Blog
İnsan İskeleti Kalıntılarının Kullanımında Etiğin Rolü

Siân’ın araştırma sahasındaki asıl ilgi alanı ise popülasyondaki en savunmasız insanlar olan kadınlar ve çocukların deneyimleri vasıtasıyla geçmişteki büyük insan değişimlerini anlamak.
Yaren Kırdök - www.arkeofili.com
Yeni araştırma, insan iskelet kalıntılarının araştırma ve eğitim amaçlı kullanımında etik ilkelerin güçlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
C: Boris Hamer / Pexels
Otago Üniversitesi Anatomi Departmanı’ndan Profesör Siân Halcrow, ABD’den iki biyolojik antropolog meslektaşıyla bir araya gelerek insan iskeleti kalıntılarının öğretim ve araştırma amaçlı kullanımını inceliyor.
Halcrow ile meslektaşları, ölmüş bireyler ve ataların kalıntılarının etik çerçevede ele alınması üzerine makaleler yayımlayarak bu araştırma sahasında kullanılacak etik ilkeler ve normlar geliştirmeyi amaçlıyorlar.
Halcrow, “Şeffaflık, bu ataların torunu niteliğindeki topluluklara saygı duymak ve yıkıcı olmayan araştırma yöntemlerini dikkate almak gibi hususları öncelik haline getiren etik ilkelere ihtiyaç duyuyoruz. Bu kalıntıların da birer insan olduğunun dikkate alınmasını, bu kalıntıların torunu niteliğindeki topluluklar ile işbirliğinin teşvik edilmesini ve kalıntıların ait oldukları ülkeye geri gönderilmelerine destekçi olmayı savunuyoruz” diyor.
“Ölmüş bireyler ve ataların insan iskeleti kalıntılarının toplanması, korunması ve kullanımına dair açık ve net ilkeler belirlenmesine yardımcı olacak bu uluslararası tepkinin bir parçası olmak benim için çok önemli.”
Ekibin “They Are People Too: The Ethics of Curation and Use of Human Skeletal Remains for Teaching and Research” (Onlar Da Birer İnsan: İnsan İskeleti Kalıntılarının Öğretim ve Araştırma Amaçlı Kullanımı ve Korunumuna Dair Etik İlkeler) adlı çalışması, American Journal of Biological Anthropology adlı dergide yayımlanmış durumda.
“Etik, yaptığımız her işin ön planında yer almalı; yayımlanan makaleler, sahaya, anatomi ve antropolojinin sömürgeci ve ırkçı temelleri ışığında çalışmamızı eleştirel bakış açısıyla değerlendirmesi için meydan okuyor.”
Bu yayın, biyolojik antropolojiye konu olan insan iskeleti kalıntılarını çevreleyen etik zorlukları ele alıyor; bunu yaparken de genelde rıza dışı incelenen ve karmaşık birer tarihe sahip bireylerden ziyade bilimsel birer numune muamelesi gören marjinal toplulukların tarihi sömürüsüne odaklanıyor.
Siân, insan iskeleti kalıntılarının kullanılması ve korunumunda etiğin rolü ile birlikte büyük dönüşüm olaylarına geçmişteki insanların sosyal ve sağlık alanlarında verdikleri tepkileri incelemeye ilgi duyan bir biyolojik antropolog.
Siân’ın araştırma sahasındaki asıl ilgi alanı ise popülasyondaki en savunmasız insanlar olan kadınlar ve çocukların deneyimleri vasıtasıyla geçmişteki büyük insan değişimlerini anlamak.
Siân’ın son çalışması, müzelerdeki çoğunlukla 19 ve 20. yüzyıllarda bugün etik dışı olarak değerlendirebileceğimiz yöntemlerle toplanmış tarihi anatomik insan kalıntılarının etik kapsamını değerlendiriyor.
University of Otago. 14 Mart 2025.
Makale: Robbins Schug, G., Halcrow, S. E., & de la Cova, C. (2025).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >