Blog

Eki9

Kaunos Antik Kenti’nde Gün Yüzüne Çıkan Kilise, Antik Sağlık Kompleksinin İzlerini Aydınlatıyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  AydınoğullarıDoç Dr Ufuk ÇörtükGeç Antin ÇağGelecek Miras ProjesiKaunos Antik KentiKültürel SüreklilikManastır AlanıRoma Dönemi HastanesiTıp Aletleri



Kaunos Antik Kenti’nde Gün Yüzüne Çıkan Kilise, Antik Sağlık Kompleksinin İzlerini Aydınlatıyor

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Kaunos Antik Kenti, Karia ile Likya arasındaki sınır konumuyla Anadolu uygarlıklarının kesişim noktası olma özelliğini koruyor.

 

www.arkeolojikhaber.com

 

Muğla’nın Köyceğiz ilçesindeki Kaunos Antik Kenti’nde yürütülen kazılarda, Roma döneminde hastane olarak kullanılan bir yapı kompleksinin üst evresinde, Geç Antik Çağ’a ait bir kilise ortaya çıkarıldı. Manastır alanındaki bulgular, kentin sağlık, dini ve sosyal yaşamının bin yılı aşkın bir süre boyunca kesintisiz biçimde sürdüğünü ve farklı uygarlıklarca yeniden işlevlendirildiğini ortaya koyuyor.

Karia’nın Sınır Kentinde Çok Katmanlı Bir Tarih
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Kaunos Antik Kenti, Karia ile Likya arasındaki sınır konumuyla Anadolu uygarlıklarının kesişim noktası olma özelliğini koruyor. Dalyan Kanalı’nın hemen yanında, Köyceğiz ilçesi sınırlarında yer alan antik kent, 2 bin 400 yıllık kaya mezarları, 5 bin kişilik tiyatrosu, agora, hamam, bazilika ve 1300 yıllık mozaikleriyle arkeoloji dünyasının dikkatini çekiyor.

Bu yıl kazıların odak noktası, arkaik sur içi manastır alanı oldu. Alanda sürdürülen çalışmalar, yalnızca Hristiyanlık dönemine ait değil, aynı zamanda Roma dönemine kadar uzanan çok katmanlı bir yaşam izini de ortaya koydu.

Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” desteğiyle, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Ufuk Çörtük başkanlığındaki ekip tarafından yürütülüyor.

Sağlık Merkezi Olarak Başlayan Bir Yapı Kompleksi
Doç. Dr. Ufuk Çörtük, manastır alanında üç yıldır sürdürülen kazılarda, özellikle Geç Antik Çağ’a ait yapı kompleksinin odalarının açığa çıkarıldığını belirterek, “Bu kompleksin ilk evresinin, milattan sonra 2. ve 3. yüzyıllarda sağlık merkezi veya hastane olarak kullanıldığını artık net biçimde söyleyebiliyoruz” dedi.

Kazı ekibi tarafından ele geçirilen çok sayıda tıbbi alet, bu yorumun bilimsel dayanağını oluşturuyor. Çörtük, “Geçen yıl bazı cerrahi aletler bulmuştuk, bu yıl bu bulguların sayısı ve çeşitliliği arttı. Roma döneminde özellikle askeri garnizon hastanelerinin kurulduğunu biliyoruz. Buradaki yapı da hem askeri hem sivil halkın tedavi gördüğü bir hastane işlevi görmüş olmalı.” ifadelerini kullandı.

Bu bulgular, Kaunos’un yalnızca bir ticaret ve liman kenti değil, aynı zamanda sağlık hizmetlerinin gelişmiş olduğu bir merkez olarak da işlev gördüğünü ortaya koyuyor. Kazı alanında açığa çıkarılan avlu planlı yapı, çevresini saran odaları ve limana yakın konumu ile Roma dönemi askeri hastane planlarına benzer özellikler sergiliyor.

Geç Antik Çağ’da Dönüşen İşlev: Kilise ve Manastır Alanı
Kazılarda bu yıl en dikkat çekici bulgu, kompleksin üst kotunda ortaya çıkarılan Geç Antik Çağ’a ait kilise yapısı oldu. Çörtük, “Bu sene yapının tamamını açığa çıkardık. Korunmuş durumda, plan bütünlüğü bozulmamış bir kilise ile karşılaştık. Böylece Roma dönemindeki hastane işlevinin, Hristiyanlık döneminde dinsel bir merkeze dönüştüğünü kesin olarak saptadık” dedi.

Kilisenin milattan sonra 6. yüzyıla tarihlenmesi, Kaunos’un Bizans döneminde de önemini koruduğunu gösteriyor. Arkeolojik veriler, bu dönüşümün yalnızca dini bir yeniden işlevlendirme değil, aynı zamanda yerel toplulukların sosyo-kültürel yapısındaki değişimin de bir yansıması olduğunu ortaya koyuyor.

Kazı alanında ayrıca manastır yapılarının çevresinde seramik, sikke ve küçük buluntuların yoğun biçimde ele geçmesi, bu alanın uzun süreli bir ibadet ve yaşam kompleksi olarak kullanıldığını kanıtlıyor.

Türk-İslam Dönemine Uzanıyor: Aydınoğulları İzleri
Kaunos’taki yapı kompleksinin kullanım süreci, yalnızca Roma ve Bizans dönemleriyle sınırlı kalmadı. Çörtük, alanın Türk döneminde de kullanıldığını, kazılarda Aydınoğulları Beyliği’ne ait bir sikkenin bulunmasıyla doğruladıklarını belirtti.

“Milattan sonra 2. yüzyılda başlayan kullanım süreci, 14. yüzyıla kadar 4 ila 5 farklı evre halinde devam etti. Bu süreklilik, Kaunos’un hem coğrafi konumu hem de ekonomik ve dini önemi sayesinde farklı uygarlıklar tarafından yeniden kullanıldığını gösteriyor.”

Kazı başkanına göre bu bulgu, Anadolu’nun çok katmanlı kültürel sürekliliğini göstermesi açısından son derece kıymetli. Kaunos’ta yan yana görülen cami, türbe ve kilise kalıntıları, Türk-İslam dönemiyle Bizans mirasının iç içe geçtiği nadir örneklerden biri olarak değerlendiriliyor.

Gelecekte yürütülecek koruma ve restorasyon çalışmalarıyla, bu kompleksin hem arkeolojik hem de turistik bir odak noktası haline gelmesi planlanıyor. Böylece, Geç Antik Çağ’dan Beylikler Dönemi’ne kadar uzanan çok katmanlı geçmiş, ziyaretçiler tarafından doğrudan deneyimlenebilecek.


Durmuş Genç aa

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için