Arþiv

Çocuk Kitaplarýmýz

Sare

Strabon

Blog

Nis26

Güney Kore’de Parlak Gözlü Örümcek Fosilleri Bulundu

 |  Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Eklem BacakGözGüney KoreÖrümçekJinjumegops DalingwateriKoreamegops Samsiki

Güney Kore’de Parlak Gözlü Örümcek Fosilleri Bulundu

Milyonlarca yýl önce yaþamýþ örümceklerin fosilleri, gece görüþüne dair kilit bir adaptasyon iþaretçisi olan karanlýkta parlayan gözleri olduðunu gösteriyor.

Koreamegops samsiki’nin tanýmlayýcý örneði, günümüzde Güney Kore olan bölgede 106 ila 112 milyon yýl arasýnda yaþamýþ yeni bir örümcek türü. C: Paul Antony Selden

Zamanda yolculuk yapýp 110 milyon yýl önceki Kore’ye gitme þansýnýz olsaydý ve gece el feneriyle yürüyebilseydiniz akýlalmaz bir görüntü ile karþýlaþabilirdiniz: karanlýkta parlayan sayýsýz örümcek gözü!

Kore Kutup Araþtýrmalarý Enstitüsü’nden paleontolog Tae- Yoon Park’ýn önderliðindeki ekip yeni bir araþtýrma yayýnladý. Söz konusu araþtýrma, her biri yaklaþýk 2.54 cm’den çok daha küçük olan on örümcek fosiline ýþýk tutuyor. Kalýntýlar, iki yeni türü içeriyor ve paleontoloji alanýnda bir ilke imza atýyor: gece görüþ gözlüðünün örümcek versiyonu.

Bazý hayvanlarýn göz küresinde tapetum olarak da adlandýrýlan zar bulunur. Retinanýn arkasýnda yer alan bu zar, ýþýðý geri yansýtýr. Örneðin, karanlýkta bir kedinin gözleri yeþile dönüþür. Bu, zarýmsý katmanýn iþ baþýnda olduðunun göstergesidir. Retinaya ýþýðý çekmesi için ikinci þansý tanýyan zarýmsý katman, güvelerin, kedilerin, baykuþlarýn ve gece ortaya çýkan diðer birçok  hayvanýn karanlýkta görme yetisini canlý tutuyor.

Dolayýsýyla, bu antik örümceklerin de gümüþü andýran zarýmsý katmaný hala fosillerde de parlýyor.

Kansas Üniversitesi’nde paleontolog olan ve çalýþmanýn eþ yazarlýðýný üstlenen Paul Selden þöyle diyor: “O kadar yansýtýcý bir yapýya sahipler ki dikkatinizi bir anda kendi üzerlerine çekebilirler. Bu bir çeþit eureka! anýydý.”

Bir zamanlar örümceklerin tüm vücudunu kaplayan kýllarýn izleri hala görülebiliyor.

Bulgular, modern dünyanýn en önemli yýrtýcý hayvanlarýndan birine, antik örümceklerin davranýþlarýna ýþýk tutuyor.

Cincinnati Üniversitesi’nde örümceklerin görme yetileri üzerine çalýþan biyolog Nathan Morehouse, ”Bu fosiller olaðanüstü. Görme sistemi ile ilgili herhangi bir þey bozulmadan kaldýðýnda hep heyecanlanmýþýmdýr. Beni ve diðer bilim insanlarýný etkileyen nokta, bu zarýmsý katmanýn bize  antik hayvanlarýn yaþam biçimini açýklama olanaðý tanýmasý. Bu örümcekler, karanlýkta avlanmýþa benziyor.”

Gözlerin sahip olduðu yeti

Yeni keþfedilen örümceklerin bazýlarý, lagonomegopidler olarak bilinen soyu tükenmiþ bir gruba ait. Bu grup

Dahasý, yeni fosiller, bir taþýn içinde bulunan ilk lagonomegopidler olma özelliðini taþýyor. Grubun önceki tüm fosilleri kehribar içinde bulunmuþtu.

Bu örümceklerin deneyimlediði çevre ile günümüzdeki Kore arasýnda büyük farklar var. Yaklaþýk 110 milyon yýl önce Güney Kore Yarýmadasý, yakýnýndaki volkanik sýradaðlar patladýkça þekillenen sýð bir havzadan oluþmaktaydý. Bu havzayý oluþturan göl ve akarsularda ise balýk ve istiridye türleri hýzla geliþmekteydi. Arkalarýnda diþ kalýntýlarý býrakan dinozor ve teruzorlar bölgede yaþýyordu.

Fosiller arasýnda yeni ortaya çýkan örümcek türleri Jinjumegops dalingwateri bulunuyor. C: Paul Antony Selden

Buradaki örümcek bedenleri, havzanýn içindeki göl sularýna karýþtýktan sonra, bu bedenler göldeki çökeltiye saplanmýþtý. Daha sonra mineraller, örümceklerin etlerini ele geçirdi: Bir zamanlar örümceklerin tüm vücudunu kaplayan kýllarýn izine, bacaklarýnda rastlamak bugün dahi mümkün gözüküyor. Koleksiyoncular birkaç yýl önce Jinju þehrinin yakýnlarýnda konumlanan iki inþaat alanýnda bu örümcekleri bulana kadar hiç kimse hiçbir þeyden haberdar deðildi.

Park ve ekibi, fosillerin farklý örümcek türlerini temsil ettiðini daha sonra öðrendi. Bu fosiller, iki yeni lagonomegopid türünü de içeriyordu. Koreamegops samsiki olarak adlandýrýlan örümcek türü, adýný fýsili keþfeden ve Koreli bir koleksiyoncu olan Samsik Lee’den aldý.

Yeni keþfedilen Jinjumegops dalingwateri ise adýný, 2018 yýlýnda Parkinson hastalýðýndan ölen, Selden’ýn danýþmaný olan ve araknoloji alanýnda uzman John Dalingwater’dan aldý.

Her iki yeni tür de zar tabakasýna ve geniþleyen ikinci göze sahip olduðundan Deinopis spinosaolarak da bilinen tuzak kurarak avlanan örümceklere ve kurt örümceðine benziyor.

Selden þöyle diyor: ”K. samsiki ve J. dalingwater’ýn gözleri, kafanýn önü yerine, daha çok baþýn iki köþesinde bulunuyor. Asýl gizemli olan nokta da kendini buradan açýða çýkarýyor.”

Morehouse’a göre, zar tabakasýnýn görüntüyü bulanýklaþtýrmasý ile örümceklerin retina yapýlarý arasýnda baðlantý olabilir. Günümüzde yaþayan ve geceleri ortaya çýkan örümcekler, retinanýn ýþýða hassas kýsýmlarýný düzenleyerek bu meseleyi çözüyor. Öte yandan, antik örümceklerin de benzer bir dengeyi yakalayýp yakalamadýðý hala bilinmiyor. Dolayýsýyla, çok daha fazla fosile ihtiyaç var.


National Geographic. 31 Ocak 2019.

Arkeofili

Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazýya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayýr* Her defasýnda yeniden girmemeniz için