Blog

Şuu5

Yüzlerce Minik Kancalı Dişi Olan Teruzor Türü Keşfedildi

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  AlmanyaJuraSürüngenTeruzor



Yüzlerce Minik Kancalı Dişi Olan Teruzor Türü Keşfedildi

Söz konusu fosil, Almanya’daki bir taş ocağında bulundu ve paleontologlar tarafından tanımlandı.

 

Buket Çağlayan - www.arkeofili.com

 

Almanya’da, bir bit tarağının dişlerine benzeyen 400’den fazla dişi olan alışılmadık yeni bir teruzor türü keşfedildi.


Bir sanatçının Balaenognathus maeuseri canlandırması. C: Megan Jacobs

Söz konusu fosil, Almanya’daki bir taş ocağında bulundu ve paleontologlar tarafından tanımlandı.

Araştırmanın baş yazarı Profesör David Martill, “Neredeyse eksiksiz iskelet, fosilleri güzel bir şekilde koruyan çok ince katmanlı bir kireçtaşında bulundu.” diyor.

“Bu teruzor, bir bit tarağı gibi birbirine yakın aralıklarla çıkan küçük, narin, kancalı dişlerle kaplı son derece uzun çeneye sahip. Çene uzunluğu boyunca yukarı doğru kıvrılıyor ve en sonunda kaşıklı balıkçıl benzeri genişliyor. Ağzının ucunda diş yok, ancak her iki çenesi boyunca arka taraflara kadar dişleri var.”

 “Ve daha da dikkat çekici olan şey, bazı dişlerin uçlarında daha önce bir teruzorda hiç görmediğimiz bir şekilde kancaların olması. Bu küçük kancalar, teruzorun muhtemelen tükettiği minik karidesleri yakalamak için kullanılıyordu ve dişlerinin arasına sıkışmak yerine boğazından geçmelerini sağlamış olmalıydı.”

Keşif, bilim insanları timsah kemikleri içeren büyük bir kireçtaşı bloğunu kazarken tesadüfen gerçekleşti.


Balaenognathus maeuseri: Holotip ve bildirilen tek örnek, Wattendorf’un Torleit Formasyonu (Geç Jura). Levhadaki bazı küçük boşluklar, bazı kemiklerin küçük restorasyonu ile dolduruldu. C: PalZ (2023).

Profesör Martill, “Bu, mükemmele yakın eklemlenme özelliğine sahip iyi korunmuş bir iskeletin oldukça tesadüfi bir bulgusuydu. Bu da ölen hayvanın çok erken bir çürüme aşamasında olduğunu ve bağları da dahil olmak üzere tüm eklemlerin hala birleşikken gömüldüğünü gösteriyor. Neredeyse ölür ölmez tortuya gömülmüş olmalı.” diyor.

Teruzor, Almanya’nın Bavyera kentindeki kireçtaşından bilinen ve bunun da keşfedildiği Ctenochasmatidae teruzor ailesine aitti. 18. yüzyılda ilk teruzorun buradan tanımlanmasından bu yana, yüzlerce teruzor kalıntısı keşfedildi ve bu da Bavyera’daki Franken Jura taş ocaklarını dünyanın en zengin teruzor yataklarından biri haline getirdi.

Profesör Martill, “Bu teruzorun üst ve alt çenesinde birbirinin ayna görüntüsü olan dişleri vardı. Daha fazla dişi olan bir başka teruzor daha var (Arjantin’den Pterodaustro), ancak kısa üst dişleri ve hatta daha uzun alt dişleri var, bu nedenle bu yeni örnek diğer ctenochasmatidlerden çok farklı.” diyor.

Yeni tanımlanan teruzorun dişleri, suda yüzerken olağanüstü bir beslenme yöntemini ortaya koyuyor. Kaşık şeklindeki gagasıyla suyu girdap yaparak ağzına alıyor ve ardından fazla sıvıyı dişleriyle sıkarak yiyeceği çenelerinde hapsediyorlardı. Hayvan, büyük ihtimalle sığ lagünlerde yürürken, küçük su karideslerini ve copepod’ları ağzına çekiyor ve sonra onları tıpkı ördekler ve flamingolar gibi dişlerinin arasından süzüyordu.

Tür, Balaenognathus maeuseri olarak adlandırıldı. Kabaca tercüme etmek gerekirse ilk isim, filtreleme beslenme tarzı nedeniyle “balina ağzı” anlamına geliyor. Özel isim ise, makalenin yazılması sırasında ne yazık ki vefat eden ortak yazarlardan biri olan Matthias Mäuser’e atfedildi.

Profesör Martill, “Matthias, nadiren bulunabilecek türden, arkadaş canlısı ve sıcak kalpli bir meslektaştı. Hatırasını korumak için onun onuruna teruzora adını verdik.” diyor.


University of Portsmouth. 23 Ocak 2023.

Makale: Martill, D.M., Frey, E., Tischlinger, H. et al. (2023).

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için