Blog

Ara22

Sahra Çölü’nde Bitki Pişirmenin Bilinen En Eski Kanıtları Bulundu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  LibyaSahra Çölübitkipişirmeorganikbeslenmediyetkalıntı



Sahra Çölü’nde Bitki Pişirmenin Bilinen En Eski Kanıtları Bulundu...

Yazar:  Tarih: 22 Aralık 2016

Uluslararası bir araştırma ekibi, Sahra Çölü’nde insanların bitki pişirdiğine dair dünyada bilinen en eski kanıtları tespit etti. Kuzey Afrika’da son buzul çağının bitiminden hemen sonra yaşamış insanların kullandığı kaplarda tespit edilen kalıntılara dayanarak bitkileri pişirdiği anlaşıldı.

Bitki toplayan bir insanı gösteren kaya resmi. F: Roma, Sapienza Üniversitesi.

Araştırmacılar, Libya’daki Sahra Çölü’nde yer alan iki arkeolojik alanda bulunmuş 10.000 yıllık sırlanmamış çanak parçalarını analiz etti. Araştırmacılar, önceki çalışmalara göre 10200 ila 8400 yıl öncesine tarihlenen ve günümüzde Libya’nın güneybatı kesiminde yer alan iki arkeolojik alanda ortaya çıkarılmış 110 çanak çömlek parçasını inceledi. Şimdi Sahra Çölü olan bölge, o dönemde göllerle ve nehirlerle kaplı bir savanaydı.

Yemek pişirmek, insanın evrimi için uzun zamandır kritik bir dönüm noktası olarak ele alınıyor. Yiyecekleri pişirmek önce çukurlarda ya da küçük ateşlerde yapıldı. Seramik pişirme kaplarının icadı ise yemek hazırlama tekniklerinin genişlemesini sağladı. Pişirmek, daha önce tatsız olan, hatta toksik gıda maddelerinin bile tüketimine izin verdi ve yeni enerji kaynaklarının kullanılabilirliğini de artırdı. Fakat dikkat çekici bir şekilde, şimdiye kadar tarih öncesi erken pişirme kaplarında pişirmenin izlerine ilişkin kanıt bulunamadı.

Yeni bir araştırmada bilim insanları, sırlanmamış pişirme kaplarında organik yağ kalıntıları tespit etti. Yapılan araştırmada tespit edilen organik kalıntılara dayanarak, incelenen kapların yarısından fazlasında bitki pişirildiği ortaya çıktı. Analizler, kaplardaki kalıntıların içinde yağ asitlerinin bir karışımını ve özellikle bitkileri gösteren palmitik asitten stearik aside yüksek bir oran olduğunu gösterdi.

Sahra’daki arkeolojik alanlarda bulunan çanak parçalarına bir örnek. F: Roma, Sapienza Üniversitesi.

Moleküler ve stabil izotop bileşimlerinin detaylı incelemeleri, karasal bitkilerin yapraklı parçaları, alışılmadık derecede su bitkileri ve tahıllar da dahil olmak üzere bu kaplarda çok çeşitli bitkilerin pişirildiğini gösterdi. Bazı diğer kaplarda bulunan yağ kalıntıları ise, bunlarda hayvansal ürünlerin ya da hayvan ve bitki karışımı ürünlerin birlikte pişirildiğini ortaya koydu.

Arkeologlar daha önce bu bölgede birçok bitki kalıntısı bulmuştu. Hatta öğütme taşları ve bir kayanın üzerinde bitki toplayan bir insan resmi bile bulunmuştu. Fakat yeni bulgular, bu dönem insanlarının aynı zaman da bu bitkileri pişirdiğini kanıtladı.

Alandaki kurak çöl ortamının bitki kalıntılarını binlerce yıl boyunca iyi derecede koruması, çanak çömleklerden elde edilen kimyasal izlerin yorumlanmasına önemli katkı sağladı. Çanak çömleklerdeki bitkilerin kimyasal izleri, bu bitkilerin 4.000 yıldan fazla süredir işlendiğini gösteriyor ve bu da bitkilerin tarih öncesi Sahra halkı için önemini ortaya koyuyor.

Bitki kalıntıları: Çim (d), sinameki (e), meyve (f), çim ve tahıl (g ve e). F: Roma, Sapienza Üniversitesi.

Sahra insanları için bitkiler çok önemliydi

Araştırmanın baş yazarı Dr. Julie Dunne, şimdiye kadar tarih öncesi diyetlerdeki bitkinin önemi bilinmediğini; ancak bu çalışma ile birlikte bitkilerin o dönemde güvenilir bir besin kaynağı olarak önemininin anlaşıldığını söylüyor.

“Bu buluntular aynı zamanda, erken avcı toplayıcıların geniş bir yelpazede bitki türleri kullanmalarındaki karmaşıklığı vurguluyor ve yeni icat edilen seramik kaplarda onları uzun süre kaynatabilme imkanı, tarih öncesi insanların yiyebilecekleri bitki çeşitliliğini önemli ölçüde artırmış olmalı.”

Araştırmanın eş yazarı Prof. Richard Evershed, “Tarih öncesi dönemdeki çanak çömleklerde yaygın bir şekilde bitki ve yağ kalıntılarının bulunması, dünyadaki diğer bölgelere kıyasla Sahra’daki erken dönem çanak çömleğin kullanılma biçimiyle tamamen farklı bir sonuç ortaya koyuyor. Elde edilen kanıtlar, Afrika ve Avrasya’da oldukça çeşitli bitki ve hayvan evcilleştirmesini öneren teorilere iyi biçimde uyuyor.

 

University of Bristol. 19 Aralık 2016.
Makale: http://www.nature.com/articles/nplants2016194 - www.Arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için