Blog

Kas28

Lucy ile Çağdaş Bir İnsan Akrabasına Ait Fosil Ayak Bulundu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Australopithecus DeyiremedaBipedalizmBurteleEtiyopyaHomininLucy



Lucy ile Çağdaş Bir İnsan Akrabasına Ait Fosil Ayak Bulundu

Yıllar önce Etiyopya’da bulunan fosilleşmiş ayağın, atalarımızdan “Lucy” ile aynı dönemde yaşamış tartışmalı ve gizemli bir insan akrabasına ait olduğu ortaya kondu.

 

Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com

 

Etiyopya’da bulunan 3,4 milyon yıllık Burtele ayağı, insan evriminde iki ayak üzerinde yürümenin farklı deneylerle şekillendiğini gösteriyor.

 

Burtele ayağının kemikleri (solda) ve bir goril ayağı içindeki konumları.. C: Yohannes Haile-Selassie, Arizona Eyalet Üniversitesi

Daha önce keşfedilmiş bir ayağın yakınında yeni ortaya çıkarılan çene kemikleri ve dişler, insan akrabalarının tek bir yürüyüş biçimine odaklanmadan önce iki ayak üzerinde yürümenin birden fazla yolunu denediğini gösteriyor.

Yıllar önce Etiyopya’da bulunan fosilleşmiş ayağın, atalarımızdan “Lucy” ile aynı dönemde yaşamış tartışmalı ve gizemli bir insan akrabasına ait olduğu ortaya kondu.

Bu keşfin ortaya çıkması yıllar aldı. Bilim insanları 2009’da, ağaçlarda yaşamaya uygun parmaklara sahip, 3,4 milyon yıllık fosil bir ayak buldu. Şimdi ise, “Burtele ayağı” olarak anılan bu fosilin yakınında keşfedilen fosilleşmiş dişler ve çene kemikleri, Lucy’nin türü olan Australopithecus afarensis üyelerinin, yaklaşık 3,5 ila 3,3 milyon yıl önce yaşamış ve artık soyu tükenmiş bir başka insan akrabası Australopithecus deyiremeda ile yan yana yaşadığını gösteriyor.

Nature dergisinde yayımlanan araştırma, Australopithecus deyiremeda’nın, daha küçük köpek dişleri gibi Lucy’nin türüyle ortak bazı özellikleri taşırken, daha eski ve maymuna benzer homininlerde görülen ilkel özelliklere de sahip olduğunu ortaya koyuyor. Bu ilkel özellikler arasında, ağaçlara tırmanmayı destekleyen, kavrama yeteneği olan karşıt büyük ayak parmağı da bulunuyor.

Ancak tıpkı Lucy gibi Australopithecus deyiremeda da yerdeyken iki ayak üzerinde yürüyordu; bu da aynı dönemde yaşayan farklı hominin türlerinin, birbirlerinden çok farklı biçimlerde hareket ettiklerini gösteriyor.

“Şu anda öğrendiğimiz şey şu: Evet, iki ayak üzerinde yürümek bizim evrimsel tarihimizin kilit bileşeniydi, ama yerde iki ayak üzerinde yürümenin o kadar çok yolu vardı ki…” diyor çalışmanın ilk yazarı, paleoantropolog ve Arizona Eyalet Üniversitesi İnsan Kökenleri Enstitüsü direktörü Yohannes Haile-Selassie.

Haile-Selassie, ayak, leğen kemiği ve bacak kemiklerinin farklı dönemlerde ve farklı hızlarla evrimleştiğini, dolayısıyla İki ayak üzerinde yürüme üzerine birçok deney yapıldığını söylüyor.

Ağaç dallarını kavramaya yarayan ayak

Burtele ayağının keşfinden önce, Lucy’nin büyük ayak parmağının diğer dört parmakla aynı hizada olması nedeniyle, onun dönemine gelindiğinde homininlerin bütünüyle iki ayak üzerinde yürüdüğü olduğu düşünülüyordu. Ancak yetişkin bir bireye ait olan Burtele ayağı, ağaç dallarını kavramaya yarayan, uzun ve kıvrık parmaklara sahip.

Araştırmacılar aynı zamanda, Etiyopya’daki aynı alanda dişleri olan bir çene kemiği de bulmuşlardı. Ancak bu kalıntıların Burtele ayağı ile aynı türe ait olup olmadığı net değildi; çünkü aynı zaman dilimine ait olup olmadıkları bilinmiyordu.

2015 yılında, bu çene kemiği ve diğer bazı çene fosillerine dayanarak Australopithecus deyiremeda adında yeni bir tür tanımlandı. Ancak bu yeni tür tartışmalıydı, çünkü dişlerin şekil ve boyutları, hem Lucy’nin türüyle hem de daha eski bir hominin olan Australopithecus anamensis ile benzerlik gösteriyordu.


2016 yılında bulunan genç bir Australopithecus deyiremeda çene kemiğinin bebek dişleriyle birlikte parçaları. C: Yohannes Haile-Selassie, Arizona Eyalet Üniversitesi

Bu arada, Burtele ayağının hangi türe ait olduğu da yıllarca bilinmiyordu. “Çünkü tür tanımlaması için genellikle kafatasına ait kemiklere ihtiyaç duyuluyor” diye açıklıyor Haile-Selassie. Bunun üzerine Haile-Selassie ve ekibi, daha fazla fosil kalıntısı bulmak için Afar bölgesindeki Woranso-Mille sahasına geri döndü.

Araştırmacılar, Burtele ayağının bulunduğu yere yakın bir konumda, aynı yaşta 13 yeni diş ve çene fosil parçası buldular. Bu kalıntılar, diğer hominin türlerine ait dişlerle karşılaştırıldığında, “güvenle” Australopithecus deyiremeda’ya atfedildi. Benzer yaş ve aynı bölgeden gelmeleri nedeniyle, ekip bu dişlerin ve ayağın aynı türe mensup bireylere ait olduğuna inanıyor.

Diş minesine yapılan kimyasal analiz, Lucy’nin türü ile Australopithecus deyiremeda aynı bölge olan Woranso-Mille’de yaşamış olsa da, kaynaklar için birbiriyle rekabet etmek zorunda kalmadıklarını ortaya koydu. Australopithecus deyiremeda ormanlık bir ortamda yaşıyor ve ağırlıklı olarak ağaç ve çalılardan besleniyordu. Buna karşılık Australopithecus afarensis daha geniş bir diyete sahipti ve daha açık habitatlarda bulunuyordu.

“Bence birlikte yaşamanın en iyi yolu, beslenme farklılıkları ve hareket biçimlerine dair uyum farklılıkları olurdu” diyor Haile-Selassie. “Bu şaşırtıcı mı? Belki değil, çünkü günümüzde de modern primatların (yakın akraba türler) aynı bölgede birlikte yaşadıklarını biliyoruz.”

Tartışmalı Bir Birlikte Yaşam

Burtele ayağının Australopithecus deyiremeda’ya ait olduğu fikrine verilen tepkiler karışık.

Yeni çalışmaya dahil olmayan, Chicago Üniversitesi’nde organizmal biyoloji ve anatomi profesörü ve paleoantropolog Zeray Alemseged, ayak ve diş kalıntılarının aynı türe ait olduğuna ikna olmuş değil. Bu ilişkilendirmenin yalnızca zaman ve mekân bakımından birbirlerine yakın olmalarına dayanan dolaylı bir kanıta dayandığını vurguluyor.

Alemseged’e göre, Australopithecus deyiremeda ayrı bir türse bile, bunun gerçekten Australopithecus cinsine mi ait olduğu, yoksa halihazırda yaklaşık 4,4 milyon yıl öncesine kadar yaşamış olduğu bilinen daha eski Ardipithecus cinsinin geç döneme ait bir türü mü olduğu belirsiz.

Öte yandan diğer uzmanlar, Lucy ve yakınlarının bu başka Australopithecus türüyle aynı manzarayı paylaştığı konusunda hemfikir. Çalışmaya dahil olmayan, Dartmouth College’da biyolojik antropolog olan Jeremy DeSilva, Australopithecus deyiremeda’nın “anatomik olarak belirgin bir şekilde farklı olduğunu, fakat kendisi için esas değerli olanın davranışsal açıdan ne kadar farklı olduğuna” dikkat çekiyor. Örneğin daha seçici beslenmesi ve ağaçlarda daha fazla vakit geçirmesi gibi.

Hatta DeSilva artık görüş değiştirdiğini ve Australopithecus deyiremeda’nın ayrı bir tür olduğunu, ayağın da ona ait olduğunu düşündüğünü söylüyor. “Australopithecus deyiremeda türü ilk önerildiğinden beri benim için hep yanında bir soru işareti olan bir türdü” diyor. “Artık değil. O soru işareti ortadan kalktı.”

“Benim için bu makale, Australopithecus deyiremeda’ya ‘aile ağacına hoş geldin’ diyor” diye ekliyor DeSilva. “Şimdi işimiz zor; peki, bu türü bu ağacın neresine yerleştireceğiz, bunu bulmamız gerekiyor.”


Live Science. 26 Kasım 2025.

Makale: Haile-Selassie, Y., Schwartz, G.T., Prang, T.C. et al. (2025). 

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için