Blog

Kas6


Kars Kağızman’da Keşfedilen Bazalt Sütunları Bilimsel Literatüre Girdi

Dünya genelinde yalnızca belirli coğrafyalarda görülen prizmatik bazalt sütunları, lav akıntılarının kontrollü biçimde soğumasıyla oluşan istisnai yer şekilleri olarak değerlendiriliyor.

 

www.arkeolojikhaber.com

 

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde yürütülen akademik çalışmalar, Kağızman’ın Karagüney köyünde yaklaşık 6–7 milyon yıl önce oluşan bazalt sütunlarının ilk kez bilimsel olarak tanımlanmasını sağladı. Türkiye’nin nadir volkanik mirası arasında yer alan bu prizmatik sütunların morfoloji analizleri, oluşum süreçleri ve ekoturizm potansiyeli incelenirken, doğal miras statüsü kazandırılmasına yönelik resmi süreçler de başlatıldı.

Volkanik Mirasın Keşfi ve Bilimsel Katkı
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Nurcan Avşin danışmanlığında hazırlanan yüksek lisans tezinde Metin Aras, Kağızman bölgesindeki bazalt sütunlarının oluşum mekanizmasını, jeomorfolojik özelliklerini ve ekoturizm değerini kapsamlı biçimde ele aldı.

Çalışmanın sonuçları, “Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Dergisi”nde yayımlanarak literatüre kazandırıldı. Araştırma, Kağızman’da yüzeye çıkan lavların Geç Miyosen döneminde soğuma süreçleri sırasında beşgen ve altıgen prizmatik bazalt sütunlar oluşturduğunu ortaya koydu. Aras Nehri tarafından aşındırılarak görünür hale gelen bu yapıların, Türkiye’de son derece sınırlı gözlenen volkanik sütun örnekleri arasında yer aldığı belirlendi.

Sütunlar ilk kez 2020’de saha çalışmaları sırasında tespit edildi; pandeminin kısıtlamaları ve bölgenin özel güvenlikli olması sebebiyle keşfin detaylandırılması gecikti. Yüksek lisans tez çalışmasının tamamlanmasıyla sütunlar bilim dünyasına duyuruldu ve “Avşin–Aras Bazalt Sütunları” olarak isimlendirildi.

Metin Aras

 

Jeolojik Değer ve Bilimsel Önem
Dr. Avşin, bölgenin volkanik ve tektonik açıdan son derece dinamik bir yapıya sahip olduğunun altını çizerek Kağızman bazalt sütunlarının bu jeolojik çeşitliliğin özgün bir göstergesi olduğunu vurguluyor.

Dünya genelinde yalnızca belirli coğrafyalarda görülen prizmatik bazalt sütunları, lav akıntılarının kontrollü biçimde soğumasıyla oluşan istisnai yer şekilleri olarak değerlendiriliyor. Türkiye’de Manisa Kula bölgesi gibi örnekler bulunmakla birlikte, Kağızman’daki oluşumların muntazam geometrik yapıları ve geniş yüzey alanı açısından özel bir konuma sahip olduğu ifade ediliyor.

Sütunların yerel halk tarafından dahi bilinmeyen bir bölgede yer alması, daha önce hiçbir bilimsel çalışmada tanımlanmamış olması ve ayrıntılı arazi gözlemleriyle ilk kez belgelenmesi, keşfi ayrıca değerli kılıyor.

Araştırmada sütunların hem jeolojik önem taşıdığı hem de Türkiye’nin doğal miras potansiyeline yeni bir katkı sunduğu vurgulanıyor.


Ekoturizm Potansiyeli ve Koruma Süreci
Kağızman’daki sütunların jeolojik miras niteliği taşıdığı ve ulusal ölçekte yeni bir ekoturizm destinasyonu olabileceği değerlendiriliyor. Dr. Avşin, Türkiye’de ve dünyada benzer oluşumların çoğunun koruma statüsüne sahip olduğunu hatırlatarak bölgenin doğal sit alanı ilan edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Bu doğrultuda Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ekipleri saha incelemeleri yaptı ve doğal miras statüsü verilmesi için resmi süreç başlatıldı. Karar aşamasında sütunların korunması, bilimsel araştırmalarla desteklenmesi ve kontrollü turizm planlaması öne çıkan başlıklar arasında yer alıyor.

Prof. Avşin’e göre bu sütunlar yalnızca jeolojik bir veri değil; aynı zamanda bölgenin sürdürülebilir turizm gelişimine katkı sağlayabilecek bir doğal çekim merkezi niteliğinde. Metin Aras da keşfin ardından sürdürdüğü doktora çalışması kapsamında sütunların jeomorfolojik süreçlerini ve peyzaj karakterini daha geniş ölçekli analizlerle incelemeye devam ediyor.

Bilimsel İsimlendirme ve Gelecek Çalışmalar
Keşfi gerçekleştiren ekip, literatürde yer almamış bu oluşumları isimlendirerek bilim dünyasına kazandırdı. “Avşin–Aras Bazalt Sütunları” adı hem coğrafi hem akademik anlamda tanımlayıcı nitelik taşıyor.

Bundan sonraki süreçte sütunların jeolojik haritalamasının derinleştirilmesi, bölgenin jeoturizm rotalarına entegrasyonu ve koruma mevzuatının tamamlanması hedefleniyor. Alanın tanınırlığının artmasıyla birlikte uluslararası jeoloji ve turizm araştırmacılarının bölgeye ilgisinin yükselmesi bekleniyor.

 

Cüneyt Çelik aa

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için