Blog
Neandertaller, Bozuk Etlerdeki Kurtçuklarla Beslenmiş

Gerçekten de insanlar günde yaklaşık 300 gramdan fazla yağsız protein tüketemezler; bu miktarın üzerinde protein almak ciddi sağlık sorunlarına yol açar.
Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com
Neandertallerin hayatta kalmaları için ihtiyaç duydukları yağlı proteini sağlayan önemli malzeme, bozulmuş etlerdeki kurtçuklar olabilir.
Kurtçuklar yağsız av etine çok ihtiyaç duyulan bir yağ kaynağı katıyordu. C: Pixabay
Yağsız av etini doğrudan tüketmek yerine, bu tarihöncesi kardeş soyumuz, avlarını kasıtlı olarak bekletmiş ve leşlerin kurtçuklarla dolmasını sağlayarak sonrasında bu kurtçukları yemiş olabilir.
Bu kurtçuklara olan düşkünlükleri, Neandertal kalıntılarında neden bu kadar yüksek stabil azot izotopu oranları görüldüğünü açıklayabilir. Genellikle bu tür yüksek azot seviyeleri, besin zincirinin en üstünde yer alan aslan ya da kurt gibi etobur yırtıcılarda görülür. Ancak araştırmacılar, Neandertallerin de bu et sever yırtıcılarla aynı seviyede yer aldığını defalarca tespit etti.
Purdue Üniversitesi’nden Dr. Melanie Beasley, “Neandertaller, etoburlardan bile daha yüksek bir düzeyde yer alıyor, bu da onların beslenme hiyerarşisinde tahmin edilenden daha üst bir seviyede olduğunu gösteriyor.” diyor. “Bu yüksek seviyeyi açıklamak için aşırı etobur oldukları varsayılıyor ama biz primatız. Aslan ya da sırtlan gibi sadece etle beslenen hayvanlar kadar protein tüketemeyiz çünkü evrimsel olarak sadece etçil olmak üzere tasarlanmadık” diye açıklıyor.
Gerçekten de insanlar günde yaklaşık 300 gramdan fazla yağsız protein tüketemezler; bu miktarın üzerinde protein almak ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Bunu bir haftadan uzun süre yapmak, ancak yağ ve karbonhidratla takviye edilmediği takdirde, “protein zehirlenmesi” ya da “tavşan açlığı” denilen duruma yol açabilir.
Yeni bir çalışmada Beasley ve meslektaşları, Neandertallerin diyetlerindeki azotun kaynağını belirlemeye çalıştı ve bunun için modern ve tarihsel avcı-toplayıcı gruplara ait etnografik açıklamalardan ilham aldılar. Örneğin, kuzey enlemlerindeki grupların, avladıkları hayvanlardan yağsız kas etini köpeklerine verdikleri, kendilerinin ise beyin, dil ve organ gibi yağlı kısımları yedikleri görüldü.
Buna ek olarak, çalışma yazarları “etno-tarihsel kayıtların, Yerli toplulukların kurtçuklanmış ve çürümüş hayvan etlerini düzenli olarak tükettiğine dair sayısız örnek” içerdiğini belirtiyor. Araştırmacılar bu durumun, Neandertallerin diyetinin büyük bölümünü oluşturan yağ ve azotun gizli kaynağını açıklayabileceğini düşündüler.
Beasley, “Yağsız av eti tam bir protein değildir – günümüzde tükettiğimiz evcil sığır eti gibi yağlı ve sulu bir et değildir. Ancak kurtçuklar, bu yağsız eti yiyerek kendileri yağlı hale gelir, bu nedenle yağsız eti yağlı kurtlarla birlikte yediğinizde, o etten daha dengeli bir besin almış olursunuz” diyor.
Hipotezlerini test etmek için araştırmacılar, üç sinek ailesine ait, çürümüş etlerden toplanmış 389 larvada stabil azot izotop oranı analizleri yaptı. Bulgular, çürüme sürecinin etin azot seviyesini biraz artırsa da, kurtçukların kendilerinde çok daha yüksek azot oranlarının bulunduğunu gösterdi. Bazı larvalarda bu oran yüzde 43,2’ye kadar çıktı.
Çalışmanın yazarları bu nedenle, kuzey enlemlerindeki avcı-toplayıcılar gibi Neandertallerin de avlarının büyük kısmının kas etini attığını ve yalnızca yağlı bölümlere odaklandığını öne sürüyor. “Ama biz burada daha da ileri giderek, Geç Pleistosen dönemindeki homininlerin bu yağlı dokuları neredeyse kaçınılmaz olarak kurtçuklarla istila edilmiş, bozulmuş ya da çürümüş halde tükettiklerini öne sürüyoruz”.
“Geç Pleistosen homininlerine esasen zengin bir yağ kaynağı ve çok yüksek azotla zenginleşmiş bir protein sağlayan, bizzat kurtçukların kendisi – leşin dokularından daha fazla.”
Bu bulgu, Neandertallerin beklenmedik şekilde yüksek azot değerlerini açıklamanın yanı sıra, onların yiyecek saklama alışkanlıkları ve geleceğe yönelik plan yapabilme yetileri hakkında da yeni bilgiler sunuyor. Beasley, “Bir Neandertal grubunun büyük bir mamutu avladığını düşünün; o leş arazide çürürken sinekleri çekecekti” diyor.
“Muhtemelen şunu düşündüler: ‘Tamam, harika, yaklaşık bir hafta sonra dönüp bu kurtçuk kümelerini toplayalım, güzel bir ziyafet olur.’ Bu kolayca toplanabilecek bir gıda kaynağı” diyor.
IFL Science. 25 Haziran 2025.
Makale: Melanie M. Beasley et al. (2025).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >