Blog
Homo Türlerinde Yüz Özellikleri Bebeklikten İtibaren Belirgin
Yakın tarihli bir çalışmanın yazarlarına göre, Homo habilis, Homo rudolfensis ve Homo erectus gibi türlere ait yetişkinler çoğu zaman yüz özellikleriyle ayırt edilebilir.
www.arkeofili.com
2 milyon yıl önce yaşamış bebeklere ait nadir yüz fosilleri, tarihöncesi insan çocukları hakkındaki bilgimizi genişletiyor.

KW 7000 örneğinin üç boyutlu modeli mikro-BT verilerinden yeniden oluşturuldu. C: Braga, J., Moggi-Cecchi, J. 2025.
Tarihöncesi insan bebekleri muhtemelen doğar doğmaz ebeveynlerine çok benziyordu. Bu durum Pleistosen’deki yeni ebeveynler için bir nebze rahatlatıcı olmuş olmanın yanı sıra, modern antropologlar için de oldukça faydalı; çünkü erken Homo türlerinde yüz morfolojisinin gelişimine dair yeni içgörüler sunuyor.
Yakın tarihli bir çalışmanın yazarlarına göre, Homo habilis, Homo rudolfensis ve Homo erectus gibi türlere ait yetişkinler çoğu zaman yüz özellikleriyle ayırt edilebilir. Örneğin Homo habilis uzun diş sıraları olan güçlü bir çeneye sahipken, Homo rudolfensis kısalmış bir burun altı bölgeye, Homo erectus ise kesintisiz bir kaş çıkıntısına sahipti”
Ancak bebek örnekleri fosil kaydında son derece nadir olduğundan, bilim insanları bu türe özgü özelliklerin doğumdan itibaren bulunup bulunmadığından şimdiye dek emin değildi. Bunu anlamak için araştırmacılar Güney Afrika ve Etiyopya’dan, 2,31 ile 1,95 milyon yıl öncesine tarihlenen üç parçalı bebek kafatasını inceledi.
Üç örnek de ilk kalıcı küçük azı dişleri çıkmadan önce ölen bebekleri veya küçük çocukları temsil ediyor. Bunlar, biraz daha büyük ergenlere ait 15 tarihöncesi insan kafatasıyla karşılaştırıldı. Sonuçta araştırmacılar, bebeklerden ikisinin Homo habilis ve Homo affinis erectus’a (yani Homo erectus ile ilişkili) ait olarak tanımlanabildiğini; üçüncüsünün ise belirli bir türe güvenle atfedilemediğini buldu.
Buna rağmen yazarlar, üçüncü çocuğun özelliklerinin Paranthropus ya da Australopithecus gibi daha erken homininlerden açıkça ayrıldığını ve örneğin kolaylıkla Homo olarak tanınabildiğini vurguluyor. Bu nedenle şu sonuca varıyorlar: “Erken Homo’daki taksonomik çeşitlilik bebeklikte bile belirgindi”; yani Pleistosen bebekleri, kendi türlerinin yetişkinlerine özgü yüz özelliklerini halihazırda sergiliyordu.
Bu bulgu, erken Homo çocuklarına ilişkin küçük ama büyüyen bilgi havuzuna ekleniyor. Örneğin Ukrayna’dan 400.000 yıllık mamut fildişi parçaları, kimliği bilinmeyen soyu tükenmiş bir türe ait çocukların oyuncakları olarak yorumlandı; Almanya’da bulunan 300.000 yıllık “fırlatma sopaları” ise avcılığı öğrenen gençlerin pratik amaçlı kullanmış olabilecekleri eğitim aletleri olabilir.
Hatta İspanya’da 40.000 ila 55.000 yıl önce yaşamış Neandertal çocuklarının, tıpkı modern çocukların çıkartma ya da oyuncak araba biriktirmesi gibi, denizel fosiller toplamış olabileceğine dair kanıtlar da var.
Pleistosen çocuklarının yüz özelliklerine ilişkin yeni bulgularla birlikte bu keşifler, antropologların cinsimizin en erken üyeleri için çocukluğun nasıl olduğuna dair bir tablo oluşturmasına yardımcı oluyor.
IFL Science. 28 Ekim 2025.
Makale: Braga, J., Moggi-Cecchi, J. (2025).


Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >