Blog

Şuu11

Mezolitik Dönemde İnsanlar Geyik Dişleriyle Süsleniyordu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  ElkGeyikKarelya CumhuriyetiMezolitikRusyaYuzhniy Oleniy Ostrov



Mezolitik Dönemde İnsanlar Geyik Dişleriyle Süsleniyordu


Geyik, kuzey iğne yapraklı kuşağında yaşayan insanlar için en önemli hayvandı ve kesici dişleri belki de en çok arzu edilen maddeydi.

 

Mezar 127’de vücudun kalça ve uyluk bölgelerine muhtemelen önlüğü andıran bir giysiye tutturulmuş olarak toplam 90 geyik dişi yerleştirildi. Bel bölgesinde de geyik dişi süs yer alıyordu. Ölen kişinin üzerine kırmızı aşı boyası serpilmiş. C: Tom Bjorklund

 

Yaklaşık 8.200 yıl önce, Rusya’nın Karelya Cumhuriyeti’ndeki Onega Gölü’nde yer alan Yuzhniy Oleniy Ostrov adası, farklı yaşlardaki erkeklerin, kadınların ve çocukların gömülü olduğu büyük bir mezarlığa ev sahipliği yapıyordu.

Mezarların çoğu, gömülü kişinin ölümünden sonra da rahatlığını sağlama isteğine işaret eden birçok nesne ve kırmızı aşı boyası içeriyordu. Geyiklere ait kesici dişlerden yapılmış takılar görünüşe göre giysilere, pelerinlere, başlıklara ve kemerler gibi kıyafetlere ve aksesuarlara tutturulmuştu. Korunmuş bir giysi kalıntısı bulunmamasına rağmen, geyik dişlerinin bulunduğu yerler, bu kıyafetlerin olası modeline ışık tutuyor.
 

Yivli geyik dişi takılar
 

Helsinki Üniversitesi’nden Arkeolog Kristiina Mannermaa başkanlığındaki bir araştırma, geyik dişi takılarla süslenmiş kıyafetler ile gömülenlerin kimler olduğunu tespit etmeyi ve bu takıların onlar için ne anlama geldiğini belirlemeyi amaçladı.

 

Çalışma, toplamda 4.000’den fazla diş süslemesinin üretim tekniğini veya dişlerin tutturulma ve asılma için işlenme şeklini analiz etti. Sonuçlar şaşırtıcıydı; neredeyse tüm dişler benzer şekilde kökün ucunda bir veya daha fazla küçük oluk açılarak işlenmiş ve bu şekilde takıların bağlanması kolaylaştırılmıştı.

Yalnızca iki tanesinin diş kısmında ipe geçirilmek için tek bir küçük delik açılmış ve ikisi de aynı kadının mezarında bulunmuştu. Baltık bölgesinde ve İskandinavya’da bulunan Yuzhniy Oleniy Ostrov mezarlarıyla aynı döneme ait mezarlarda bulunan diş takıların neredeyse tamamı delinmişti. Takıyı sabitlemenin en kesin yolu delmektir, ancak bir dişin dar ucunda delik açmak, oluk açma işlemine göre daha zahmetlidir.

Arkeolojik ve etnografik araştırmalar, insanların dünyanın hemen hemen her yerinde ve her zaman süslemeleri birkaç farklı amaç için kullandıklarını gösterdi. Sámi toplulukları da dahil olmak üzere Avrasya’daki birçok yerli halk için dekorasyonlar, bir kişinin kimliğini ve kökenini tanımlamanın önemli bir yolu olmuştu ve hala da öyle.

Bunlar sadece estetik detaylar değil, aynı zamanda topluluklar arası iletişim ve topluluklar içi istikrarın güçlenmesiyle de bağlantılı.

Takılar gibi dış unsurlar, komşu grupların bir topluluktan bahsetmesi için kullandıkları isimleri de etkileyebilir. Hatta, Kristiina Mannermaa, mezar alanında bulunan insanlara ‘yivli geyik dişi takı halkı’ diyor.

Mannermaa “Mezarlarda kunduz ve ayı dişlerinden yapılmış takılar da yer alsa da, geyik dişlerinin içlerindeki payı çok büyük ve karşı konulamaz.” diyor.

Genel olarak, bireysel mezarlarda sadece bir ya da en fazla birkaç farklı yiv tipi yaygındı. Bu durum, belirli bir mezar veya kümede bulunan takıların, oldukça kısa süre içinde gerçekleştirilen rutin seri üretimlerin sonucu olduğunu işaret ediyor. En yaygın yiv türleri sağlam oldukları kadar hızlı ve yapımı kolay olanlardı.

Riitta Rainio, “İlginç bir şekilde, yivler her zaman dişin en geniş tarafında yapılmamıştı. Ancak yivlerin dişin geniş tarafında yapılması en kolay seçenek olurdu. Birçok mezarda, yivler dişin ince tarafında yer alıyordu, bu ise dişin dengesiz pozisyonu nedeniyle işlemi zorlaştırıyor olmalıydı. Zanaatkar, dişleri belirli bir pozisyonda bağlamak için bu yönteme başvurmuş olabilir.” diyor. 

En fazla sayıda geyik dişi genç yetişkin kadın ve erkeklerin mezarlarında, en az sayıda diş ise çocuk ve yaşlıların mezarlarında bulundu. Başka bir deyişle, geyik dişi takıları bir şekilde yaş ile bağlantılıydı ve muhtemelen özellikle üremenin en yoğun olduğu dönemler ile bağlantılıydı.

Geyik, Avrasya orman bölgesindeki tarih öncesi avcı-toplayıcıların ideolojisi ve inançlarındaki en önemli hayvandı ve sınırlı mevcudiyetleri, geyik dişlerini antik avcılar için değerli bir malzeme haline getirdi. Geyikler çok sık avlanmazdı ve topluluğun tüm üyeleri avlanmaya katkıda bulunmazdı. Yakalanan bir geyiğin tüm kesici dişleri tek bir kişiye verilmiş olabilir.

Geyiklerin alt çenede altı kalıcı kesici dişi ve kesici şeklinde iki kalıcı köpek dişi olmak üzere toplam sekiz kesici dişi vardır. Zaman zaman, kesici dişlerin yerini tutan süt dişleri de süs eşyalarına dönüştürülüyordu. En büyük süs eşyaları en az 8 ila 18 geyiğe ait diş gerektiriyordu.

 

www.arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için