Arþiv

Çocuk Kitaplarýmýz

Sare

Strabon

Blog

Nis9

Küresel Çalýþma, Karmaþýk Evrimsel Geçmiþimizi Gösteriyor

Yeni çalýþma, genetik çeþitliliðin bugüne kadarki en kapsamlý analizini sunarak, popülasyonlar arasýndaki genetik iliþkileri ortaya koydu.

Arjantin’in güneyindeki Santa Cruz eyaletinde yer alan Cueva de las Manos maðarasý. (Eller Maðarasý)

Çalýþma daha önce tanýmlanamamýþ genetik varyasyonlarý büyük oranda ortaya çýkararak evrimsel geçmiþimize dair yeni anlayýþlarýn oluþmasýný saðlýyor; ayrýca atalarýmýzýn dünya genelinde çeþitlenmesi, göçleri ve karýþmasýyla oluþan sürecin karmaþýklýðýna vurgu yapýyor.

Science dergisinde yayýmlanan bu çalýþma, dünya çapýnda 54 coðrafi, dilsel ve kültürel olarak farklý popülasyondan 929 genomu kapsayan bu kadar büyük ve çeþitli insan setlerine en son yüksek kaliteli dizileme teknolojisini uygulayan ilk çalýþma.

(Neandertaller ile Birçok Yerde Birçok Kez Çiftleþtik)

Sonuçlar genetik geçmiþimize dair benzeri görülmemiþ detaylar ortaya koyuyor ve bu genetik geçmiþin nasýl karmaþýk þekilde karakterize olduðunu gösteriyor. Toplumlar arasý genetik farklar toplumlarýn genetik çeþitliliðini yansýtsa da, kýtalar arasýnda birçok gen dizileri ortak olarak paylaþýlýyor; bu da insan topluluklarý arasýndaki antik ve günümüzdeki baðlantýlarý ortaya çýkarýyor.

Araþtýrmacýlar, modern insanlarýn atalarý ve 40.000 ila 60.000 yýl önce varlýk gösteren Neandertaller ve Denisovalýlar gibi soyu tükenmiþ insan soylarý arasýndaki melezlenme kanýtlarýný araþtýrmak için dizileme verilerini analiz ettiler.

Araþtýrmacýlar, modern insanlardaki Neandertal soyunun, büyük bir “karýþma olayý” ile açýklanabileceðine dair kanýtlar buldular; yüksek olasýlýkla birkaç Neandertal bireyi, modern insanlarýn Afrika’dan çýkýþýndan kýsa bir süre sonra onlarla temasa geçmiþti.

Çalýþmaya dahil olan Dr. Aylwyn Scally; “Günümüz insanlarýnda Neandertal soyunun izlerini araþtýrmak, insan toplumlarýnýn 50.000 yýldan daha fazla yýllýk yapýsý hakkýnda ipucu veriyor. Bugün Neandertal soyu izlerinin dünyanýn her yerindeki insan popülasyonlarýnda çok benzer olmasý ve belki de bunun tek bir Neandertal popülasyonundan türemiþ olmasý inanýlmaz.” diyor.

Buna karþýlýk, Denisovalýlardan kalýtým yoluyla aktarýlmýþ birkaç farklý DNA segmenti setlerinin Okyanusya ve Doðu Asya’daki insanlarda belirlenmiþ olmasý, en az iki farklý karýþma olayýnýn gerçekleþmiþ olabileceðini öne sürüyor.

Bu çalýþmada görev alan Dr. Ruoyun Hui; “Bu, birçok farklý küçük Denisovalý grubunun Asya’nýn farklý bölgelerinde yaþamýþ olabileceðini öne sürüyor. Antik DNA üzerinde yapýlacak olan gelecek keþiflerin bize antik popülasyonlarýn yapýlarý ve çeþitliliði hakkýnda daha fazla bilgi vermesini bekliyoruz.” diyor.

Þu zamana kadar, sadece Sahra-Altý Afrika dýþýndaki insanlarýn Neandertal DNA’sýna sahip olduðu düþünülüyordu. Þimdi ise Batý Afrikalý insanlarda küçük miktarlarda Neandartel DNA’sý bulunmasý, büyük olasýlýkla Avrupa’dan Afrika’ya geri genetik akýþ olduðunu yansýtýyor.

(Neandertallerle Ortak Atamýzýn Nasýl Göründüðünü Bilebiliriz)

Ýnsan tarihi konusunda kabul edilen görüþ, günümüz insan atalarýnýn nesli tükenmiþ olan Neandertal ve Denisovalý gruplardan yaklaþýk 500.000-700.000 yýl önce ayrýldýðý yönünde, ki bu Afrika’da ‘modern’ insanýn ortaya çýkmasýndan son birkaç yüz bin yýl önceye tarihlendiriliyor.

Yaklaþýk 50.000-70.000 yýl önce, bazý insanlar Afrika’nýn dýþýna yayýldýlar ve hemen ardýndan Avrasya’daki arkaik gruplarla karýþtýlar. Sonrasýnda, fazlaca göç ve birbirine karýþmayla popülasyonlar hýzla büyüdü. Son 10.000 yýl ise birçok grup avcý-toplayýcý yaþamdan üretici yaþama geçiþ yaptý.

Çalýþmayý yapan ekip, bir kýtaya ya da bir ana coðrafi bölgeye özgü daha önce bilinmeyen milyonlarca DNA varyasyonlarýný da buldu. Bunlarýn birçoðu çok nadir. Daha önceki çalýþmalarca belirlenememiþ, belirli Afrika ve Okyanusya popülasyonlarýnýn ortak varyasyonlarý da çalýþmaya eklediler. Bu varyasyonlar, farklý popülasyonlarýn hastalýklara duyarlýlýklarýný etkileyebilecek varyasyonlar.

Medikal genetik araþtýrmalarý þu zamana kadar büyük oranda Avrupa atasallýðý olan popülasyonlarda oluþturulmuþtu ki bu medikal uygulamalarýn farklý varyantlara olan etkisi bilinemiyordu. Bu yeni varyantlarýn tanýmlanmasý, genomik çalýþmalarýnýn yeterince temsil edilmeyen popülasyonlara tamamen geniþletilmesi için ilk adýmý temsil etmekte.

Ancak, yüzde yüz oranýnda tek bir ana coðrafi bölgede görülen, diðer coðrafi bölgelerde izine rastlanmayan tek bir DNA varyasyonuna rastlanmadý. Bu bulgu dünya çapýnda büyük oranda ortak genetik varyasyona sahip oluþumuzun altýný çiziyor.

Daha önce Wellcome Sanger Enstitüsünde çalýþmýþ, Francis Crick Enstitüsünden Dr. Anders Bergström þöyle belirtiyor; “Bu çalýþmanýn verdiði detaylar insan tarihine, özellikle insan evriminin tarihlenmesi açýsýndan þu an az bilgeye sahip olunan Afrika’ya daha derinden bakmamýzý saðlýyor.”

“Günümüz insan toplumlarýnýn erken kökenler arasýndaki büyük gen akýþýyla kademeli ve karmaþýk olarak büyük oranda son 250,000 yýlda çeþitlendiðini bulduk; fakat ayrýca insan atalarýndan küçük gruplarýn çok daha önce çeþitlenmiþ olan izlerinin de kanýtlarýný görüyoruz.” diye ekliyor.


University of Cambridge. 19 Mart 2020.

Makale: Bergström, A. et al. 2020. Insights into human genetic variation and population history from 929 diverse genomes, Science.

Kaynak:arkeofili.com

Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazýya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayýr* Her defasýnda yeniden girmemeniz için