Blog

Þžu22

Hierapolis’teki Antik Mucizelerin Sýrrý Çözülmüþ Olabilir

 |  Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  hierapolisantil mucizelerpamukkaleantik kentjeolojik

Hierapolis’teki Antik Mucizelerin Sýrrý Çözülmüþ Olabilir

Pamukkale’deki Hierapolis Antik Kenti’nde yapýlan yeni araþtýrmalar, buradaki antik “mucizelerin” jeolojik bir açýklamasý olabileceðini öne sürüyor.

Hierapolis Antik Kenti, Pamukkale. C: CaoWei/Getty Images

Cehennem Kapýsý ya da Pluto’nun Kapýsý olarak da bilinen Hierapolis Antik kenti, antik dönemde yeraltýna dünyasýna giriþ yolu olarak kabul ediliyordu.

MÖ 190 yýlýnda inþa edilen tapýnak kompleksi, hadým edilen rahiplerin insan müdahalesi olmaksýzýn ölecekleri alt odanýn içinde, boðalar ve kuþlardan oluþan adaklarla ritüelistik kurban törenleri gerçekleþtirdikleri bir yer olarak ünlendi.

Cehennemin kapýlarýndan geçip hala yaþamak mümkün mü? Romalýlar öyle düþünüyorlardý ve antik Akdeniz’e daðýlmýþ olan yeraltý dünyasýna giriþ olduðuna inandýklarý yerde özenle kurbanlar vermiþlerdi.

Kurbanlar (Cehennem kapýlarýndan inen saðlýklý boðalar) insan müdahalesi olmadan çabucak ölüyordu, fakat kendilerine eþlik eden hadým edikmiþ rahipler hiç zarar görmeden geri dönüyordu. Þimdi ise yeni bir çalýþma, bu “mucizelerin” basit bir jeolojik açýklamasý olabileceðini gösteriyor.

Sadece 7 yýl önce yeniden keþfedilen Hierapolis Antik Kenti’nde cehenneme giden kapý, küçük bir maðara benzeri bir taþ kapýydý.

Hierapolis, volkanik bir bölge üzerine kurulmuþ bir Greko-Romen kentiydi. C: Kültür ve Turizm Bakanlýðý

Zehirli gaz yayýlýyor

Kentin kendisi, bölgenin jeolojik açýdan en aktif bölgelerinden birinde bulunuyor; 2200 yýl önce, kaplýcalarýnýn mucizevi iyileþtirici güçleri olduðu düþünülüyordu.

Ancak Hierapolis’in altýndan geçen derin bir yarýk, görünür bir sis olarak ilerleyen volkanik karbondioksit (CO2) yayýyordu. Plütonyum olarak da bilinen kapý, (Pluto, yeraltý dünyasýnýn tanrýsý) doðrudan bu yarýðýn üstüne inþa edilmiþti. Arkeologlar 2011 yýlýnda, bu kapýnýn hala ölümcül olduðunu ortaya çýkardý: yakýndan uçan kuþlar boðuluyor ve ölüyordu.

Þimdi ise Almanya’daki Duisburg-Essen Üniversitesi’nde yanardað biyolojisi uzmaný Hardy Pfanz tarafýndan yönetilen bir araþtýrma ekibi, tapýnaðýn ölüm potansiyelini daha ayrýntýlý olarak inceledi.

Pfanz ve meslektaþlarý, alanda zaman içindeki CO2 konsantrasyonunu ölçtüler. Gün boyunca, güneþin sýcaklýðý gazlarý daðýtmaktaydý. Ancak geceleri bu gaz (havadan biraz daha aðýr) yükseliyor ve korunaklý alanda bir CO2 “gölü” oluþturuyordu.

Hierapolis, rahiplerin mucizeler yarattýðý tapýnaðý ile ünlüydü. C: Kültür ve Turizm Bakanlýðý

Yükseklik önemli bir faktördü

Pfanz, “Özellikle þafak vakti, alan zemininin 40 santimetre üstünde CO2 konsantrasyonu %35’e ulaþtýðýnda, birkaç dakika içinde hayvanlarý ve hatta insanlarý boðarak öldürmek için yeterince ölümcüldü.” diyor. Ancak bu konsantrasyon, yükseklik arttýkça hýzla düþüyordu.

Pfanz, “Hadým edilmiþ rahipler, muhtemelen kurbanlarýný, gaz konsantrasyonunun en yüksek olduðu sabah ya da akþam saatlerinde buraya getiriyordu.” diyor.

Kurban hayvanlar baþlarýný CO2 gölünden tamamen uzak tutacak kadar uzun deðillerdi ve baþ dönmesi baþladýðýnda kafalarý daha da düþüp CO2 emilimini artýrýyordu ve boðulma nedeniyle ölüme yol açýyordu.

Ancak rahipler, baþlarýný tehlikeli gazlarýn üstünde tutacak kadar uzundu ve yüksekliklerine katkýda bulunmak için taþlarýn üzerinde durmuþ bile olabilirlerdi.

Pfanz, “Ölümcül nefes (mitolojik cehennem) Kerberos’un yalnýzca belirli yüksekliðe ulaþtýðýný biliyorlardý.”

Antik yazar buradan bahsetmiþti

Yaklaþýk 2000 yýl önce Hierapolis’teki Plütonyum’u ziyaret eden Antik Yunan coðrafyacýsý Strabon, rahiplerin kafalarýný cehennem kapýsýnýn içine kadar bile sokabildiklerini ve hiç kötü etkilenmediklerini yazmýþtý.

Strabon bu baðýþýklýðýn hadým edilmiþlikten kaynaklanmýþ olabileceðini düþünüyordu. Pfanz, bu insanlarýn yerel kimyasal ortamýn farkýnda olduklarýna inanýyor. Pfanz örneðin, rahiplerin tapýnaðýn nispeten güvenli olduðu öðle saatlerinden baþka geçit kapýsýna çok yakýn durmayarak dikkatli olduklarýný düþünüyor.

Rahipler muhtemelen geceleri de giriyordu

2011 yýlýnda Hierapolis’teki Plütonyum’u keþfeden ekibin baþýndaki Salento Üniversitesi’nden Arkeolog Francesco D’Andria ise bundan pek emin deðil. Kazýlarý yapan ekip, cehennem kapýsýnýn çevresinde, birçok antik kandil bulmuþtu. Dolayýsýyla rahiplerin tehlikeli CO2 seviyelerine raðmen geceleri de buraya girmeye cesaret ettikleri anlaþýlýyor.

“Yeni bulgular “çok heyecan verici.” diyor Nebraska Üniversitesi’nde Yunan ve Roma dini inançlarýný araþtýran Gil Renberg.

“Bu bilimsel bilgi, eski kaynaklarýn doðruluðunu ispatlýyor ve sadece insanlarýn buraya nasýl girebildiðini deðil, ayný zamanda hayvanlarýn neden öldüðünü de açýklamaya yardýmcý oluyor.”

Muhtemelen diðer Plütonyumlardan bazýlarý da ayný bu þekilde çalýþýyordu. Renberg, Pfanz ve ekibinin kullandýðý kimyasal araþtýrma yöntemlerinin, yine Türkiye’de bulunan ve Akaraka adý verilen bir yerdeki cehenneme kapýsýnýn tam yeri hakkýnda da daha saðlam bir fikir saðlamasýna yardýmcý olabileceðini düþünüyor.


Science Mag. 16 Þubat 2018.

Makale: Pfanz, H., Yüce, G., Gulbay, A. H., & Gokgoz, A. (2018). Deadly CO 2 gases in the Plutonium of Hierapolis (Denizli, Turkey). Archaeological and Anthropological Sciences, 1-13.

Kaynak:Arkeofili

Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazýya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayýr* Her defasýnda yeniden girmemeniz için