Blog

May18

Tüylü Fosil, İlk Kuşların Uçmaya Nasıl Başladığını Gösteriyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  ArchaeopteryxKanatKuşTüyUçmak



Tüylü Fosil, İlk Kuşların Uçmaya Nasıl Başladığını Gösteriyor

Son derece iyi korunmuş bir Archaeopteryx fosili, 150 milyon yıl önce ilk kuşların nasıl uçmaya başladığına dair yeni bilgiler sundu.

 

www.arkeofili.com

 

Etkileyici bir şekilde korunmuş Archaeopteryx fosili, onu aerodinamik kılan üçüncül (tertial) tüyleriyle dikkat çekiyor.

 

Archaeopteryx’in iskeletin yanında yumuşak dokuları göstermek için UV ışığı altında çekilmiş fotoğrafı. C: Delaney Drummond

Son derece iyi korunmuş bir Archaeopteryx fosili, 150 milyon yıl önce ilk kuşların nasıl uçmaya başladığına dair yeni bilgiler sundu.

Bu fosil, bilim insanlarının uçuşu mümkün kılan özel kanat tüylerini tanımlayabildikleri ilk Archaeopteryx örneği oldu. Üst kol kemiği (humerus) üzerindeki bu üçüncül (tertial) tüyler, kanattan gövdeye doğru pürüzsüz bir aerodinamik hat oluşturuyor ve bu özellik, ilk kuşlarla aynı dönemde yaşamış uçamayan tüylü dinozorlarda görülmüyor. Bu da, havalanabilmek için gereken evrimsel bir değişime işaret ediyor.

Analizi yöneten ve Chicago’daki Field Museum’da fosil sürüngenler üzerine küratör yardımcısı olan Dr. Jingmai O’Connor, “Archaeopteryx, tüyleri olan ilk dinozor değil ya da ‘kanatlara’ sahip ilk dinozor değil. Ama tüylerini uçmak için kullanabilen bilinen en erken dinozor olduğunu düşünüyoruz” diyor.

 “Bu tüyler, kuşlara çok yakın olan ama tam olarak kuş sayılmayan tüylü dinozorlarda yok. Onların kanat tüyleri dirsekte sona eriyor. Bu da bize, kuş olmayan bu dinozorların uçamayacağını ama Archaeopteryx’in uçabildiğini gösteriyor.”

İlk Archaeopteryx fosili 160 yıl önce Almanya’daki bir taş ocağında bulundu ve görünür tüyleri, onu en eski kuş adayı haline getirdi. Modern kuşlardan farklı olarak, Archaeopteryx cinsinde keskin dişli çeneler, uzun kemikli bir kuyruk ve “öldürme pençesi” olarak bilinen aşırı esnek ikinci parmak gibi dinozor benzeri bazı özellikler bulunuyor. Chicago’daki bu örnek, daha önce özel mülkiyetteydi ve 2022’de Field Museum tarafından satın alındı.


Bir sanatçının Archaeopteryx’in hayattaykenki halinin, uçmasına yardımcı olabilecek üçüncül tüyler de dahil olmak üzere tasviri. C: Michael Rothman

Önemli tartışmalardan biri, Archaeopteryx’in uçabilmesi için hangi adaptasyonlara sahip olması gerektiğiydi. Bilim insanları, tüylü dinozorlardan farklı olarak Archaeopteryx’in asimetrik tüyleri olduğunu daha önce gözlemlemişti. Tüyün merkez şaftının bir tarafının diğerinden daha geniş olması, modern kuşlarda da görülen ve uçuş sırasında itiş gücü üretmek için gerekli olan bir özellik. Son gözlemler, uçuş için gerekli ikinci bir evrimsel adaptasyonu daha ortaya koymuş gibi görünüyor.

“Yaşayan çoğu kuşla karşılaştırıldığında, Archaeopteryx’in çok uzun bir üst kol kemiği var” diyor O’Connor.

“Ve eğer uçmaya çalışıyorsanız, uzun bir üst kol kemiği, uzun birincil ve ikincil kanat tüyleri ile gövdeniz arasında bir boşluk oluşturabilir. Bu boşluktan hava geçerse, ürettiğiniz kaldırmayı bozar ve uçamazsınız.”

“Bu tüylerin ilk kez görülmesi önemli” diyor Manchester Üniversitesi’nde kıdemli paleontoloji öğretim görevlisi olan ve araştırmaya dahil olmayan Dr. John Nudds.

“Bu muhteşem şekilde korunmuş örnekte görülen yeni tüyler — ve asimetrik tüylerle birlikte — onun uçabildiğini doğruluyor.”

Fosilin minik, içi boş kemikleri ve dokuları, çevresindeki son derece sert kireçtaşıyla neredeyse aynı renkteydi. Field Museum ekibi, örneğin sınırlarını belirlemek için BT taramaları ve UV ışığı kullandı, ardından bir yıldan fazla süren bir süreçte milimetreden küçük bir hassasiyetle kayayı dikkatlice oyarak fosilin daha eksiksiz bir görünümünü ortaya çıkardı.

“Örneğimiz, uzun üçüncül tüylerini görebildiğimiz şekilde korunmuş ilk Archaeopteryx,” diyor O’Connor.

Nature dergisinde yayımlanan analiz, ayrıca ağız tavanındaki bazı kemiklerin modern kuşlarda gaganın beyin kutusundan bağımsız hareket etmesini sağlayan kranial kinetizm (cranial kinesis) özelliğine doğru bir evrimsel adımı temsil ettiğini ortaya koyuyor. Ayak tabanlarında korunmuş küçük, sıkı dizilmiş pullar da Archaeopteryx’in zamanının büyük bölümünü yerde yürüyerek geçirdiğini ve hatta ağaçlara tırmanabiliyor olabileceğini destekliyor.


The Guardian. 14 Mayıs 2025.

Makale: O’Connor, J., Clark, A., Kuo, PC. et al. (2025).

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için