Blog

Mar7

İnsanlar Primatlara Göre Çok Daha Az Su İçerek Yaşayabiliyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Avcı ToplayıcıDehidrasyonSuTerlemek



İnsanlar Primatlara Göre Çok Daha Az Su İçerek Yaşayabiliyor


İki ayak üzerinde dışında insanları şempanzelerden ve diğer maymunlardan ayıran önemli bir ayırt edici özelliği var: su verimliliği.

 

İnsanları şempanzelerden ve diğer maymunlardan ayıran şeyin ne olduğunu düşündüğünüzde, büyük beyinlerimizi veya dört yerine iki ayak üzerinde dolaştığımızı düşünebilirsiniz. Ancak başka bir ayırt edici özelliğimiz var: su verimliliği.
 

Bu, en yakın yaşayan hayvan akrabalarımıza kıyasla insanların her gün ne kadar su kaybettiğini ve yerini doldurduğunu kesin olarak ilk kez ölçen yeni bir çalışmanın temelini oluşturuyor.

Vücudumuz sürekli olarak su kaybediyor: terlediğimizde, tuvalete gittiğimizde ve hatta nefes aldığımızda bile. Kan hacmini ve diğer vücut sıvılarını normal aralıklarda tutmak için suyun yenilenmesi gerekir.

Yine de Current Biology dergisinde yayınlanan araştırma, insan vücudunun en yakın hayvan kuzenlerimize göre günde yüzde 30 ila yüzde 50 daha az su kullandığını gösteriyor. Başka bir deyişle, primatlar arasında insanlar düşük akış modeli ile evrimleştirdi.

Araştırmanın baş yazarı Herman Pontzer, vücudumuzun suyu muhafaza etme yeteneğindeki eski bir değişimin, avcı-toplayıcı atalarımızın yiyecek aramak için derelerden ve su çukurlarından daha uzağa gitmelerini sağlamış olabileceğini söylüyor.

Pontzer, “İlk insanlar kuru, savana manzaralarında yaşamını sürdürmeye başladığından, su olmadan biraz daha uzun süre yaşayabilmek bile büyük bir avantaj olmalıydı.” diyor.

 

C: Getty

 

Çalışma, çiftçiler ve avcı-toplayıcılardan ofis çalışanlarına kadar çeşitli yaşam tarzlarına sahip 309 kişinin su sirkülasyonunu, hayvanat bahçelerinde ve barınaklarda yaşayan 72 maymununki ile karşılaştırdı.

Sıvı dengesini sağlıklı bir aralıkta sürdürmek için, bir insanın veya başka bir hayvanın vücudu biraz küvete benzer: “İçeri giren su, çıkan suya eşit olmalıdır.”

Örneğin terleyerek su kaybederseniz, vücudun susuzluk sinyalleri devreye girerek içmemizi söyler. Vücudunuzun ihtiyaç duyduğundan daha fazla su içtiğinizde böbrekler fazla sıvıdan kurtulur.

Araştırmadaki her birey için, araştırmacılar bir yandan yiyecek ve içecek yoluyla su alımını, diğer yandan da ter, idrar ve GI yolu yoluyla kaybedilen suyu hesapladı.

Tüm girdileri ve çıktıları topladıklarında, ortalama bir insanın her gün yaklaşık üç litre veya 12 bardak su işlediğini gördüler. Bir hayvanat bahçesinde yaşayan bir şempanze veya goril ise bunun iki katını işliyordu.

Pontzer, araştırmacıların sonuçlara şaşırdığını söylüyor çünkü primatlar arasında insanların inanılmaz terleme yeteneği var. Pontzer, derinin inç karesi başına “insanlarda şempanzelerin 10 katı kadar ter bezi var” diyor. Bu, bir kişinin bir saatlik egzersiz sırasında yarım galondan fazla terlemesini mümkün kılar.

Bu duruma, büyük maymunların (şempanzeler, bonobolar, goriller ve orangutanlar) tembel bir yaşam sürdüklerini de ekleyin. Pontzer, “Maymunların çoğu günde 10 ila 12 saati dinlenerek veya beslenerek geçiriyor ve sonra 10 saat uyuyorlar. Gerçekten de günde sadece birkaç saat hareket ediyorlar.” diyor.

Ancak araştırmacılar, iklim, vücut büyüklüğü ve aktivite seviyesi ve günlük yakılan kalori gibi faktörlerdeki farklılıkları kontrol ettiler. Böylece insanlar için su tasarrufunun gerçek olduğu sonucuna vardılar ve sadece bireylerin nerede yaşadıklarının veya fiziksel olarak ne kadar aktif olduklarının bir sonucu olmadığını gördüler.

Bulgular, insan evrimi boyunca vücudumuzun sağlıklı kalmak için her gün kullandığı su miktarını azaltan bir şeyin değiştiğini gösteriyor.

Pontzer, şu an olduğu gibi, eskiden de muhtemelen birkaç gün su içmeden hayatta kalabileceğimizi söylüyor. “Muhtemelen bu ekolojik tasma kırılamaz, ama en azından su olmadan daha uzun süre devam edebilirsen daha uzun tasma elde edersin.”

Pontzer, bir sonraki adımın bu fizyolojik değişimin nasıl gerçekleştiğini saptamak olduğunu söylüyor.

Verilerin öne sürdüğü bir hipotez, vücudumuzun susuzluk tepkisinin yeniden ayarlanmış olması, böylece genel olarak, maymun akrabalarımıza kıyasla kalori başına daha az su isteriz. Bebekken bile, ilk katı mamamızdan çok önce, anne sütünün su-kalori oranı diğer büyük maymunların sütlerinden yüzde 25 daha az.

Bir başka olasılık daha var: Fosil kanıtları, yaklaşık 1,6 milyon yıl önce, Homo erectus’un ortaya çıkmasıyla, insanların daha belirgin bir burun geliştirmeye başladığını gösteriyor. Kuzenlerimiz gorillerin ve şempanzelerin burunları çok daha düz.

Burun kanallarımız, solunan havadan gelen su buharını soğutarak ve yoğunlaştırarak, burnumuzun içinde yeniden emilebileceği şekilde tekrar sıvıya dönüştürerek suyun korunmasına yardımcı olur.

Daha fazla dışarı çıkık bir burna sahip olmak, ilk insanların her nefeste daha fazla nem tutmasına yardımcı olmuş olabilir.

Pontzer, “Hala çözülmesi gereken bir gizem var, ancak açıkça insanlar su tasarrufu yapıyor.” diyor.

 

www.arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için