Blog
Sahte Arkeoloji ve Antik Uzaylýlarýn Arkasýndaki Irkçýlýk
| Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri | Yorum: 0 yorumSahte Arkeoloji ve Antik Uzaylýlarýn Arkasýndaki Irkçýlýk...
Antik uzaylýlarýn piramitleri inþa ettiði fikri tam olarak nerede baþladý ve neden bazý akademisyenler dünya dýþýndan gelenlerin merkezinde olduðu teorilerin kökeninde ýrkçýlýðýn yattýðýný düþünüyor?
Antik Hatnub bölgesinde, Fayyum’dan çok uzak olmayan doðu Mýsýr çölündeki bir taþ ocaðýnda, arkeologlar kaymaktaþýndan (bir diðer adýyla sumermeri) bloklarýn taþýnmasý için kullanýlan kýzaklý bir rampa sistemi keþfetti. Direk için açýlmýþ çukurlar ve merdivenli bir rampa, Mýsýrlý inþaatçýlarýn aðýr bloklarý dik yokuþtan yukarý ve aþaðý taþýdýðýný gösteriyordu.
Yazýtlar, Institut français d’archéologie orientale ve Liverpool Üniversitesi’nden arkeologlara bu çýðýr açýcý teknolojinin MÖ 1589-2566 yýllarý arasýnda hükümdar olan Khufu dönemine tarihlendirilmesi için yardýmcý oldu. Khufu, Büyük Gize Piramidi’ni inþa ettirme emrini veren firavun olarak biliniyor. Rampa sisteminin keþfi ve rekonstrüksiyonu, antik inþaat tekniklerini daha iyi anlamamýza yardýmcý oluyor. Bu ayný zamanda uzun süredir devam eden uç bir teori olan bloklarýn çok aðýr olduðu ve mesafelerin çok uzun olduðu, bu yüzden piramitleri uzaylýlarýn inþa ettiði teorisini ortadan kaldýrýyor.
(Uzaylý Sanýlan Mumyaya Yapýlan Analizler Etik Sýnýrýný Aþmýþ Olabilir)
Peki piramitleri uzaylýlarýn inþa ettiðine iliþkin teori aslýnda nereden geliyor? 19. yüzyýlýn sonlarýndan beri, bilim kurgu yazarlarý Marslýlarý ve diðer dünya dýþý canlýlarý mühendislik ustalarý olarak hayal ettiler. Atlantis’i merkez alan ilk uzaylý teorileri, uzaylý inþaatlarýyla ilgili fantezileri ortaya çýkarmýþ olabilir. Dünya dýþý yaratýklarýn en tatmin edici kanýtý, H.G. Wells’in baþarýsýný takiben geldi.
Wells’in Dünyalar Savaþý kitabýndaki coþkudan ilham alan gökbilimci bilim kurgu yazarý Garrett P. Serviss, 1898’de bunun devamý niteliðindeki “Edison’un Mars’ý Fethi” adlý kitabý kaleme aldý. Serviss, “Mars’ýn devlerinin” büyük bloklarý taþýyarak Büyük Piramit’i inþa ettiðini iddia etti. Sfenks’in Marslý özelliklere sahip olduðunu bile ifade etti. Edison’un Fethi, kitap olarak ya da geç 19. yüzyýlda gazetelerde seri olarak yayýmlanan, uzaylý istilalarýnýn dönemin önemli mucitleri tarafýndan savuþturulduðunu tasavvur eden pek çok bilim kurgu metninden biriydi. Thomas Edison, bilim kurgu fantezilerinde oldukça hatrý sayýlýr bir kahramandý ve hayranlarý daha sonra “Edisonades” [Edisoncular] olarak bilinecekti.
Uzaylý mimarlara iliþkin teorinin popülerleþmesinin kurgu yerine bilimsel bir temele dayandýrýlmasý, yalnýzca Ýsviçreli yazar Erich von Däniken’in 1968’de yayýnlanan Tanrýlarýn Arabalarý: Geçmiþin Çözülmeyen Gizemleri adlý kitabýnda görülüyor. Almanca yayýnlanan ve akabinde Ýngilizce’ye çevrilen kitap, antik medeniyetlerimize ait yapýlarýn insanlar tarafýndan deðil, dünya dýþý yaþam formlarý tarafýndan inþa edildiðini iddia eden ilk çok satan kitap oldu. 1966’da Carl Sagan ve Iosif S. Shklovskii, Evrendeki Akýllý Yaþam adlý kitaplarýnda zaten dünya dýþý canlýlarla temasa girilmiþ olabileceðini söylemiþlerdi, ama von Däniken bu teoriyi baþka bir boyuta taþýdý.
(Gazetelerin Uzaylýlar Tarafýndan Getirilmiþ 800 Yýllýk Telefon Ýddiasý)
2018, kitabýn yayýnlanmasýnýn 50. yýldönümüydü. Bugüne dek 65 milyonu aþkýn kopyasý satýlan kitaptaki bazý fikirler çoðu insana gülünç gelse de tehlikeli bir retorik araç haline gelen þüphe yaratýlmýþtý bile. Kitapta insan yapýmý projelerin sorgulanmasý, sahte arkeoloji alanýndakiler için esas alýnmaya devam ediyor. Masum olmaktan bir hayli uzak olan bu uzaylý teorileri, Avrupalý olmayan Afrika ve Güney Amerika kültürleri ile Kuzey Amerika yerlilerinin baþarýlarýný yok sayarak bu halklarýn faaliyetlerini, zekalarýný ve arkeolojilerini hakir görüyor.
Gazete ve televizyonun inandýrýcý bir birleþimi, von Däniken’in kitabýnýn ABD’de çok satanlar listesine girmesine yardýmcý oldu. Sözdebilim tarihçisi John Colavito, kitabýn Avrupa’da çok sattýðýný, ABD’li okuyuculara tanýtýlmasýnda ise, 1970’de National Enquirer gazetesinde bir seri halinde von Däniken’in çalýþmasýnýn yayýmlanmasýnýn önemli bir rolü olduðunu belirtiyor. Üç yýl sonra, NBC, kitabýn Antik Astronotlarýn Ýzinde isimli, tüm oyuncularý beyaz erkeklerden oluþan bir uyarlama filmini yayýnladý. Bu yapým, sözdebilim ve sahte arkeoloji teorilerini geniþ kitlelere aktardý ve görselleþtirdi.
Hepsinin olmasa da, çoðu dünya dýþý teorinin Mýsýr, Afrika, Güney Amerika ve Kuzey Amerika’daki arkeolojik yapýlara odaklanmasý dikkat çekici. Bu durum, bazý akademisyenlerin antik uzaylý mühendislere olan inancý, ýrkçýlýðýn bir görünümü olarak nitelendirmesine sebep oldu. Julien Benoit, The Conversation online dergisindeki “Afrika’nýn Antik Mimarisiyle Ýlgili Tuhaf Teorilerin Arkasýnda Irkçýlýk Yatýyor” adlý bir yazýsýnda, bu teorilerin hala daha devam eden zararlarý hakkýnda þunlarý vurguluyor:
“Öncelikle, bu insanlar teorilerini dünyayý gezerek ve antik eserlere zarar vererek kanýtlamaya çalýþýyor. Ýkinci olarak, geçmiþte ve gelecekte, yalnýzca Avrupalýlarýn -yani beyaz ýrkýn- böylesine üstün mimari eserleri yapmaya yetkin olduðuna inanan ýrkçý düþünceyi devam ettiriyorlar.”
Bir inanýþ, gerçekten de eyleme dönüþebilir. 2014’de, Alman sözdebilimciler ve “hobbyist”ler (meraklýlar), Büyük Piramit’in içindeki Khufu kabartmasýný, uzaylý teorilerini kanýtlamak uðruna tahrif etti. Gize Piramitleri, Büyük Zimbabwe bölgesi, Þili kýyýlarýnda bulunan Paskalya Adasý’ndaki Moai baþlarý da, sahte arkeologlar tarafýndan sýkça dünya dýþý varlýklar tarafýndan inþa edildiði iddia edilen bölgeler.
Ýngiliz kýrsalýndaki Wiltshire’da bulunan Stonehenge, Avrupalýlar tarafýndan inþa edilip de uzaylýlar tarafýndan yapýldýðý iddia edilen az sayýda yapýdan biri. Ancak von Däniken, Tanrýlarýn Arabalarý kitabýnýn orijinal baskýsýnda, bölgedeki büyük taþ bloklarýn Galler ve Marlborough’dan geldiði dýþýnda Stonehenge’den bahsetmiyor. Avrupalý olmayan yapýlar ile Avrupalý yapýlar hakkýnda yapýlan spekülasyonlar arasýndaki orantýsýzlýk dikkat çekici. Orta Çað tarihçisi Chris Reidel, “Antik uzaylý teorilerinin yaptýðý bu: medeniyetlerin kökenlerinin itibarýný sarsmak ve bunu neredeyse her zaman beyaz olmayan medeniyetlere yapmak. Ýnsanlar Stonehenge’in uzaylýlar tarafýndan inþa edildiðini iddia edebilir; ama bunu Roma Forumu veya Parthenon Tapýnaðý için yaparlar mý? Hayýr.” diyor.
Bu gibi durumlarda neyin tehlikede olduðunu sorgulamalýyýz. Ýngilizler, örneðin, Stonehenge’in inþasýyla ilgili iddialar karþýsýnda bir kültür olarak zeka ve kapasitelerinin sorgulanmasý tehlikesini yaþamýyorlar; pek çok Avrupa dýþý toplum ise tarihsel olarak böyle bir sorgulanma karþýsýnda daha savunmasýz.
Von Däniken’in çalýþmasýna bakarsak, ýrksal inançlarýnýn dünya dýþý teorilerini þekillendirdiðine dair çok az þüphe görebiliriz. Dolandýrýcýlýk ve antik astronot teorisini geliþtiren diðer kitaplarý nedeniyle bir süre hapiste kaldýktan sonra, 1979’da Tanrýlarýn Kalýntýlarý adlý kitabýný yayýnladý. Bu kitapta, ýrklarla ilgili pek çok görüþünü açýkça ifade etti. Ýngiliz arkeolog Keith Fitzpatrick-Matthews, Bad Archaeology bloðunda, yazarýn ýrkçý beyanlarýndan yalnýzca bir kýsmýný vurguluyor: “Siyahi ýrký bir baþarýsýzlýk mýydý, dünya dýþý varlýklar genetik kodlarýný ameliyat ile deðiþtirerek beyaz veya sarý bir ýrk mý yarattýlar?” Ayný zamanda bazý ýrklarýn kalýtsal olduðuna inandýðý yeteneklerini de sýralýyor: “Siyahilerin neredeyse tamamý müziðe yeteneklidir, doðuþtan gelen bir ritim duygularý var. Von Däniken ayrýca, “Kafkasya”lýlarla kýyaslarken ýsrarla “zencimsi ýrk” tabirini kullanýyor.
Batýlý olmayan bir uygarlýðýn baþarýlarýný reddetmek ne anlama geliyor? Güney Afrika Üniversitesi’nden Everisto Benyera, bu “Batýlý inkarcýlarýn”, antik Mýsýrlýlar veya Bantu medeniyetinden Shona toplumunun antik yapýlarýnýn üzerindeki fikri mülkiyeti tanýmaktansa, bu toplumlarýn faaliyet ve becerilerini yok saymayý tercih ettiðini düþünüyor. Dr. Benyera, “Batýlý inkarcýlar, Büyük Zimbabve’yi ve onu inþa eden Shona toplumu ve Afrikalýlara atfetmektense, var olmayan uzaylýlara atfetmeyi tercih ediyor. Shona toplumunun fikri mülkiyetini reddetmek, tarihsel hýrsýzlýktýr.”
Pek çok kiþi uzaylý teorilerini gerçek dýþý, zararsýz ve komik bulsa da, Benyara, Batýlý inkarcýlarýn özellikle Afrika uygarlýklarýnýn büyük baþarýlarýný yok saymak ve baþkalarýna mal etmek gibi daha geniþ bir boyutu olduðuna dikkat çekiyor.
Benyera’ya göre, Batýlý inkarcýlýðýn bir örneði, tarihçi Nial Ferguson’un yazýlarýnda yatýyor. Ferguson, Britanya’nýn Modern Dünyayý Biçimlendiriþi adlý kitabýnda Birleþik Krallýk’ýn sömürgeleþtirdiði ülkelere, parlamenter demokrasi ve Ýngilizce’yi “hediye” ettiðini iddia ediyor. Von Däniken gibi, Ferguson’un görüþleri de televizyon programlarý tarafýndan yaygýnlaþtýrýldý. Altý bölümlük, kitapla ayný adý taþýyan bir dizi, kitabýn tanýtýmýný yapmak için Channel 4’de yayýnlandý. Uzaylýlarýn muazzam yapýlar inþa ettiðini iddia etmek pek çok Afrika medeniyetinin baþarýlarýný siliyor, kolonicilerin sömürgelerine zorunluluklar empoze etmesini “hediyeler getirmek” olarak tanýmlamak da tam olarak ayný þeyi yapýyor.
Sömürgeleþmenin medeniyetin hediyesi olarak tanýmlanmasý, sömürgeciliðin savunulmasý olarak varlýðýný devam ettiriyor.
Son yýllarda, bu uzaylý teorilerini “kültürel yok etme” olarak adlandýran Afrika dýþýndaki akademisyenlerin sayýsý artmaya baþladý. Bir yýl önce, Pennysylvania State University’den Christopher Heaney, Kolomb öncesi topluluklarýn dünya dýþý yaþam formlarýnýn kanýtý olarak kabul edilmesinin arkasýnda ýrkçýlýk olduðunu vurgulayan bir makale yazdý. Diðerleri, höyük inþa eden [mound-building] yerli kültürleri çevreleyen ýrkçý teorileri yok saymaya devam ediyor.
DePaul University’den arkeolog Morag Kersel, antik uzaylýlar ile, antik ve üstün bir ýrkýn Güney Illinois’deki Cahokia’daki gibi höyükleri inþa ettiðine dair düþüncenin arasýnda bir baðlantý olduðunu düþünüyor. Bu mit, ýrkçý politikalarý destekledi ve kalýcý zararlara yol açtý.
“Bu, höyükler inþa etmiþ kültürlerle ilgili 19. yüzyýl mitinin bir uzantýsý. Kuzey Amerika höyükleri ve arkeolojik eserleri, Ýlk Uluslar (Amerika kýtasýnýn ilk yerlileri) tarafýndan üretilmiþ olamazdý, bunlar yerel olmayan bir uzaylý ýrkýna atfedilmeliydi. Bir beyaz üstünlüðü modelini kurgulamaktansa, -ki bu o kadar popüler olmayabilirdi- von Däniken, uzay boþluðundan gelen “uzaylýlar” kavramýný oluþturdu.
Kersel, Kuzey Amerika kültürlerinin baþarýlarýnýn yok sayýlmasý için sözdebilimin kullanýmýnýn, Amerikan tarihinin üzücü bir parçasý olduðunu vurguluyor. Gazeteci Alexander Zaitchik, Southern Poverty Law Center için yazdýðý makalesinde, 19. yüzyýl Amerika’sýnda “Höyük Kültürlerinin Kayýp Irký”nýn oldukça popüler bir inanç olduðuna dikkat çekiyor. Bu, yerlilerin kendi topraklarýndan uzaklaþtýrýldýðý dönemde, Andrew Jackson ve diðerleri tarafýndan yerlilerin zeka ve becerilerinin yok sayýlmasý için kullanýldý.
Bugün von Däniken’in teorilerinden çoðu, History Channel’daki Antik Uzaylýlar gibi televizyon programlarýnda bulunabiliyor. 2009’dan beri, programda çoðunlukla beyaz erkek komplo teorisyenlerinin, bazý arkeolojik yapýlarýn insan yapýmý olup olmadýðýný sorguladýðý zararlý sorular sorduðu görülüyor. Yakýn zamanda, en azýndan Ramy Romany gibi gerçek Mýsýrlýlarý programa dahil etmeye baþladýlar. Von Däniken ise ýrkçý görüþlerine raðmen hala Antik Uzaylýlar programýnda para kazanan yapýmcýlardan biri.
Pek çok Eski Mýsýr bilimcisi, böyle programlarý son derece ýrkçý deðil, tuhaf olarak görüyor. Kahire’deki American University’den Salima Ikram, programý izleyen Mýsýrlýlarýn bile programý gerçek olarak deðil fantastik olarak gördüðünü söylüyor: “Ýnsanlarýn genellikle sýra dýþý ve tuhaf olaný görmek istediðini düþünüyorum; gerçeklerle çok fazla ilgilenmiyorlar, fantastik olana ihtiyaç duyuyorlar. Çekilen filmlere ve popülerliklerine bakarsanýz bunu anlayabilirsiniz.” Bu programlarý izleyen çoðu kiþi için, gerçekten de bunlar komplo teorileri ve internet ortamý yoluyla birer kaçýþa dönüþüyor.
Diðerleri için, antik uzaylý teorilerinin çýðýrtkanlýðýný yapan kitap ve televizyonlara olan çekim, ýrkçýlýkla daha baðlantýlý olabilir. Antik Uzaylýlar programýnýn pek çok bölümüne çýkan University of Iowa’dan Robert Cargill, programýn ýrkçý fikirleri desteklemeye iliþkin olan rolünü þu þekilde açýklýyor:
“Pek çok beyaz insanýn etnik önyargýlarý var. Antik dünyanýn muazzam baþarýlarýnýn, gerçek yaratýcýlarý olan modern Mýsýrlýlar, Iraklýlar, Guatemalalýlar, Perulular vs. yerine uzaylýlara atfedilmesinin arkasýnda aslýnda bu önyargýlar var. Bir insanýn antik uzaylý teorilerine inanmasý onu ýrkçý yapmýyor. Ancak, koyu tenli insanlarýn seleflerinin bu baþarýlara ulaþabilmesinin mümkün olduðuna inanmamak, bu nedenle tüm baþarýlarýný uzaylýlara atfetmek, ýrkçýdýr.”
Cargill ve diðer dürüst akademisyenlerin açýklýða kavuþturduðu üzere, sözdebilimin etnik önyargýlarý hakkýnda kamuoyunu aydýnlatacak bilim insaný, arkeolog ve akademisyenlerin gerekliliði, her zamankinden daha belirgin hale gelmiþ durumda. 2015’de bioarkeolog Kristina Killgrove, arkeologlarýn sözdebilim mitlerini kamuoyu önünde çürütmesi gerektiðini söyledi. Ýnsani bilimler ve fen bilimleri alanlarýndaki akademisyenler de televizyon ve internet ortamýnda sözdebilimcilere güçlü argümanlarla karþý çýkabilirler.
Tanrýlarýn Arabalarý?, ilk basýmýnýn 50. yýldönümünde, yazarýn yeni bir önsöz ve sonsözü ile tekrar basýldý. Ancak, kitabýn adýnda bulunan soru iþaretinin kaldýrýlmasý, dikkat çekici. Kitabýn adý, artýk bir sorudan çok beyana benziyor. Ýçeriðindeki sinsi argümanlarýn sorgulanmaya devam edip etmeyeceði ise arkeologlar, tarihçiler ve kamuoyuna kalmýþ.
Hyperallergic. Sarah E. Bond. 13 Kasým 2018.
Yazar: Pelin Su Ünal
www.arkeofili.com
Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >