Blog

Eyl22

T.rex’in İlkel Kuzenleri, Dinozor Çağının Sonuna Işık Tutuyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  AbelisaurDinozorFasKitlesel Yok OluşKretase



T.rex’in İlkel Kuzenleri, Dinozor Çağının Sonuna Işık Tutuyor

Her ne kadar dinozorlar, fosillerin küçük bir kısmını oluştursa da, bölge fosil bakımından oldukça zengin, böylelikle dinozor çağının sonlarından itibaren Afrika’da bulunan dinozorların resmini en iyi şekilde ortaya koyuyor.

 

Yaren Şener - www.arkeofili.com

 

Fas’ta yeni keşfedilen T.rex’in ilkel kuzenleri, Afrika’daki dinozor çağının sonundaki çeşitliliğe ışık tutuyor.

 

 

Abelisaurlar sahilin keyfini çıkarıyor. C: Bath Üniversitesi

Fas’taki bilim insanları, T.rex’in kısa, bulldog burunlu ve hatta daha kısa kolları olan ilkel kuzenlerine ait fosillerini keşfettiler.

Bu iki yeni dinozor türü, Kuzey Yarımküre’deki tiranozorların muadilleri olan ve etçil dinozorlardan oluşan bir aile olan Abelisauridae’ya ait. Bu dinozorlar, Kretase döneminin sonlarında yaşıyorlardı ve aynı zamanda 66 milyon yıl önce bir asteroid tarafından kitlesel olarak yok edilmelerinden hemen önce Afrika’da dinozorların çeşitlilik içerisinde olduğunu gösteriyorlar.

Fas’ta, Kazablanka’nın hemen dışında, Kretase’nin sonlarından kalma iki yeni dinozor türü bulundu. Türlerden Sidi Daoui şehrinin yakınlarında bulunan bir tanesi, yaklaşık 2.5 metre uzunluğundaki bir yırtıcı hayvanın ayak kemiği ile temsil ediliyor. Yakındaki Sidi Chennane’de bulunan diğeri ise, yaklaşık 5 metre uzunluğa ulaşan etçil bir hayvanın kaval kemiğine (tibia) ait. 

Bu hayvanların her ikisi de abelisaurlar olarak bilinen ilkel etçil dinozorlardan oluşan bir ailenin üyesiydi ve çok daha büyük bir abelisaur olan Chenanisaurus barbaricus ile birlikte yaşadı. Bu da, Kretase’nin sonlarında dev bir asteroidin Dünya’ya çarpması ve dinozor çağını sonlandırmasından hemen önce Fas’ın çeşitli dinozor türlerine ev sahipliği yapmış olduğunu gösteriyor. 

Cretaceous Research dergisinde yayımlanan çalışma, Bath Üniversitesi Milner Evrim Merkezi’nden Dr. Nick Longrich öncülüğünde gerçekleştirildi. Longrich, “Burada şaşırtıcı olan şey, bunların deniz yatakları olmaları. Burası plesiosaurlar, mosasaurlar ve köpekbalıklarıyla dolu sığ, tropik bir denizdi. Haliyle çokça dinozor bulmayı bekleyeceğiniz bir yer kesinlikle değil. Fakat buluyoruz.” diyor. 

Her ne kadar dinozorlar, fosillerin küçük bir kısmını oluştursa da, bölge fosil bakımından oldukça zengin, böylelikle dinozor çağının sonlarından itibaren Afrika’da bulunan dinozorların resmini en iyi şekilde ortaya koyuyor. 

 

C: Bath Üniversitesi

Paleontologlar, birbirinin aynısı birkaç tür bulmak yerine, sıklıkla yeni türlerin fosillerini topluyor, bu da deniz yataklarının son derece çeşitli bir dinozor faunasına ev sahipliği yapmış olduğunu gösteriyor.  

Şimdiye kadar elde edilen az sayıdaki dinozor fosili, beş farklı türü temsil ediyor: Ajnabia olarak adlandırılan küçük bir ördek gagalı dinozor, uzun boyunlu bir titanozor, dev abelisaur Chenanisaurus ve şimdi de iki yeni abelisaur. 

Dr. Longrich, “Elimizde başka fosiller de var, ancak şu an bunlar inceleniyor. Bu nedenle, inanılmaz derecede çeşitli bir dinozor faunası oluşturmaları dışında, şimdilik onlar hakkında daha fazla bir şey söyleyemiyoruz.” diyor. 

Son dinozorlar; mosasaurlar, plesiosaurlar, teruzorlar ve ammonitler de dahil olmak üzere dünya üzerindeki tüm türlerin yüzde 90’ıyla birlikte yaklaşık 66 milyon yıl önce yok oldu. Kretase sonlarındaki yok oluşun şekli ve nedenleri, 200 yılı aşkın bir süredir tartışma konusu olmaya devam ediyor. 

Yucatán Yarımadası’na çarpan dev bir asteroid bu yok oluşla ilişkilendiriliyor, ancak bir yandan dinozor sayısında halihazırda bir düşüş olduğu üzerinde tartışmalar da mevcut. Fas’ta bulunan dinozorlar, Kuzey Afrika’da yaşamlarını son ana kadar sürdürmüş olduklarına dair kanıt niteliği taşıyor.

 

 

Metatarsal fosiller. C: Bath Üniversitesi

Longrich, “Kuzey Amerika’nın batısındaki Kretase’nin sonları, kesinlikle daha az çeşitlilik gösteriyor gibi görünüyor. Fakat bu, dünyanın sadece küçük bir kısmı. Wyoming ve Montana’daki dinozorlardan yola çıkarak tüm dünyaya genelleme yapabilmeniz çok da mümkün değil.” diyor. 

“Ayrıca sonlara doğru hava soğudu, bu nedenle üst enlemlerdeki dinozorların daha az çeşitlilik gösteriyor olması şaşırtıcı bir durum olmayabilir. Ancak alt enlemlerdeki dinozorlar hakkında çok fazla şey bilmiyoruz.”

En azından Fas’ta, son ana kadar çeşitlilik ve hayatta kalım başarısı göstermiş gibi görünüyorlar.

Makalenin ortak yazarı Nour-Eddine Jalil, “T.rex Kuzey Amerika’da bir mega yırtıcı olarak hüküm sürerken, abelisaurlar Kuzey Afrika’da besin zincirlerinin en üst seviyesinde bulunuyordu.” diyor. 

“Dinozor kalıntıları, nadir bulunmalarına rağmen, daha bol bulunan deniz sürüngeni kalıntılarıyla aynı mesajları veriyor.” 

“Bize, Kretase-Paleojen yok oluşundan hemen önce biyoçeşitliliğin azalmadığını, aksine çeşitlilik gösterdiğini ifade ediyor.” 


University of Bath. 23 Ağustos 2023.

Makale: Longrich, N. R., Isasmendi, E., Pereda-Suberbiola, X., & Jalil, N. E. (2023).

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için