Blog
Þempanzeler ve Ýnsanlar: Ne Kadar Farklýyýz?
| Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri | Yorum: 0 yorumÞempanzeler ve Ýnsanlar: Ne Kadar Farklýyýz?
“Ver portakal bana ver ye portakal bana ye portakal ver bana portakal bana sen.”
Bu, bilim insanlarýnýn insan olarak yetiþtirdiði ve 1970’lerde iþaret dili öðrettiði þempanze Nim Chimpsky’nin ima ettiði en uzun kelime dizisi. Araþtýrma, þempanzelerin dili öðrenip öðrenemeyeceðini araþtýrmak için Columbia Üniversitesi’nde biliþsel bilim insanlarý tarafýndan yürütülen bir deney olan Project Nim’in konusuydu.
Yýllar boyunca Nim’i insan olan her þeye maruz býraktýktan sonra, araþtýrmacýlar, talepleri (örneðin bir portakal arzusu) ifade etmeyi öðrenmesine raðmen, 125 kelimeyi bildiði halde, en azýndan tanýmladýklarý gibi dili tam olarak kavrayamadýðý sonucuna vardý. Dil sadece kelime daðarcýðýný deðil, ayný zamanda sözdizimini de gerektirir.
Çok genç yaþlardan itibaren insanlar bunu anlýyor; kelimeleri farklý þekillerde birleþtirip sýralayarak yeni anlamlar yaratma konusunda doðuþtan gelen bir yeteneðe sahibiz. Nim’in ise böyle bir kapasitesi yoktu, ki bu muhtemelen tüm þempanzeler için geçerli.
Birçok biliþsel bilim insaný, sözdizimi deðiþkenliði ile yenilik yapma yeteneðinin, düþünce ve fikirlerimizin zenginliðinin ve karmaþýklýðýnýn çoðunu oluþturduðuna inanýyor. Ýnsanlar ve en yakýn primat akrabalarýmýz arasýndaki bu uçurum pek çoðundan sadece biri.
Duruþ
Ýnsanlar iki ayak üzerinde duruyor ve kýsa bir dik duruþ haricinde, büyük maymunlar dört ayak üzerinde yürüyorlar. Bu büyük bir eþitsizlik.
Indiana Üniversitesi Ýnsan Kökenleri ve Primat Evrimi Laboratuvarý direktörü Kevin Hunt, insan atalarýnýn alçak asýlý aðaç dallarýnda bitki örtüsüne ulaþmak için dik durduðunu düþünüyor.
Hunt, “Afrika yaklaþýk 6.5 milyon yýl önce kurumaya baþladýðýnda, atalarýmýz habitatýn en kurak hale geldiði doðu kýsmýnda sýkýþmýþtý.” diyor.
“Kuru habitatlardaki aðaçlar, ormanlardaki aðaçlardan daha kýsa ve farklýdýr: Bu kuru habitatlarda, iki metrelik bir aðacýn yanýnda durursanýz, yiyeceðe ulaþabilirsiniz. Ormanda ayaða kalkarsanýz, 30 metre boyunda bir aðaca yalnýzca 60 cm daha yaklaþmýþ olursunuz ve bu bir iþinize yaramaz.”
Böylece atalarýmýz Afrika’nýn bodur ve kuru bölgelerinde ayaða kalktý. Ormanlardaki þempanzeler ise kalkmadý.
Charles Darwin, basit bir þekilde ayakta durma eyleminin insaný maymundan ayýrmada neden tüm farký yarattýðýný ilk bulan kiþi oldu. Tek kelime: aletler.
“Bir kez iki ayak üzerine kalktýktan sonra, artýk aletleri taþýmak için ellerimiz vardý. Bunu iki ayak üzerinde yürümeye baþladýktan 1,5 milyon yýl sonra yapmaya baþladýk. Birkaç milyon yýl verince bu yontulmuþ taþlarý iPad’lere dönüþtürdük.”
Kuvvet
Hunt’a göre, bir þempanzeyi týraþ ederseniz ve vücudunun boynundan bele kadar olan kýsmýnýn fotoðrafýný çekerseniz, ilk bakýþta bunun insan olmadýðýný fark etmezsiniz.
Ýki türün kas sistemi son derece benzerdir, ancak bir þekilde eþit þartlarda mukayese edildiðinde, þempanzeler insanlardan iki ila üç kat daha güçlüdür. Günde 12 saat onlar gibi çalýþsak bile, neredeyse o kadar güçlü olamazdýk.
Bir keresinde Hunt, bir Afrika ormanýnda 40 kg’lýk diþi þempanzenin parmak uçlarýyla bir aðacýn dallarýný koparmasýný izledi. Hunt ise eþit derecede kalýn bir dalý koparmak için iki elini ve tüm gücünü kullanmak zorunda kaldý.
Kimse þempanzelerin tüm bu ekstra gücü nereden aldýðýný bilmiyor. Hunt, “Bazý kas düzenleri farklý. Kaslarýnýn baðlantý noktalarý hýzdan ziyade güç için düzenlenmiþ.” diyor.
“Hepsi bu kadar olabilir, ancak þempanze anatomisini inceleyenler, kas baðlantý noktalarýndaki küçük deðiþikliklerden çok daha fazla güç elde edebildikleri için þok oluyorlar.”
Alternatif olarak, kas lifleri daha yoðun olabilir veya kasýlma þekillerinde fizyokimyasal avantajlar olabilir. Durum ne olursa olsun, sonuç açýk: “Eðer bir þempanze büyük bir kaya fýrlatýrsa ve gidip o kayayý siz fýrlatmaya çalýþýrsanýz, yapamazsýnýz.”
Konuþma
Project Nim’e öncülük eden biliþsel primat araþtýrmacýsý Herb Terrace, þempanzelerde “zihin teorisinin” eksik olduðunu düþünüyor:
Baþka bir bireyin zihinsel durumunu anlayamýyorlar: mutlu, hüzünlü, öfkeli, bir hedefe ilgi duyuyor aþýk, kýskanç veya baþka bir þey. Terrace’a göre þempanzeler beden dilini okumada çok yetkin olsa da, beden dili olmadýðýnda baþka bir varlýðýn zihin durumunu düþünemezler.
“Zihin teorisinin atalarýmýzýn büyük atýlýmý olduðuna inanýyorum.”
Terrace neden böyle düþünüyor? Bu soru bizi, þempanze Nim’in dil becerilerini geri götürüyor. Týpký bir bebek insan gibi, Nim de “zorunlu kipte” konuþtu ve istediði þeyleri talep etti. Ancak bebekçe talepler gerçekte dilin ayýrt edici özelliði deðildir. Ýnsanlar yaþlandýkça þempanzelerin aksine, çok daha zengin bir iletiþim biçimi geliþtiririz: “deklaratif mod”.
Deklaratif dil, bilgi alýþveriþi amacýyla bir konuþmacý ile dinleyici arasýndaki konuþma alýþveriþine dayanýr. ‘Teþekkür ederim’, ‘bu çok ilginç’, ‘bundan bahsettiðinize sevindim’ gibi ikincil ödüller ile saðlanýr.
Terrace, “Bildirici dil söz konusu olduðunda, açýkça bir zihin teorisi gereklidir. Konuþmacý ve dinleyici, konuþma ortaklarýnýn bir zihin teorisine sahip olduklarýný varsayamazlarsa, birbirleriyle konuþmalarý için hiçbir sebep olmazdý. Hedef kitlenizin söylediklerinizi anlayacaðý beklentisi yoksa neden uðraþasýnýz ki?” diyor.
“Ýnsan olmayan hayvanlar tarafýndan yapýlan bir konuþma örneði bilmiyorum.”
Bu sýnýrlar, belki de diðer nedenlerden daha fazla, “Maymunlar Gezegeni’nin Yükseliþi” filminde görülen olaylara benzer bir dizi olayý önler. Filmde þempanzeler iþaret dilini öðreniyor – gerçekçi bir senaryo. Ancak yeni yeteneklerini kullanarak dünyayý ele geçirmeyi tartýþmak ve planlamak için onlarý hayal etmek bir zorlayýcý.
Genler
Þempanze genomu 2005 yýlýnda ilk kez dizildi. Nükleotid’i nükleotid’ine kýyaslandýðý insan genomundan yaklaþýk yüzde 1.23 oranýnda farklý olduðu bulundu. Bu, DNA’mýzda yaklaþýk 40 milyon fark anlamýna gelir. Bunlarýn yarýsý, insan atalarýnýn soyunda ve yarýsý þempanze soyunda, iki tür birbirinden ayrýldýðýndan beri görülen mutasyonlardan kaynaklanýr.
Bu mutasyonlardan, bugün gördüðümüz türlerdeki dramatik farklýlýklar geliyor – zeka, anatomi, yaþam tarzý ve gezegeni kolonileþtirmedeki baþarý.
Live Science. 29 Temmuz 2011. Natalie Wolchover
Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >