Blog

May28


Yeni Araştırma Deniz Kavimleri Teorisine Şüphe Düşürüyor

 

Tübingen Üniversitesi’nden Jesse Millek araştırmasında, tartışmalı Deniz Kavimleri teorisini sorguluyor. Millek’ın araştırması, Güney Levant’ta Bronz Çağı’ndan Demir Çağı’na geçişte kaynakların kontrolü üzerine. Araştırma günümüzde İsrail ve Ürdün’ün olduğu bölgede, Geç Bronz Çağı’nın sonunda ticaretteki düşüşe odaklanıyor.

Deniz kavimlerinin işgalinin kanıtı olarak, III. Ramses’in Mezar Tapınağı Medinet Habu’daki bir yazıt gösterilmişti. MÖ. 1180’e tarihlenen yazıt, komşu Levant krallıklarının ve uluslararası ticaretin çöküşü için Deniz Kavimleri’ni sorumlu tutan teorinin temelini oluşturdu.

Medinet Habu’da Deniz Kavimleri

Millek’in incelemeleri ise ticaretteki kesin düşüşün nedenlerinin çok daha kompleks olduğunu düşündürüyor. Bu nedenler büyük ihtimalle sosyal dönüşümle ilgili devrimsel iç süreçlerle, ve kaynakların idaresine değişmiş bir yaklaşımla alakalıydı.

Millek Güney Levant’ta Deniz kavimleri tarafından yok edildiği düşünülen 16 yerleşimi inceledi. Bunlardan biri Kudüs’ün güneybatısındaki Lakiş şehriydi. Lakii, güney Levant’taki en büyük ve en önemli arkeolojik alanlardan biri.

Kazının ilk yıllarında, arkeologlar 7. Tabakadaki Geç Bronz Çağı yıkımında bir tapınak ile bir binanın yanmış kalıntılarını ortaya çıkardı. Sonraki araştırmalar bu kalıntıları, Deniz Kavimleri’yle bir askeri çatışmanın kanıtları olarak yorumladı. Ancak kazı raporlarının eleştirel bir yeniden değerlendirme, ilk yorumlamalarda birçok önemli faktörün gözden kaçırıldığını ortaya koyuyor.

Jesse Millek “S bölgesindeki Geç Bronz Çağı binası büyük ihtimalle bir mutfak yangını tarafından yok edilmişti, çünkü ocağın etrafındaki kısımlar en büyük yıkımı gösteriyor. Büyük ihtimalle yangının kaynağı bu ocaktı. Geçmişte bile binalar, mutfak yangını gibi olağan olaylar nedeniyle tahrip olabiliyor ve de arkeolojik olarak korunuyordu.” Diyor.

“Üstelik Fosse Tapınağı da ritüel olarak sonlandırılmış gibi gözüküyor. Yangından önce bütün değerli ve kült eşyalar tapınaktan çıkarılmış. Hiçbir vandalizm izi de görülmüyor. Bu bölge yandıktan sonra da kutsal kalmış olmalı çünkü sonraki insanlar da üzerine bir şey inşa etmemiş ve kalıntıları içine kazmamış. Bu deliller de yine tapınağın ritüel bir şekilde sonlandırıldığını gösteriyor.”

Kutsal yerlerin düzenli bir şekilde kutsallıktan çıkarılması, ruhani kaynakların idaresinde bir değişime, ve toplumdaki değerlerin kültürel bir yeniden düzenlenmesine işaret ediyor. Gelecek araştırmalar, ticaretteki düşüşün de bu kültürel değişime nasıl ve ne kadar bağlı olabileceğine ışık tutacak.

Proje başkanı Profesör Jens Kamlah, Deniz kavimleri teorisini çürütmenin önemini vurguluyor. “Araştırmamızın amacı bu eski, aşırı derecede basitleştirilmiş modelin kanıtlarının aksini ispatlamak. Ticaretteki düşüşe neden olan farklı nedenleri ve kompleks ekonomik ilişkileri ortaya çıkarmak bu döneme ışık tutacak” diyor.- Past Horizons-Arkeofili

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için