Arþiv

Çocuk Kitaplarýmýz

Sare

Strabon

Blog

Aðu15

Prof. Dr. Fahri Iþýk: Uygarlýk Helenlerin deðil Anadolu'nun eseri

 
 

Ezber bozan arkeolog Prof. Dr. Fahri Iþýk, Uygarlýðý Helenlerin deðil Anadolu'nun yarattýðýný söylerken, Avrupa’nýn ana kentinin Atina deðil, Milet olduðuna da dikkat çekiyor.

Prof. Dr. Fahri Iþýk ‘Uygarlýk Anadolu’dan Doðdu’ kitabýnda arkeoloji dünyasýnda kabul gören pek çok konuyu bilimsel tezlerle altüst ediyor.

Batýnýn Helenlere mal ettiði evrensel uygarlýðý yaratanlarýn aslýnda Anadolu halklarý olduðunu belgeleriyle ortaya koyan Prof. Dr. Iþý, Hürriyet'ten Ömer Erbil'in sorularýný yanýtladý.

"Gördüm ki ‘Ege Göçleri ile Hellas’tan geldiðini’ sandýðým her þey, Anadolu’nun kendi yaratýlarýymýþ."

Bilimsel çalýþmalarýnýzýn sizi, “Batý’nýn Helenler’e mal ettiði evrensel uygarlýðý yaratanlarýn Anadolu halklarý olduðu” gibi zor bir yola yönlendirdiðini söylüyorsunuz. Sizi buna yönlendiren veriler nelerdir?

Demir Çaðý’na da girilen MÖ 1200 dolaylarýnda, Mýsýr kaynaklarýnýn bildirdiði kuzey ya da deniz halklarýnýn acýmasýz istilasý sonucu, Ege’nin batýsýnda Akha Helenleri ve doðusunda Hitit gibi iki büyük uygarlýðýn çöküþü ardýndan ‘Ege Göçleri’ denen bir süreç baþlar. Hellas’tan kopan bu göç dalgasý eskiçað biliminde tartýþmasýz olarak, Anadolu Ege kýyýlarýnýn ve önündeki adalarýn savaþla Helenlerin eline geçtiði biçiminde yorumlanýr ve o zamandan baþlayarak Batý Uygarlýðý’nýn kültür ve sanat adýna her yaratý Helenlere mal edilir. Beni bu dogmalaþmýþ savýn tersine yönlendiren; bir ‘Yunan-Roma arkeoloðu’ olarak bölüm kurmak amacýyla gönderildiðim Erzurum’da, Anadolu’nun -uzmanlýðým dýþýndaki- Prehistorya ve Önasya kültürlerini de öðretmek zorunluðu oldu. Öðretmek için öðrendiðimde gördüm ki ‘Ege Göçleri ile Hellas’tan geldiðini’ sandýðým her þey, Anadolu’nun kendi yaratýlarýymýþ. Göçle gelenlerin taþýdýðý sürgünden filizlenen, kökü dýþarda bir Helen kültürü deðil, her zamanda Batý’yý besleyen, binlerce yýlýn birikimi bir alaþýmdan þekillenen bir yerli emek ürünü.

‘Milet’tir Avrupa’nýn ana kenti; Atina deðil’

Kitabýnýzýn giriþ bölümünde ve hatta arka kapakta Milet’e özel bir yer veriyorsunuz. Bir Helen kenti deðil midir o?

Miletos’un Geç Tunç Çað Hitit metinlerde sýklýkla geçen adý Millawanda’dýr; isminde okunan -nd soneki Luvice’ye iþaret eder. Milet gibi, komþu kentler Priene’de, Myus’ta ve Mykale Yarýmadasý’nda ‘barbar bir dil’, belli ki Karca, konuþulduðunu, Helence konuþulmadýðýný Homeros ve Herodotos yazar. Halkýnýn Anadoluluðu, Doðu kökenli ‘Sakallý Athena’ inancýnda da yansýr. Miletos. A. Greaves’in de dediði gibi, ‘Ön-Sokratik düþüncenin doðduðu yer’ ise Ýonia ve bu düþüncenin yaratýcýlarý olan Thales’in babasý Heksamyes ve Prieneli Bias’ýn babasý Teutames, adlarýyla Karialý iseler; ne oðullar Helen olabilir ve ne de bu topraklarda doðan o düþüncenin kendisi. Pontus halký da Helen olamaz. Çünkü MÖ 8-6. yüzyýllar içinde Karadeniz kýyýsý boyunca 80 kadar koloni kenti kuranlar da ticaret zengini Miletlilerdir ve bu projede Helen katýlýmcýlar yoktur, Karialýlar vardýr. Bu nedenledir ki ünlü Homer bilgini Joachim Latacz’a göre ‘Milet’tir Avrupa’nýn ana kenti; Atina deðil’.

Homeros’un, Herodotos’un Helence yazma nedeni

Bu anlattýklarýnýz, yazýnýn Helence olmasý olgusuyla çeliþmiyor mu?

‘Yazý Helence, halk da Helence konuþur’ algýsýný belleklerden söküp atmak, ‘atomu parçalamaktan da zor’. Anadolu’da her yerde olduðu gibi Phrygia ve Pisidia’da da Makedon Ýskender buyruðuyla yerli yazýlar Helence’ye dönüþmüþ, yüzlerce yýl sonra, Roma Dönemi’nde, Helence harflerle Phrygçe, Pisidce yazýldýðýna tanýk olunmuþtur. Ksanthos Kherei Dikmesi üzerindeki çiftdilli yazýtýn özgün Lykçesi’nde Trqqas, Maliya, Pedrita ve Ertemi olarak okunan tanrýsal adlar, Helence özetinde Zeus, Athena, Aphrodite ve Artemis’ tir. Helence tanrý adlarý, yazý Helence diyedir; halk öyle konuþuyor diye deðil. Homeros’un, Herodotos’un Helence yazma nedeni de günümüz bilim dünyasýnda Ýngilizce yazma nedeni ne ise odur.

Anadolu halklarý ‘Helen’ deðilse, ayný topraktan kök sürdüðünü söylediðiniz Rumlar da ‘Yunan’ olamaz gibi bir sonuç çýkýyor; doðru mudur?

Konstantinopolis’in baþkentliðinde binyüz yaþýndaki bir büyük Anadolu Devleti kendini ‘Romalý’ olarak nitelediði için, Anadolu’yu onlardan devralan Selçuklular da, Ýran’dakinden ayýrt edilsin diye, ‘Rum Selçuklularý’ olarak tanýmlanýr. Ve buradan ‘Rum’ sözcüðünün Anadolu ile de özdeþleþtiði sonucu çýkar. Rumlar, Anadolu’nun her karýþ topraðýnda MS. 4 yüzyýla dek çok tanrýya inanan kadim yerli halklarýn Hristiyan olanlarýdýr. Ne halk Hellas’tan gelmiþtir ve ne de yeni gökten din. Zaten bu nedenle Ege’nin öte yakasýndaki halk farklý tanýmlanýr, “Yunan” denir. Bizim Rumlarý, Yunan’la aynýlaþtýranlar.

Helen kuruluþu Byzantion ve mitolojik kurucusu Byzas’ý çaðrýþtýran bir çakma ad.

Ýstanbul için neden Doðu Roma deðil de Bizans denilir. Bizans uydurma mýdýr?

Kendi alanýmla ilgili olarak çok önemsediðim bir bilimsel gerçeðe deðinmek isterim. Yarým yüzyýl önce, 1968-73’te, müzenin ek bina inþaatý nedeniyle antik Byzantion’da kurtarma kazýsý yapan, rahmetli Nezih Fýratlý aðabeyimiz, Sarayburnu’ndaki ‘Ýstanbullu’nun; sözde ‘MÖ 658’de oraya ilk ayak basan bir Megaralý Byzas’ tan, bir Helen kent kurucu mit kahramanýndan, en az 500 yýl öncesine iz veren bir yerleþimin arkeolojik bulgularýna ulaþmýþtý. Ýstanbul’un “bir Helen kuruluþu” olmadýðýný belgeleyen bu çok önemli keþif, 1973’te her ülkeden çok kiþinin katýldýðý X. Uluslararasý Klasik Arkeoloji Kongresi’nde sunulmuþ ve 1978’te basýlan bildiri kitabýnda yayýnlanmýþtý. Senin “Uydurma mýdýr” diye sorduðun “Bizans” iþte bu -sözde- “Helen” kuruluþu Byzantion ve mitolojik kurucusu Byzas’ý çaðrýþtýran bir çakma ad. Amaç, bu yerleþimin -artýk olmayan- “Helenliði”ni diri tutmak.

Ömer Erbil- Hürriyet-www.arkeolojikhaber.com

Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazýya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayýr* Her defasýnda yeniden girmemeniz için