Blog
Piramitlerden Daha Eski Mezarlar: Türkiye'nin Çayönü Bölgesi'nde 11.000 Yıllık Mezarlar Keşfedildi

Çayönü, dünya çapında tarımın ve kalıcı yerleşimin doğduğu yerlerden biri olarak kabul edilmektedir.
www.arkeonews.com
Dünyanın en önemli erken dönem insan yerleşimlerinden biri olan Çayönü Tepesi’nde çalışan arkeologlar, Erken Tunç Çağı’na (yaklaşık 5.000 yıl önce) ve Neolitik döneme (11.000 yıl önce) ait altı antik mezar ortaya çıkardı. Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde yapılan keşif, araştırmacılara bölgenin ilk yerleşik topluluklarının ölü gömme gelenekleri, günlük yaşamları ve kültürel bağlantıları hakkında paha biçilmez bilgiler sağlıyor.
Çanakkale Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi'nden Doç. Dr. Savaş Sarıaltun başkanlığındaki kazılar, Mayıs ayında başladı ve beş aylık verimli bir sezon boyunca devam etti. Sarıaltun, "Bu yıl şanslıydık," diye açıkladı. "Sadece mimari kalıntılar değil, aynı zamanda altı mezar da ortaya çıkardık; beşi Erken Tunç Çağı'na, biri ise 11.000 yıl öncesine, Neolitik döneme ait. Bu buluntular, Çayönü toplumunun tarımın başlangıcından karmaşık toplumlara nasıl geçiş yaptığını anlamamıza yardımcı oluyor."
Çayönü: Medeniyetin Beşiği
Çayönü, dünya çapında tarımın ve kalıcı yerleşimin doğduğu yerlerden biri olarak kabul edilmektedir. Türkiye'nin güneydoğusunda, Dicle Nehri kıyısında yer alan bu alan, 1964 yılından beri kazı çalışmaları yürütmektedir ve erken insanlık tarihine dair anlayışımızı yeniden şekillendiren keşiflere sürekli olarak imza atmaktadır.
Arkeologlar, Çayönü sakinlerinin MÖ 10.000 civarında göçebe avcı-toplayıcı yaşam tarzından yerleşik çiftçilik topluluklarına geçerek bitki ve hayvanları evcilleştiren ilk halklar arasında olduğunu uzun zamandır biliyor. Alan, taş döşeli evler ve benzersiz “ızgara planlı” binaların yanı sıra ritüel uygulamalar ve gelişmiş el sanatları üretimi de dahil olmak üzere erken dönem mimarisinin izlerini barındırıyor.
Yeni ortaya çıkarılan mezarlar bu hikâyeye yeni bir boyut katıyor. Sadece insanların nasıl yaşadığını değil, aynı zamanda ölülerine nasıl davrandıklarını da ortaya koyuyor ve binlerce yıl boyunca toplumsal örgütlenme, inanç sistemleri ve kültürel süreklilik hakkında ipuçları veriyor.
Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Çayönü Tepesi'nde yapılan kazılarda, 5 bin yıl öncesine ait 5, 11 bin yıl öncesine ait 6 antik mezar ortaya çıkarıldı. Kaynak: İHA
Keşfin Detayları
Araştırmacılar, yeni bulunan altı mezar arasında farklı gömü tiplerini tespit etti:
İki basit çukura gömme yöntemi: Cesetler, mezar eşyaları olmadan doğrudan sığ toprak çukurlara yerleştirilirdi.
Bir küp mezar: Ölen kişinin büyük bir seramik kabın içine yerleştirildiği bir küp mezar tespit edildi. Ancak mezar, yüzeye yakınlığı nedeniyle ağır hasar görmüştü.
Üç taş sanduka mezar: Taş levhalarla inşa edilmiş ve ağır başlık taşlarıyla kapatılmış dikdörtgen mezarlar. Bunlar, seramik kaplar ve ritüel sunuları da dahil olmak üzere daha zengin mezar eşyaları içeriyordu.
Sarıaltun, bu bulguların önemini şöyle vurguladı: "Çömlek ve kase gibi mezar hediyelerinin varlığı, bize cenaze ritüelleri ve sembolik uygulamalar hakkında bilgi veriyor. Mezarların yanı sıra, yalnızca hediyelerle dolu, insan kalıntılarının bulunmadığı boş mezarlar olan sunu çukurlarına da rastladık. Bu tür uygulamalar, ölüm ve öbür dünya hakkında karmaşık inançları ortaya koyuyor."
Kredi: İHA
İnsan Kalıntılarından Elde Edilen Görüşler
İskelet kalıntıları, araştırmacıların beslenme, sağlık ve genetik mirası incelediği Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü'nde analiz ediliyor. Antropolog Ömür Dilek Erdal, 11.000 yıl öncesine ait Neolitik mezarlardan birinin özellikle önemli olduğunu belirtti: "Kişi sağ tarafına yatırılmış, yanında altı kapla birlikte gömülmüş ve ağır taşlarla kapatılmadan önce kil ile kaplanmış. Bu kadar özenle hazırlanmış mezarlar, medeniyetin başlangıcındaki ritüel uygulamalara dair bize bir fikir veriyor."
Ön analizler, Çayönü nüfusunun Mezopotamya, İran, Irak ve Kafkasya gibi çevre bölgelerle güçlü bağlara sahip olduğunu göstermektedir. DNA çalışmaları, erken dönem tarım uygulamalarının Anadolu'ya yayılmasında merkezi rol oynayan heterojen bir topluluğa işaret etmektedir.
Erdal, "Bu insanlar çiftçiydi ve ağır fiziksel aktivitelerle uğraşan işçilerdi," diye açıkladı. "İskelet kalıntıları yorucu bir çalışmanın izlerini taşırken, genetik analizler erken Anadolu'nun kültürel yapısını şekillendiren çeşitli ve birbirine bağlı bir topluluğu ortaya koyuyor."
Çayönü'nde taş levhalarla inşa edilmiş ve ağır kapak taşlarıyla kapatılmış üç taş sanduka mezar ortaya çıkarıldı. Kaynak: İHA
Bulgular Neden Önemli?
Çayönü'nde kazılar başladığından bu yana, çoğu Neolitik döneme ait 600'den fazla iskelet ortaya çıkarıldı. Her keşif, erken toplumların nasıl yaşadığı, etkileşim kurduğu ve evrimleştiği konusundaki anlayışımızı zenginleştiriyor.
Son mezarlar, Neolitik Çağ ile Erken Tunç Çağı arasında köprü kurarak Çayönü'nün binlerce yıl boyunca kesintisiz bir yerleşim yeri olduğunu gösteriyor. Bu süreklilik, yalnızca hayatta kalmayı değil, aynı zamanda kültürel adaptasyonu da gösteriyor: erken dönem çiftçi toplumlarının ritüeller, uzun mesafeli ticaret ve teknolojik yenilikler yapabilen daha karmaşık topluluklara nasıl evrildiğini gösteriyor.
İnsanlığın Geçmişine Bir Pencere
Çayönü bir arkeolojik alandan çok daha fazlasıdır; insanlık tarihinin canlı bir arşividir. Burada araştırmacılar, yiyecek toplamadan çiftçiliğe, geçici barınaklardan kalıcı köylere ve basit mezarlardan ayrıntılı ritüellere uzanan anıtsal değişimi izliyorlar.
Kazılar devam ederken, bilim insanları daha da derin sorulara cevap bulmayı umuyor: Bu toplumlar kendilerini nasıl yönetti? Dinin rolü neydi? Çevresel zorluklara nasıl uyum sağladılar?
Şimdilik, yeni ortaya çıkarılan altı mezar, insanlığın ortak yolculuğunun dokunaklı hatırlatıcıları olarak hizmet veriyor. Çayönü toprağının altına gömülen her iskelet, kap ve adak, atalarımızın yalnızca nasıl yaşadığını değil, aynı zamanda yaşamı, ölümü ve öte dünyayı nasıl hayal ettiklerini de anlamamıza bir adım daha yaklaştırıyor.
Kapak Görseli Kredisi: İHA
By Oğuz Büyükyildirim
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >