayvan kemik iliği yağıyla karıştırılmış 100,000 yıllık bir aşı boyası bileşimi bulunduğuna dikkat çeken Villa, karışımların hayvan postu saklamak ve vücut boyası için de kullanılmış olabileceğini söyledi.

Vücut boyama Güney Afrika’daki yerel San halkı tarafından yaygın olarak uygulanıyor. Ayrıca vücut boyama, eski kaya sanatı eserlerinde de betimleniyor.

“Vücut boyası olarak aşı boyasının sütle karıştırıldığına dair hiçbir etnografik örnek olmasa da, Namibiya’daki modern Himba insanları deri, saç ve deri kıyafetleri renklendirmek için aşı boyasını tereyağı ile karıştırıyor” diye açıklıyor Villa.

University of Colorado at Boulder tarafından başı çekilen araştırma PLOS ONE’da 30 Haziran’da yayınlandı.

Tereyağı yapan Himba kadını

 

[Görsel: Kamili Safaris]

EurakAlert -Arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

konya jotun boya
Yazan: konya jotun boya   29.07.2015 18:45:05 - 18:45:04insanlık tarihi gerçekten çok şaşırtı şimdiye kadar bi çok medeniyet neler üzerinde yoğunlaşmış

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için